Modal content
×

T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI

WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI

Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.

Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.

Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.

1.Kişisel Verilerin İşlenme Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:

  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından yürütülen ticari faaliyetlerin yürütülmesi için gerekli çalışmaların yapılması ve buna bağlı iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerden ilgili kişileri faydalandırmak için gerekli çalışmaların yapılması ve ilgili iş süreçlerinin gerçekleştirilmesi,
  • T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından sunulan ürün ve hizmetlerin ilgili kişilerin beğeni, kullanım alışkanlıkları ve ihtiyaçlarına göre özelleştirilerek ilgili kişilere önerilmesi ve tanıtılması.
 
2.Kişisel Verilerin Aktarıldığı Taraflar ve Aktarım Amacı

Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.

3.Kişisel Verilerin Toplanma Yöntemi

Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.

4.Çerezleri Kullanım Amacı

Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;

İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.

Teknik olarak web sitemizde kullanılan çerez türleri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Oturum Çerezleri

(Session Cookies)

Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır.

 

Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:

  • • İnternet sitesinin işlevselliğini ve performansını arttırmak yoluyla sizlere sunulan hizmetleri geliştirmek,
5.Çerez Tercihlerini Kontrol Etme

Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.  

6.Veri Sahiplerinin Hakları

Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.

 

  • e-Devlet
  • İçişleri Bakanlığı
  • Hatay

Valilikler

T.C. ERZİN KAYMAKAMLIĞI
T.C. ERZİN KAYMAKAMLIĞI
T.C. ERZİN KAYMAKAMLIĞI
  • KAYMAKAMLIK
    Kaymakam Kaymakamlık Birimleri İlçe Protokol Listesi Tarihçe Mevzuat Kurumsal Kimlik
  • ERZİN
  • MAHALLİ İDARELER
  • HİZMETLERİMİZ
    Hizmet Birimleri Kamu Hizmet Standartları
  • GÜNDEM
    Haberler Duyurular İhale İlanları Resmi İlan Portalı
  • İLETİŞİM
°C
16
Temmuz2025
Parçalı Bulutlu
23
°C
5 Günlük Hava Tahmini
temizle
  • KAYMAKAMLIK
    • Kaymakam
    • Kaymakamlık Birimleri
      • İlçe Yazı İşleri Müdürlüğü
    • İlçe Protokol Listesi
    • Tarihçe
    • Mevzuat
    • Kurumsal Kimlik
  • ERZİN
  • MAHALLİ İDARELER
  • HİZMETLERİMİZ
    • Hizmet Birimleri
      • İlçe Jandarma Komutanlığı
      • İlçe Emniyet Müdürlüğü
      • İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü
      • İlçe Müftülüğü
      • Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı Müdürlüğü
      • İlçe Mal Müdürlüğü
      • İlçe Sağlık Müdürlüğü
      • İlçe Tapu Müdürlüğü
      • İlçe Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğü
      • İlçe Sosyal Güvenlik Merkezi Müdürlüğü
      • İlçe Halk Kütüphanesi
      • İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü
      • Gençlik Hizmetleri ve Spor İlçe Müdürlüğü
    • Kamu Hizmet Standartları
  • GÜNDEM
    • Haberler
    • Duyurular
    • İhale İlanları
    • Resmi İlan Portalı
  • İLETİŞİM
 

TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ BAŞKANLIĞI

29.08.2013

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/278

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Sadi ÇIRAK (T.C.NO:38602411566) Mahmutlu Mah. Çınarlar Sk. NO:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 26/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sadi ÇIRAK'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 26/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 24960 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 24960 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sadi ÇIRAK'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sadi ÇIRAK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sadi ÇIRAK'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 109,40 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 148,53 TL Dağıtım Bedeli, 33,81 TL İletişim Bedeli, 9,17 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,91 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 317,82 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 317,82 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/279

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Yunus ŞENER (T.C.NO:18596078228) Bahçelievler Mah. İbrahim Emiroğlu Cad. No:3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yunus ŞENER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 3488 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 3488 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yunus ŞENER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yunus ŞENER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yunus ŞENER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 117,03 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 159,99 TL Dağıtım Bedeli, 36,32 TL İletişim Bedeli, 10,00 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,28 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 341,62 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 341,62 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/280

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Salih HERGÜNER (T.C.NO:34591545152) Hürriyet Mah. İstasyon Cad. No:105 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Salih HERGÜNER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 12170 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 12170 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Salih HERGÜNER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Salih HERGÜNER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Salih HERGÜNER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 86,76 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 112,86 TL Dağıtım Bedeli, 26,59 TL İletişim Bedeli, 8,59 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,16 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 247,96 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 247,96 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/281

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Fikri KURT (T.C.NO:12476282248) Karamustafalı Mah. Çallı İbrahim Cad. No:29/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikri KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 73910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 73910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikri KURT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikri KURT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikri KURT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 120,72 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 165,35 TL Dağıtım Bedeli, 37,59 TL İletişim Bedeli, 9,39 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,04 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 352,09 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 352,09 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/282

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Salim GÖÇER (T.C.NO:32140626970) İsalı Mah. Dostlar Sk. No:4/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Salim GÖÇER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 96910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 96910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Salim GÖÇER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Salim GÖÇER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Salim GÖÇER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 232,90 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 322,87 TL Dağıtım Bedeli, 73,22 TL İletişim Bedeli, 10,96 TL Sayaç Okuma Bedeli, 37,23 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 677,18 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 677,18 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/283

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Fikret AKIL (T.C.NO:48982065440) Karamustafalı Mah. Akıllar Sk. No:24/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikret AKIL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 71290 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 71290 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikret AKIL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikret AKIL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikret AKIL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 136,55 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 193,93 TL Dağıtım Bedeli, 43,78 TL İletişim Bedeli, 10,01 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 406,38 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 406,38 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/284

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İlyas CANATAR (T.C.NO:24148893188) Şükrüpaşa Mah. İbrahim Emiroğlu Cad. No:45 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 30/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İlyas CANATAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 30/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 1639 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 1639 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İlyas CANATAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İlyas CANATAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İlyas CANATAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 83,49 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 113,28 TL Dağıtım Bedeli, 31,79 TL İletişim Bedeli, 9,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,00 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 250,75 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 250,75 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/285

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Halil İbrahim KARAHAN (T.C.NO:30379685416) Şükrüpaşa Mah. Kazım Karabekir Cad. No:41 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halil İbrahim KARAHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 15670 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 15670 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Halil İbrahim KARAHAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Halil İbrahim KARAHAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Halil İbrahim KARAHAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 183,50 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 249,02 TL Dağıtım Bedeli, 56,60 TL İletişim Bedeli, 9,72 TL Sayaç Okuma Bedeli, 28,41 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 527,25 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 527,25 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/286

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Halil İbrahim KARAHAN (T.C.NO:30379685416) Şükrüpaşa Mah. Kazım Karabekir Cad. No:41 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halil İbrahim KARAHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 17020 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 17020 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Halil İbrahim KARAHAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Halil İbrahim KARAHAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Halil İbrahim KARAHAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 138,44 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 183,23 TL Dağıtım Bedeli, 40,56 TL İletişim Bedeli, 9,55 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,89 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 391,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 391,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/287

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Nazım KARAER (T.C.NO:31432650396) Şükrüpaşa Mah. Fethi Okyar Sk. No:12/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nazım KARAER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 15600 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 15600 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nazım KARAER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nazım KARAER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nazım KARAER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 96,80 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 121,85 TL Dağıtım Bedeli, 28,48 TL İletişim Bedeli, 8,47 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,20 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 269,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 269,80 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/288

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hanifi YILDIRIM (T.C.NO:32272622444) Cumhuriyet Mah. Yıldırımlar Cad. No:13/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hanifi YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 74490 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 74490 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hanifi YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hanifi YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hanifi YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 115,94 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 149,07 TL Dağıtım Bedeli, 36,40 TL İletişim Bedeli, 14,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,69 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 342,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 342,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/289

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Salim GÖÇER (T.C.NO:32140626970) İsalı Mah. Dostlar Sk. No:4/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Salim GÖÇER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 96890 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 96890 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Salim GÖÇER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Salim GÖÇER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Salim GÖÇER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 5,95 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 7,08 TL Dağıtım Bedeli, 1,65 TL İletişim Bedeli, 8,16 TL Sayaç Okuma Bedeli, 0,83 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 23,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 23,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/290

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Remzi GÜVEN (T.C.NO:2660581146) Hürriyet Mah. Hasan Güven Cad. No:30 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Remzi GÜVEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 86930 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 86930 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Remzi GÜVEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Remzi GÜVEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Remzi GÜVEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 73,52 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 97,22 TL Dağıtım Bedeli, 22,21 TL İletişim Bedeli, 8,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 11,07 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 212,54 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 212,54 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/291

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR (T.C.NO:16469149280) Mustafalı Mah. Yıldırımlar Cad. No:58/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 470 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 470 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 86,76 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 110,23 TL Dağıtım Bedeli, 24,92 TL İletişim Bedeli, 9,45 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,79 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 244,15 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 244,15 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/292

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Urifi KARAÇAL (T.C.NO:17714107772) Mahmutlu Mah. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Urifi KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 69920 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 69920 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Urufi KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Urifi KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Urifi KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 41,09 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 121,41 TL Dağıtım Bedeli, 25,91 TL İletişim Bedeli, 8,95 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,39 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 211,75 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 211,75 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/293

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Nazım KARAER (T.C.NO:31432650396) Şükrüpaşa Mah. Fethi Okyar Sk. No:12/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nazım KARAER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 72120 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 72120 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nazım KARAER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nazım KARAER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nazım KARAER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 98,91 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 137,71 TL Dağıtım Bedeli, 30,22 TL İletişim Bedeli, 8,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,24 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 290,65 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 290,65 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/294

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Songül YILMAZ (T.C.NO:24842341930) Hürriyet Mah. Uğur Mumcu Cad. No:29 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Songül YILMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 4391 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 4391 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Songül YILMAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Songül YILMAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Songül YILMAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 166,73 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 231,42 TL Dağıtım Bedeli, 51,97 TL İletişim Bedeli, 8,29 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,57 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 483,98 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 483,98 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/295

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Musa Kazım YARAR (T.C.NO:44839203508) İsalı Mah. Öksüz dere Sk. No:9 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 02/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Musa Kazım YARAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 02/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 54230 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 54230 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Musa Kazım YARAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Musa Kazım YARAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Musa Kazım YARAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 163,57 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 232,10 TL Dağıtım Bedeli, 52,26 TL İletişim Bedeli, 10,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,50 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 485,00 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 485,00 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/296

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Kamil AVCILAR (T.C.NO:70525181874) İsalı Mah. Bağlar Sk. No:55-1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kamil AVCILAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 99250 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 99250 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kamil AVCILAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kamil AVCILAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kamil AVCILAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 155,95 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 199,99 TL Dağıtım Bedeli, 46,06 TL İletişim Bedeli, 10,39 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,29 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 435,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 435,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/297

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Rahmi ERGÖRÜN (T.C.NO:31027663862) Kurtuluş Cad. Ulu Ticaret Üzeri Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Rahmi ERGÖRÜN'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 70930 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 70930 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Rahmi ERGÖRÜN'ün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Rahmi ERGÖRÜN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Rahmi ERGÖRÜN'ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 98,14 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 131,86 TL Dağıtım Bedeli, 29,09 TL İletişim Bedeli, 8,92 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 283,12 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 283,12 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/298

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet ERGAN (T.C.NO:18467082668) Yeni Mah. Kumrular Sk. No:10 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet ERGAN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10180 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 10180 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet ERGAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet ERGAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet ERGAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 184,47 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 248,38 TL Dağıtım Bedeli, 56,48 TL İletişim Bedeli, 10,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 28,63 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 528,53 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 528,53 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/299

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ümit AKCİHAN (T.C.NO:21241990042) İsalı Mah. Oruç Reis Sk. No:16 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ümit AKCİHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 8621 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 8621 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ümit AKCİHAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ümit AKCİHAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ümit AKCİHAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 189,71 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 240,16 TL Dağıtım Bedeli, 56,59 TL İletişim Bedeli, 12,49 TL Sayaç Okuma Bedeli, 28,55 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 527,50 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 527,50 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/300

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ertan BAHADIRLI (T.C.NO:12596289530) İsalı Mah. Şehit Gaffar Okkan Cad. K:5 No:1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ertan BAHADIRLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 89290 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 89290 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ertan BAHADIRLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ertan BAHADIRLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ertan BAHADIRLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 217,12 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 284,33 TL Dağıtım Bedeli, 65,02 TL İletişim Bedeli, 9,91 TL Sayaç Okuma Bedeli, 32,92 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 609,30 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 609,30 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/301

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR (T.C.NO:16469149280) Mustafalı Mah. Yıldırımlar Cad. No:58/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 50330 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 50330 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet Sıtkı TAŞDEMİR'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 102,40 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 130,56 TL Dağıtım Bedeli, 30,03 TL İletişim Bedeli, 9,73 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,20 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 287,92 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 287,92 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/302

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Urifi KARAÇAL (T.C.NO:17714107772) Mahmutlu Mah. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Urifi KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 64010 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 64010 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Urifi KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Urifi KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Urifi KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 135,88 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 185,17 TL Dağıtım Bedeli, 42,22 TL İletişim Bedeli, 9,94 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,40 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 394,61 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 394,61 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/303

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İbrahim ÜNAL (T.C.NO:17174125750) Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı No:36/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İbrahim ÜNAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 58120 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 58120 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İbrahim ÜNAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İbrahim ÜNAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İbrahim ÜNAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 150,84 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 206,65 TL Dağıtım Bedeli, 51,84 TL İletişim Bedeli, 9,59 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,80 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 442,72 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 442,72 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/304

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Erdoğan SEYDİOĞLU (T.C.NO:21298988276) Hürriyet Mah. İstasyon Cad. No:6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Erdoğan SEYDİOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 46940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 46940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Erdoğan SEYDİOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Erdoğan SEYDİOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Erdoğan SEYDİOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 116,89 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 156,58 TL Dağıtım Bedeli, 35,60 TL İletişim Bedeli, 8,91 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,91 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 335,89 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 335,89 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/305

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İbrahim ÖZSOY (T.C.NO:29332720592) Yeni Mah. Muhtar Ahmet Özsoy Sk. No:16 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İbrahim ÖZSOY'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 73430 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 73430 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İbrahim ÖZSOY'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İbrahim ÖZSOY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İbrahim ÖZSOY'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 298,71 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 387,93 TL Dağıtım Bedeli, 89,14 TL İletişim Bedeli, 10,72 TL Sayaç Okuma Bedeli, 44,84 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 831,34 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 831,34 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/306

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Emin KURT (T.C.NO:12485281966) Bahçelievler Mah. Dörtyol Cad. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Emin KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 20040 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 20040 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Emin KURT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Emin KURT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Emin KURT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 206,86 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 271,15 TL Dağıtım Bedeli, 65,67 TL İletişim Bedeli, 8,69 TL Sayaç Okuma Bedeli, 31,71 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 584,08 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 584,08 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/307

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Dede İNCE (T.C.NO:19088061902) Hürriyet Mah. Batallı Sk. No:2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Dede İNCE'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10380 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 10380 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Dede İNCE'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Dede İNCE, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Dede İNCE'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 177,41 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 231,11 TL Dağıtım Bedeli, 52,78 TL İletişim Bedeli, 10,35 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,61 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 498,26 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 498,26 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/308

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Remzi GÜVEN (T.C.NO:26605811346) Hürriyet Mah. Hasan Güven Cad. No:30 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Remzi GÜVEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 12730 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 12730 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Remzi GÜVEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Remzi GÜVEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Remzi GÜVEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 180,46 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 248,50 TL Dağıtım Bedeli, 55,93 TL İletişim Bedeli, 11,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,91 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 524,32 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 524,32 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/309

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İbrahim ÜNAL (T.C.NO:17174125750) Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı No:36/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İbrahim ÜNAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 60350 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 60350 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İbrahim ÜNAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İbrahim ÜNAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İbrahim ÜNAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 442,78 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 506,42 TL Dağıtım Bedeli, 114,03 TL İletişim Bedeli, 19,77 TL Sayaç Okuma Bedeli, 57,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.140,11 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 1.140,11 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/310

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Fuat KARAMUSTAFALIOĞLU (T.C.NO:34180558778) Karamustafalı Mah. Çallı İbrahim Cad. No:1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fuat KARAMUSTAFALIOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 21270 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 21270 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fuat KARAMUSTAFALIOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fuat KARAMUSTAFALIOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fuat KARAMUSTAFALIOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 259,12 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 359,00 TL Dağıtım Bedeli, 81,38 TL İletişim Bedeli, 11,68 TL Sayaç Okuma Bedeli, 40,87 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 752,05 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 752,05 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/311

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mustafa Kemal KERVANCI (T.C.NO:454781182278) Şükrüpaşa Mah. Karcılar Sk. No:10/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa Kemal KERVANCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 57950 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 57950 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa Kemal KERVANCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa Kemal KERVANCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa Kemal KERVANCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 109,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 143,90 TL Dağıtım Bedeli, 32,94 TL İletişim Bedeli, 9,02 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,27 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 311,35 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 311,35 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/312

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet GÜVEN (T.C.NO:26494815098) Hürriyet Mah. Hasan Güven Cad. No:20/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet GÜVEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 52020 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 52020 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet GÜVEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet GÜVEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet GÜVEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 102,64 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 143,44 TL Dağıtım Bedeli, 32,16 TL İletişim Bedeli, 5,54 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,95 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 299,73 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 299,73 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/313

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mustafa Remzi SOYASLAN (T.C.NO:21811971112) Hürriyet Mah. Battallar Çıkmazı Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa Remzi SOYASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 39150 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 39150 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa Remzi SOYASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa Remzi SOYASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa Remzi SOYASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 117,20 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 163,64 TL Dağıtım Bedeli, 37,08 TL İletişim Bedeli, 9,26 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,86 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 346,04 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 346,04 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/314

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Latif VURAL (T.C.NO:23974899012) Hürriyet Mah. Milli Egemenlik Cad. No:82 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Latif VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 26520 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 26520 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Latif VURAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Latif VURAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Latif VURAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 175,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 233,43 TL Dağıtım Bedeli, 54,18 TL İletişim Bedeli, 9,67 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,23 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 500,07 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 500,07 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/315

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Arif Sami GÖNEN (T.C.NO:23596911680) Yeni Mah. Uzun Hasanlı Cad. No:8/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Arif Sami GÖNEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 61160 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 61160 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Arif Sami GÖNEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Arif Sami GÖNEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Arif Sami GÖNEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 183,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 278,84 TL Dağıtım Bedeli, 63,33 TL İletişim Bedeli, 10,28 TL Sayaç Okuma Bedeli, 31,75 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 567,46 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 567,46 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/316

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Bünyamin YILDIRIM (T.C.NO:32617610938) Mustafalı Mah. Yılsırımlar Cad. No:30 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bünyamin YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 37130 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 37130 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bünyamin YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bünyamin YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bünyamin YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 58,24 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 75,29 TL Dağıtım Bedeli, 17,27 TL İletişim Bedeli, 9,37 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,83 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 169,00 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 169,00 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/317

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hanifi YILDIRIM (T.C.NO:32272622444) Cumhuriyet Mah. Yıldırımlar Cad. No:13/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hanifi YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 66230 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 61160 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hanifi YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hanifi YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hanifi YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 90,00 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 120,35 TL Dağıtım Bedeli, 27,43 TL İletişim Bedeli, 9,50 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,89 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 261,17 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 261,17 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/318

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Abdullah ÜNSAL (T.C.NO:37471449076) İsalı Mah. Ertaçlar Sk. No:9 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Abdullah ÜNSAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 81340 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 81340 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Abdullah ÜNSAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Abdullah ÜNSAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Abdullah ÜNSAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 91,51 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 118,36 TL Dağıtım Bedeli, 27,17 TL İletişim Bedeli, 9,04 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,66 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 259,74 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 259,74 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/319

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet HERGÜNER (T.C.NO:34588545226) Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı No:95 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet HERGÜNER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 12100 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 12100 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet HERGÜNER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet HERGÜNER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet HERGÜNER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 90,31 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 118,63 TL Dağıtım Bedeli, 27,25 TL İletişim Bedeli, 9,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,95 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 259,66 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 259,66 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/320

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Abdullah KARCI (T.C.NO:12101294752) Bahçelievler Mah. Dünya Sk. No:5 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Abdullah KARCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 94790 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 94790 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Abdullah KARCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Abdullah KARCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Abdullah KARCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 213,61 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 296,54 TL Dağıtım Bedeli, 66,99 TL İletişim Bedeli, 12,62 TL Sayaç Okuma Bedeli, 33,62 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 623,38 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 623,38 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/321

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Adnan Menderes SEYDİOĞLU (T.C.NO:21289888568) Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı No:8 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adnan Menderes SEYDİOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 71980 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 71980 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adnan Menderes SEYDİOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adnan Menderes SEYDİOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adnan Menderes SEYDİOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 132,00 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 168,47 TL Dağıtım Bedeli, 39,91 TL İletişim Bedeli, 9,36 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,10 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 369,84 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 369,84 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/322

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet BULUT (T.C.NO:25321854392) Kızlarçayı Köyü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 02/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet BULUT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 02/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2180 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2180 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet BULUT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet BULUT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet BULUT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 78,24 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 90,41 TL Dağıtım Bedeli, 21,21 TL İletişim Bedeli, 4,85 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,62 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 205,33 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 205,33 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/323

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hasan AKYOL (T.C.NO:43555246486) Mahmutlu Mah. Kırmıtlı Sk. No:10 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan AKYOL'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 55840 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 55840 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan AKYOL'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan AKYOL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan AKYOL'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 133,28 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 177,28 TL Dağıtım Bedeli, 40,60 TL İletişim Bedeli, 9,41 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,99 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 385,56 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 385,56 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/324

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet USTA (T.C.NO:29023738318) İsalı Mah. Tuzcular Sk. No:3/3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 26/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet USTA'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 78080 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 78080 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet USTA'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet USTA, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet USTA'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 108,59 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 136,83 TL Dağıtım Bedeli, 32,29 TL İletişim Bedeli, 9,28 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,18 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 303,17 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 303,17 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/325

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Saim GÖRÜR (T.C.NO:24808871266) Mustafalı Mah. Battallı Sk. No:5 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Saim GÖRÜR'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 38010 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 38010 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Saim GÖRÜR'ün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Saim GÖRÜR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Saim GÖRÜR'ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 231,35 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 313,87 TL Dağıtım Bedeli, 70,41 TL İletişim Bedeli, 10,54 TL Sayaç Okuma Bedeli, 33,41 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 659,58 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 659,58 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/326

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Bilal KURŞUN (T.C.NO:31210657982) Hürriyet Mah. Hürriyet Küme Evleri No:188 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bilal KURŞUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 40370 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 40370 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bilal KURŞUN'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bilal KURŞUN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bilal KURŞUN'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 108,71 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 138,91 TL Dağıtım Bedeli, 31,21 TL İletişim Bedeli, 8,59 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,44 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 303,86 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 303,86 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/327

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail AKDENİZ (T.C.NO:48697075062) İstiklal Mah. Sultan Beyazıt Sk. No:3/3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail AKDENİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92100 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92100 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail AKDENİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail AKDENİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail AKDENİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 145,23 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 181,78 TL Dağıtım Bedeli, 41,87 TL İletişim Bedeli, 10,15 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,10 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 400,13 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 400,13 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/328

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Sevgi ÖZER (T.C.NO: 124694099522) Erzin Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 17/06/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sevgi ÖZER'in Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu17/06/2013tarihli dilekçesinde; Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 26/02/2013 Tarihinde 10.000,00 TL tutarında Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinde dosya masrafı adı altında 225,00 TL kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası Genel Müdürlüğü savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu Tüketici Kredisi tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu alınan 214,29 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 26/02/2013 tarihinde Erzin Şubesinden 10.000,00 TL tutarında Tüketici kredisi kullandığı ve bu krediye istinaden banka tarafından 225,01 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV Kesildiği, Kesilen ücretlerin iadesi için heyetimize başvurduğu anlaşılmaktadır.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 225,01 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,01 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYÇOKLUĞU ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanı Sevgi ÖZER; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri Üçüncü Bölüm Çalışma Usul ve Esasları Başlığının Toplantılara Katılamayacaklar kısmının Madde-18'inde ' Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri; kendisi, usul ve füruundan biri ile eşi ve üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil, kan ve sıhri hısımları ile ilgili uyuşmazlıkların görüşülmesine ve bu konuda yapılacak oylamaya katılamazlar.' Denildiğinden oylamada oy kullanmamıştır.

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/329

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Atila KALE (T.C.NO: 17600664662) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : HEPSİBURADA.COM İSTANBUL

ŞİKAYET KONUSU: AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Atila KALE'nin Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu01/07/2013tarihli dilekçesinde; 18/03/2013 Tarihinde Hepsiburada.com isimli alışveriş sitesinden internet üzerinden 63,00 TL'si cep kaskosu olmak üzere Toplam 862,62 TL'ye bir adet LG Optimus P920 model İmei No 357116-04-393909-2 Seri 201KPZK393909 Nolu telefon aldığını, Fatura tarihinden birkaç gün sonra telefon kendiliğinden kapandığını, Birkaç gün içerisinde yine aynı şekilde kendiliğinden kapandığını, Hepsiburada.com alışveriş merkezini aradığını, telefonun kendiliğinden kapandığını söylediğini, satıcı sitenin Şengüller İletişimin telefon numarasını ve adresini verdiklerini, Şengüller İletişim kendisinden telefonu göndermesini ve sorunun çözüleceğini söylediklerini, 08/04/2013 tarihinde kargo ile ilgili yetkili servise gönderdiğini, birkaç gün içerisinde telefonun güncellemesi yapıldığını ve sorunun çözüldüğünü belirten servis fişi ile birlikte telefonu kargo ile gönderdiklerini, 25/04/2013 tarihinde yine aynı sorunla ilgili olarak telefonu Şengüller İletişim servisine gönderdiğini, kendisine servisten sim kart değiştirmesini sebebin bundan dolayı olduğunu bildirdiklerini, 3 GSM şirketine ait sim kart denediğini yine sorunun devam ettiğini, 18/06/2013 tarihinde Şengüller İletişim servisine telefonu gönderdiğini ve sim kart değişikliği durumunu da anlatan bir not bıraktığını, Şengüller İletişim Servisinden telefonun kendisine iade edildiğini servis fişinde sorun yok diye telefonun geri gönderdiğini, Servis fişleri ve Sevk irsaliye fişlerinin elinde mevcut olduğunu, almış olduğu telefondan faydalanamadığını, ödemiş olduğu 862,62 TL'nin tarafına iade edilmesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ: D-Market Elektronik Hizmetleri ve Ticaret A.Ş. İSTANBUL savunma yazısında; Şikayetçinin Hakem Heyeti Başkanlığınız nezdinde yapmış olduğu şikayet dilekçesi tarafımızdan 16/07/2013 tarihinde tebliğ alınmış olup, iş bu dilekçeye cevaplarımızı yasal süresi içinde sunuyoruz. Öncelikle şikayetçinin şikayet dilekçesine eklediği servis raporları tarafımıza tebliğ edilmemiştir. İş bu raporlara itiraz ve cevap hakkımızı saklı tutarız. İlgi yazınızda şikayetçinin satın almış olduğu cep telefonunu 3 kez servise götürdüğünü ve servisin en son raporunda sorun yoktur yazdığını belirtmiş bulunmaktasınız. Garanti Belgesi Uygulama Esasları Yönetmeliğinin 14. maddesi uyarınca, Tüketicilerin bedel iadesini de içeren seçimlilik hakları, ilgili ürünün bir sene içersinde en az 4 defa veya garanti süresi içerisinde kalmak kaydıyla 6 defa tamir işlemi görmesi sonucunda doğmaktadır. Yine aynı yönetmeliğin 13. maddesi uyarınca yetkili servis istasyonları tarafından verilen raporların taraflar için bağlayıcı olduğuna dair madde yazılmıştır. Yetkili srrvis tarafından verilen raporlara Bilirkişi incelemesi talebi ile itiraz edilebilir. Şu aşamada ilgili kanun ve yönetmelikler kapsamında Tüketicinin bedel iadesini de içeren seçimlilik hakkı henüz doğmamıştır. Şikayetçinin talebi haksız olduğundan reddine karar verilmesini talep ettiklerini Savunma yazısında beyan etmişlerdir.

İNCELEME VEGEREKÇE:Söz konusu dosya incelemesinde Atila KALE'nin söz konusu ürünü Hepsiburada.com sitesinden satın aldığı, ürünün garanti kapsamında kaldığı ve garantisinin devam ettiği, garanti kapsamı içerisinde ürünün 1 yıl içerisinde 3 kez garantiye gittiği anlaşılmıştır.

TüketiciSorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 01/08/2013 tarih ve 515Noluyazısına istinaden; İskenderun Meslek Yüksekokulu Müdürlüğünün 19/08/2013 tarihli yazısı ile bilirkişi raporu düzenlenmesi için görevlendirilen Öğretim Görevlisi Ali Rıza ÇELİK tarafındanyapılanincelemedeşikayet konusu olan LG Optimus P920 model İmei No 357116-04-393909-2 Seri 201KPZK393909 Marka/Model cep telefonu ile ilgili servis/gönderim belgeleri incelendiğinde; Telefonun 08/04/2013 tarihinde servise kendi kendine kapanıyor şikayeti ile gönderildiği, servisin hata bulunmadığını belirttiği, 18/06/2013 tarihinde servise kendi kendine kapanıyor şikayeti ile gönderildiği servisin hata tespit etmediği görülmüştür. Telefon üzerinde yapılan incelemelerde, telefonun konuşma sırasında kendiliğinden kapandığı görülmüştür. Bu durum telefonda donanımsal bir arızanın olduğunu göstermektedir. Telefonun güç katındaki bir arızadan dolayı telefon uzun konuşmalarda batarya dolu olmasına rağmen kendiliğinden kapanmaktadır. Sonuç kısmında ise; Telefon konuşma sırasında belirsiz aralıklarla kendiliğinden kapanmaktadır. Bu arıza kullanıcıdan kaynaklanan bir arıza değildir. Bilirkişi raporunda sunulmuştur.

Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik'in diğer yükümlülükler başlıklı 14. maddesinin a bendinin'Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın a) Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması…….durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir……..tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı- üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludurlar.' Hükmü gereği tüketicinin başvurusunun kabulüne karar vermek hususunda kanaat oluşmuştur.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile Tüketiciden tahsil edilen 862,62 TL'nin TÜKETİCİYE İADESİNE, şikayete konu LG Optimus P920 model İmei No 357116-04-393909-2 Seri 201KPZK393909 cep telefonunun satıcı D-Market Elektronik Hizmetler ve Ticaret A.Ş.'ne İADESİNE kararın tebliğinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesine İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/330

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Gülendam BALIKOĞLU (T.C.NO:19364052730) Mustafalı Mah. Şükrüpaşa 2 Cad. No:135 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : BARKORİKO.COM İSTANBUL

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HAİZMET (MESAFELİ SÖZLEŞMELER)

ŞİKAYET TARİHİ : 25/06/2013

OLAYINÖZETİ: Tüketici Gülendam BALIKOĞLU'nun Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu25/07/2013tarihli dilekçesinde; 14/05/2013 Tarihinde Telefonuna gelen FINALFIRST mesajında Tebrikler kredi kartı ile fatura ödemelerinden kazandığınız konbara para puanlar 200,00 TL'ye ulaştı hemen 0 212 912 00 08'i arayın puanlarınızı aktifleştirin diye gelen mesajı aradığında hediye kazandığını ve kredi kartı bilgilerini isteyerek kendisine kargo ile hediyelerini göndereceklerini ve 950,00 TL kredi kartından 12 taksit yaparak çekimini sağladıklarını, yapmış olduğu görüşmeden yarım saat sonra tekrar aynı numarayı arayarak vazgeçtiğini bildirmesine rağmen ellerinden hiçbir şey gelemeyeceğini söylediklerini, 17/05/2013 tarihinde Sözleşmeden Cayma Bildirimi doldurarak gönderdiğini, göndermiş olduğu Sözleşmeden Cayma Bildirimini Çiğdem KARAKUŞ tarafından 24/05/2013 tarihinde teslim aldığını ve herhangi bir ödeme ve işlem yapılmadığını, 4022 7801 3917 7995 numaralı Finansbank kredi kartından çekilen 950,00 TL'nin Erzin PTT Şubesine adına yatırılmasını beyan etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Barkoriko.com İSTANBUL adresinden 27/06/2013 Tarihinde İadeli Taahhütlü olarak savunmasını içeren yazı istenmesine rağmen herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Şikayetçinin şikayet dilekçesinden 14/05/2013 Tarihinde Telefonuna gelen mesajla 950,00 TL kredi kartından çekim yaptırarak hediye kazandığını beyan ettikleri ürünü satın aldığını ve 17/05/2013 tarihinde cayma bildirimi düzenleyerek satıcıya gönderdiği 20 günlük süre içerisinde satıcının parasını iade etmediği, bunun üzerine Gülendam BALIKOĞLU'nun heyetimize başvurduğu, satıcının savunmasının istenmesi üzerine satıcının savunma yapmadığı görülmüştür.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Mesafeli Sözleşmeler 9/A maddesinde; yazılı, görsel, telefon ve elektronik ortamda veya diğer iletişim araçları kullanılarak ve tüketicilerle karşı karşıya gelinmeksizin yapılan ve malın veya hizmetin tüketiciye anında veya sonradan teslimi veya ifası kararlaştırılan sözleşmelerdir. Mesafeli satış sözleşmesinin akdinden önce, ayrıntıları Bakanlıkça çıkarılacak tebliğle belirlenecek bilgilerin tüketiciye verilmesi zorunludur. Tüketici, bu bilgileri edindiği yazılı olarak teyit etmedikçe sözleşme akdedilemez. Elektronik ortamda yapılan sözleşmelerde teyid işlemi, yine elektronik ortamda yapılır. Satıcı ve sağlayıcı, tüketicinin siparişi kendisine ulaştığı andan itibaren otuz gün içerisinde edimini yerine getirir. Bu süre, tüketiciye daha önceden yazılı olarak bildirilmek koşuluyla en fazla on gün uzatılır. Satıcı veya sağlayıcı elektronik ortamda tüketiciye teslim edilen gayri maddi malların veya sunulan hizmetlerin teslimatının ayıpsız olarak yapıldığını ispatla yükümlüdür. Cayma hakkı süresince sözleşmeye konu olan mal veya hizmet karşılığında tüketiciden herhangi bir isim altında ödeme yapmasının veya borç altına sokan herhangi bir belge vermesinin istenemeyeceğine ilişkin hükümler dışında kapıdan satılara ilişkin hükümler mesafeli sözleşmeler de uygulanır. Satıcı veya sağlayıcı cayma bildiriminin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on gün içinde almış olduğu bedeli, kıymetli evrakı ve tüketiciyi bu hukuki işlemden dolayı borç altına sokan her türlü belgeyi iade etmek ve yirmi gün içerisinde de malı geri almakla yükümlüdür.

Yukarıda açıklanan hükümler gereği tüketicinin başvurusunun kabulüne karar vermek hususunda kanaat oluşmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ile Tüketiciden tahsil edilen 950,00 TL'nin TÜKETİCİYE İADESİNE, kararın tebliğinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesine İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/331

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Nebi AYDOĞDU (T.C.NO:32540085322) İsalı Mah. Yiğitler Sk. Çevik Apt. Zemin Kat No:1 Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 24/05/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nebi AYDOĞDU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu24/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 15/05/2010 Tarihinde 55.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu Konut Kredisi içerisinden 600,00 TL istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.

Banka tarafından 21/04/2010 Tarihinde 600,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.

Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 600,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.

Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı ve zamanaşımına uğramış olan isteminin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız savunma yazılarında denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 21/04/2010 Tarihinde 600,00 TL İstihbarat masrafı alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 600,00 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 600,00 TL İstihbarat Masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/332

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hakan AKDAĞ (T.C.NO:31049135040) İsalı Mah. Öksüz dere Sk. No:26/11 Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 21/05/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hakan AKDAĞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu21/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 19/04/2010 tarihinde 43.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 600,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesinti yapıldığını, 13/05/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 17/05/2013 Tarih ve AÇ-807 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle; Tüketici Hakan AKDAĞ tarafından gönderilen dilekçe incelenmiş olup, 19/04/2010 tarihinde kullandırılan 43.000,00 TL tutarındaki tüketici kredisinden masraf alınmadığı tespit edilmiştir. Ancak müşterimizin tarafınıza sunacağı masraf ile alakalı belge olması durumunda yeniden araştırma yapılarak tarafınıza savunma verilebilecektir. Sonuç olarak; müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan isteminin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 19/04/2010 Tarihinde 600,00 TL İstihbarat masrafı, 150,00 TL Ekspertiz Ücreti, 77,67 Hayat Sigortası Ücreti, 159,00 TL Konut Sigortası ve 13/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 1.039,17 TL alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 600,00 TL İstihbarat masrafı, 150,00 TL Ekspertiz Ücreti, 77,67 Hayat Sigortası Ücreti, 159,00 TL Konut Sigortası ve 13/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 1.039,17 TL ücretin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/333

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet Sıtkı BİLGEN (T.C.NO:36511479578) Erzin Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : GARANTİ BANKASI DÖRTYOL ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU: AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet Sıtkı BİLGEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu01/07/2013tarihli dilekçesinde; Garanti Bankası Dörtyol Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 26/06/2010 tarihinde 15.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 350,00 TL Kredi Kullandırım dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Garanti Bankası savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu Tüketici Kredisinin tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu kesintinin imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 26/06/2010 tarihinde 15.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 350,00 TL Kredi Kullandırım Dosya Masrafı ve 150,00 TL Hayat-18661178 No'lu Poliçe Prim Bedeli Toplam 500,00 TL alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13.Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilenücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 500,00 TL Kredi Kullandırım Dosya Masrafı ve Hayat-18661178 No'lu Poliçe Prim Tahsilatı kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonların hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 500,00 TL Kredi Kullandırım Dosya Masrafı ve Hayat-18661178 No'lu Poliçe Prim Tahsilatı adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/334

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Leyla TEHÇİ (T.C.NO:35264357140) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. İstiklal Apt. No:15 Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 21/05/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Leyla TEHÇİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu21/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 22/01/2009 tarihinde 33.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 1.000,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesinti yapıldığını, 15/05/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 17/05/2013 Tarih ve AÇ-805 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.

Banka tarafından 22/01/2009 Tarihinde 1.000,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.

Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 1.000,00 TL İstihbarat Masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.

Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 22/01/2009 Tarihinde 1.000,00 TL İstihbarat masrafı, 350,00 TL Ekspertiz Ücreti, 358,02 Hayat Sigortası Ücreti, 87,00 TL Konut Sigortası ve 13/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 1.847,52 TL alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.847,52 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

KararNo : 2013/335

KararTarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYETEDEN:Süleyman Aydın KOCAMAN (T.C.NO:16049163156) İsalı Mah. Kurtuluş Cad. No:79 Erzin/HATAY

ŞİKAYETEDİLEN :Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. İSTANBUL

ŞİKAYET KONUSU:AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI AİDAT BEDELİ)

ŞİKAYET TARİHİ:20/06/2013

OLAYIN ÖZETİ: Tüketici Süleyman Aydın KOCAMAN'ın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/06/2013 tarihli dilekçesinde; YapıKredi Bankasından almış olduğu 4506 3491 6819 8812 numaralı kredi kartı için kendisinden yıllık kullanım ve üyelik ücreti kesildiğini, 12/04/2004 Tarihinde 8,00 TL, 12/05/2004 Tarihinde 12,00 TL, 12/05/2005 Tarihinde 20,00 TL, 12/05/2006 Tarihinde 25,00 TL, 12/05/2006 Tarihinde 25,00 TL, 13/05/2007 Tarihinde 30,00 TL, 12/05/2008 Tarihinde 35,00 TL, 12/09/2012 Tarihinde 55,00 TL, 12/05/2013 Tarihinde 60,00 TL kesilen üyelik ücretlerinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile tarafına iadesini talep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ:YapıKredi Bankası İSTANBUL adresinden 21/06/2013 Tarihinde İadeli Taahhütlü olarak savunmasını içeren yazı istenmesine rağmen herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE: Dosyada Tüketici Süleyman Aydın KOCAMAN'ın vermiş olduğu dilekçe eklerinde Sözleşme Fotokopisi ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerden YapıKredi Bankası tarafından; 4506 3491 6819 8812 numaralı kredi kartı için kendisinden yıllık kullanım ve üyelik ücreti adı altında 12/04/2004 Tarihinde 8,00 TL, 12/05/2004 Tarihinde 12,00 TL, 12/05/2005 Tarihinde 20,00 TL, 12/05/2006 Tarihinde 25,00 TL, 12/05/2006 Tarihinde 25,00 TL, 13/05/2007 Tarihinde 30,00 TL, 12/05/2008 Tarihinde 35,00 TL, 12/09/2012 Tarihinde 55,00 TL, 12/05/2013 Tarihinde 60,00 TL üyelik ücretlerinin kesildiği görülmüştür.

5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde.24 "Kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en az oniki punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı sözleşme ile düzenlenir. (Bankaca verilen savunma yazısında şikayetçi ve banka arasında imzalanan sözleşmeler 12 punto olarak düzenlenmiştir denilmektedir.) Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur "Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.

4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesinde "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10,10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir ... " denilmektedir.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve 4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır. Yok sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur.

Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 23/11/2005, E.2005/11428, K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartları geçersizdir. Tüketici sözleşmedeki haksız şartın gereğini yerine getirmez. Hukuken haksız şartlar batıldır. Yani geçersizdir. Geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur, başka bir deyişle sözleşme geçerlidir. Bu durumda, sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşme tamamen geçersiz sayılmamalı, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmelidir." denilmektedir.

He ne kadar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. Hukuk Dairesi 4736 Esas 2011/11579 K. sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretlerinin iadesine karar vermek gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 12/04/2004 Tarihinde 8,00 TL, 12/05/2004 Tarihinde 12,00 TL, 12/05/2005 Tarihinde 20,00 TL, 12/05/2006 Tarihinde 25,00 TL, 12/05/2006 Tarihinde 25,00 TL, 13/05/2007 Tarihinde 30,00 TL, 12/05/2008 Tarihinde 35,00 TL, 12/09/2012 Tarihinde 55,00 TL, 12/05/2013 Tarihinde 60,00 TL olarak kesilen kart ücretlerinin TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/336

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hamza YÜCEL (T.C.NO:26773802948) Kurtuluş Cad. Kenanoğlu Apt. K:1/A Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : HALKBANK İSKENDERUN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU: AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hamza YÜCEL'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu22/07/2013tarihli dilekçesinde; Halkbank İskenderun Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 2003-2013 Yılları arasında Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Halkbank İskenderun Şubesi savunma yazısında; Şubemizden Tüketici Kredisi kullanan Hamza YÜCEL'e ait evraklar yazımız ekinde tarafınıza sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 26/10/2010 tarihinde 40.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 210,00 TL İstihbarat Ücreti alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13.Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilenücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 210,00 TL İstihbarat Ücreti kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonların hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 210,00 TL İstihbarat Ücreti adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/337

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail BOZOK (T.C.NO:48001148444) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 19/06/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail BOZOK'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu19/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası A.Ş. Erzin Şubesinden 2011 Yılı Aralık Ayı içerisinde 60.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu Konut Kredisi içersinden İstihbarat/Dosya masrafı adı altında 1.250,00 TL kesinti yapıldığını, Çekmiş olduğu Konut Kredisini 15/012013 Tarihinde yeniden yapılandırdığını, Yapılandırma yaptığı kredi içersinden de 500,00 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV adı altında kesinti yapıldığını, İlk Çekmiş olduğu krediyi erken kapama yaptığı için %2 erken ödeme kesintisi ası altında kesinti yapıldığını, Çekmiş olduğu kredilerden yapılan İstihbarat/Dosya masrafı ve Arşiv Araştırma bedeli olarak alınan kesintilerin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.

08/12/2011 Tarihinde 60.000,00 TL Konut Kredisi içerisinden 1.250,00 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV masrafı, 500,00 TL Ekspertiz Ücreti, 16/01/2013 tarihinde krediyi erken kapamadan dolayı 1.003,99 TL tutarında erken ödeme ücreti Toplam 2.753,99 TL ve 16/01/2013 Tarihinde 50.200,00 TL Yeniden yapılandırma kredisi içerisinden 500,00 TL İstihbarat Ücreti kesintisi yapılmış olup, Her iki kredi Kesinti Toplamı 3.253,99 TL İstihbarat Masrafı, Erken Ödeme Ücreti, Ekspertiz Ücreti tahsil edilmiştir. 5582 Konut Finansmanı Kanunu Kapsamında Konut kredisi kullandırılmış olup, bu krediler ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin ilgili maddesindeki 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.

Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 08/12/2011 Tarihinde 60.000,00 TL Konut Kredisi içerisinden 1.250,00 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV masrafı, 500,00 TL Ekspertiz Ücreti, 16/01/2013 tarihinde krediyi erken kapamadan dolayı 1.003,99 TL tutarında erken ödeme ücreti Toplam 2.753,99 TL ve 16/01/2013 Tarihinde 50.200,00 TL Yeniden yapılandırma kredisi içerisinden 500,00 TL İstihbarat Ücreti kesintisi yapılmış olup, Her iki kredi Kesinti Toplamı 3.253,99 TL İstihbarat Masrafı, Erken Ödeme Ücreti, Ekspertiz Ücreti edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.

Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde Tüketiciİsmail BOZOK'unadı geçen bankadan 08/12/2011 Tarihinde almış olduğu Sabit Faiz Oranlı Konut Finansmanı Kredisi ile ilgili konut kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da vermiş olduğu savunma yazısı ve sözleşme içeriği incelendiğinde 1.250,00TL istihbarat ücreti, 500,00 TL Ekspertiz Ücreti kesintisi yapıldığı, yine aynı bankadan 16/01/2013 tarihinde 1.003,99 TL %2 erken ödeme ücreti ve 500,00 TL İstihbarat Ücreti kesintisi yapıldığı, Her iki kredi içerisinden Toplam 3.253,99 TL İstihbarat Ücreti adı altında komisyon alındığı görülmüştür.

5582 Sayılı Kanunun 24ncümaddesi ve 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a eklenen 10/B maddesi ile 'Konut Finansmanı Sözleşmeleri' düzenlenmiştir. Banka ile tüketici arasındaki uyuşmazlık da Konut Finansmanı Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup yasada 'Yeniden Yapılandırma' şeklindeki bir düzenleme bulunmamaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un üçüncü fıkrasının ikinci ve son bendinde ' Taraflar arasında akdedilen sözleşmede yer alan şartlar, sözleşme süresi içerisinde tüketici aleyhine değiştirilemez.' Hükmü yer almakta olup, sözleşme şartları tüketici aleyhine hiçbir zaman değiştirilemeyecektir.

Yeniden yapılandırma esnasında tüketiciden kesilen %2'lik ücretin ve diğer masrafların yasaya aykırı olduğu yönünde Ankara 7. Tüketici Mahkemesi kararının Yargıtay 13. Hukuk Dairesince onandığı da bilinmektedir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yukarıda açıklandığı üzere; tüketici aleyhine sözleşmede değişiklik olarak kabul edildiği için toplam 3.253,99 TL yapılandırma ve istihbarat ücretinin kesildiği, söz konusu kesintilerin hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararları da gözetildiğinde Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi

kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : İncelemeve gerekçe bölümünde açıklanan bilgiler sonucunda; Tüketiciden tahsil edilen Toplam 3.253,99 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/338

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail BOZOK (T.C.NO:48001148444) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 19/06/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail BOZOK'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu19/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 2012 Yılında 5.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredisi içerisinden istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.

Banka tarafından 26/07/2012 Tarihinde 187,50 TL(%5 BSMV ve KKDF Hariç) Komisyon tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.

Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 187,50 TL(%5 BSMV ve KKDF Hariç) Komisyon tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.

Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı ve zamanaşımına uğramış olan isteminin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız savunma yazılarında denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 26/07/2012 Tarihinde 225,00 TL Komisyon, BSMV ve KKDF masrafı alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 225,00 TL Komisyon, BSMV ve KKDF Masrafı kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Arşiv araştırma ücreti adı altında kesilen tutarın tüketicinin vermiş olduğu şikayet dilekçesinde görülmediğinden talebinin reddine, Tüketiciden tahsil edilen 600,00 TL İstihbarat Masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/339

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail BOZOK (T.C.NO:48001148444) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 19/06/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail BOZOK'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu19/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 15/06/2013 Tarihinde 8.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredisi içerisinden 99,00 TL istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından alınan dosya masrafı ve benzeri isimler altında yapılan kesintilerin (Kredi Dosya Numarası, Kredi Hesap Numarası, Komisyon Ücreti, Masraftan Tahsil Edilen Vergi, Hayat Sigortası, Kredi Tespit Ücreti ve Diğer Ücretler) kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.

Banka tarafından 21/05/2013 Tarihinde 94,29 TL(%5 BSMV ve KKDF Hariç) Komisyon tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.

Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 94,29 TL(%5 BSMV ve KKDF Hariç) Komisyon tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.

Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı ve zamanaşımına uğramış olan isteminin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız savunma yazılarında denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 21/05/2013 Tarihinde 30,00 TL Ferdi Kaza Sigortası, 301,54 TL Hayat Sigortası, 4,71 TL BSMV, 94,29 TL Komisyon Toplam 430,54 TL masrafı alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 430,54 TL Komisyon, Hayat Sigortası, Ferdi Kaza Sigortası ve BSMV kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Arşiv araştırma ücreti adı altında kesilen tutarın tüketicinin vermiş olduğu şikayet dilekçesinde görülmediğinden talebinin reddine, Tüketiciden tahsil edilen 430,54 TL Komisyon Masrafı, Hayat Sigortası, Ferdi Kaza Sigortası ve BSMV adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/340

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Halis ÖZSOY (T.C.NO:31606644640) Yeni Mah. Vural Sk. Tara Park Sitesi C Blok No:43 Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 09/04/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halis ÖZSOY'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu09/04/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut ve Tüketici Kredileri adı altında 04/05/2007 Tarihinde 22.000,00 TL Konut Kredisi içerisinden 200,00 TL Ekspertiz, 367,50 TL İstihbarat Ücreti, 212,62 TL Hayat Sigortası, 254,00 TL Konut Sigortası Toplam 1.034,12 TL, 03/10/2011 Tarihinde 9.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 300,00 TL İstihbarat Ücreti Kesintisi yapıldığını, 13/02/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 28/03/2013 Tarih ve AÇ-508 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, Çekmiş olduğu kredilerin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 173,25 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası Erzin Şubesine 09/04/2013 Tarihinde savunmasını içeren yazı istenmesine rağmen herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyada Tüketici Süleyman Aydın KOCAMAN'ın vermiş olduğu dilekçe eklerinde Sözleşme Fotokopisi ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerden T. İş Bankası Erzin Şubesi tarafından; Konut ve Tüketici Kredileri adı altında 04/05/2007 Tarihinde 22.000,00 TL Konut Kredisi içerisinden 200,00 TL Ekspertiz, 367,50 TL İstihbarat Ücreti, 212,62 TL Hayat Sigortası, 254,00 TL Konut Sigortası Toplam 1.034,12 TL, 03/10/2011 Tarihinde 9.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 300,00 TL İstihbarat Ücreti alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 04/05/2007 Tarihinde 22.000,00 TL Konut Kredisi içerisinden 200,00 TL Ekspertiz, 367,50 TL İstihbarat Ücreti, 212,62 TL Hayat Sigortası, 254,00 TL Konut Sigortası Toplam 1.034,12 TL, 03/10/2011 Tarihinde 9.000,00 TL Tüketici Kredisi İçerisinden 300,00 TL İstihbarat Ücreti ve 18/03/2013 Tarihinde 173,25 TL Arşiv Araştırma Bedeli ücretin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/341

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hasan KARAMAN (T.C.NO:59332554286) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 18/06/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan KARAMAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu18/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 31/06/2013 Tarihinde 80.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu Konut Kredisi içerisinden istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.

Banka tarafından 31/12/2012 Tarihinde 500,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.

Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 500,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.

Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı ve zamanaşımına uğramış olan isteminin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız savunma yazılarında denilmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 31/12/2012 Tarihinde 500,00 TL İstihbarat masrafı alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 500,00 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Arşiv araştırma ücreti adı altında kesilen tutarın tüketicinin vermiş olduğu şikayet dilekçesinde görülmediğinden talebinin reddine, Tüketiciden tahsil edilen 500,00 TL İstihbarat Masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/342

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Nilgün AKGÜNER (T.C.NO:21157992826) Cumhuriyet Mah. Belediye Sk. Göktekin Apt. No:6/8 Erzin / HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : ZİRAAT BANKASI KOCASİNAN/KAYSERİ ŞUBESİ

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 19/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nilgün AKGÜNER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu19/07/2013tarihli dilekçesinde; Ziraat Bankası Kocasinan Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 2003-2013 Yılları arasında 10.000,00 TL, 7.000,00 TL ve 2.500,00 TL Tüketici Kredileri çektiğini, Çekmiş olduğu krediler içerisinden komisyon adı altında kesinti yapıldığını, Kocasinan Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 15/05/2013 Tarih ve 300-19 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, banka tarafından alınan dosya masrafı ve benzeri isimler altında yapılan kesintilerin (Kredi Dosya Numarası, Kredi Hesap Numarası, Komisyon Ücreti, Masraftan Tahsil Edilen Vergi, Hayat Sigortası, Kredi Tespit Ücreti ve Diğer Ücretler) kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Ziraat Bankası Kocasinan Şubesi savunma yazısında; Şikayet edenin kredi kullandıktan ve uzun bir süre ödeme yaptıktan sonra kredinin kullandırılması aşamasında kendisi bilgilendirilmek ve anlaşmaya varılmak suretiyle ödemiş bulunduğu masraf ve komisyonların iadesi talebinde bulunması, Türk Medeni Kanunu'nun 2. Maddesi 'Herkes haklarını kullanmakta olduğu ve borçlarını ifada hüsnüniyet kaidelerine riayetle mükelleftir' hükmüne aykırı bulunmaktadır. Nitekim, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 'Faiz oranları ile diğer komisyonlar bankalar serbestçe belirleyebilir' denilmektedir.

Nitekim, komisyon masrafı olarak alınan ücretin, Bankamız internet sitesinde (www.ziraatbank.com.tr) ve Şubelerimizde bulunan 'Bankacılık Hizmetleri Karşılığı Tahsil Edilecek Komisyon Oran ve Tutar Tablosu TL İşlemler' afişinde de duyurulmuştur. Kredi aşamasında faiz, masraf vb. tüm ferrileriyle karşılıklı olarak kabul ve taahhüt ettiğiniz ayrıca sözleşmenin son sayfasında 'İşbu sözleşmeyi okudum, müzakere ettim ve anladım' ibaresini kendi rızası ile kabul edip, yazıp ve imza altına almıştır. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, haksız ve mesnetsiz şikayetin/davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir. savunma yazısında denilmektedir

İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 09/10/2006 tarihinde 7.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 73,50 TL komisyon ve 57,04 TL Sigorta Primi Toplam 130,54 TL, 11/08/2008 Tarihinde 2.500,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 26,25 TL Komisyon ve 43,51 TL Sigorta Primi Toplam 69,76 TL, 07/04/2009 Tarihinde 10.420,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 420,00 TL Komisyon ve 284,22 TL Sigorta Primi Toplam 704,22 TL kesinti alındığı görülmüştür.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.

YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.

Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 09/10/2006 tarihinde 7.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 73,50 TL komisyon ve 57,04 TL Sigorta Primi Toplam 130,54 TL, 11/08/2008 Tarihinde 2.500,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 26,25 TL Komisyon ve 43,51 TL Sigorta Primi Toplam 69,76 TL, 07/04/2009 Tarihinde 10.420,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 420,00 TL Komisyon ve 284,22 TL Sigorta Primi Toplam 704,22 TL kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonların hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarların Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 09/10/2006 tarihinde 7.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 73,50 TL komisyon ve 57,04 TL Sigorta Primi Toplam 130,54 TL, 11/08/2008 Tarihinde 2.500,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 26,25 TL Komisyon ve 43,51 TL Sigorta Primi Toplam 69,76 TL, 07/04/2009 Tarihinde 10.420,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 420,00 TL Komisyon ve 284,22 TL Sigorta Primi Toplam 704,22 TL kesilen ücretlerin tüketiciye tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

KararNo : 2013/343

KararTarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYETEDEN : Meltem ONAR (T.C.No:30020531420) Erzin Noterliği Erzin/HATAY

ŞİKAYETEDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ

ŞİKAYETKONUSU : AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI ÜYELİK AİDATI)

ŞİKAYETTARİHİ : 18/07/2013

OLAYINÖZETİ : Tüketici Meltem ONAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu18/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası A.Ş.'den almış olduğu 4543 6002 8143 0648 numaralı kredi kartından 2003-2013 Tarihleri arasında üyelik ücreti adı altında kesinti yapıldığını, kesilen kredi kartı ücretlerinin tarafına yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.

İNCELEME VEGEREKÇE: Dosyaya T. İş Bankası A.Ş. tarafından gönderilen savunma yazısından şikayetçi Meltem ONAR'dan 28/03/2011 tarihinde 25,00 TL ve 28/03/2013 Tarihinde 40,00 TL kredi kartı aidatı kesildiği görülmüştür.

5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde:24 "Kart çıkarankuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en azonikipunto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılısözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur"Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.

4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.

4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.

Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.

He ne kadar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. HukukDairesi4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin haksız şart teşkil ettiği, sözleşme hükümlerinin standart sözleşme olması nedeni ile kart ücretine ait sözleşme hükmünün müzakere edildiğine dair bankaca delil getirilmemesi nedeni ile söz konusu kart ücretinin iadesine karar vermek gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 28/03/2011 tarihinde 25,00 TL ve 28/03/2013 Tarihinde 40,00 TL olarak kesilen kart ücretlerinin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüketiciye İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Erzin Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/344

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO:13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:1/6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44680 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44680 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 172,97 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 219,08 TL Dağıtım Bedeli, 50,19 TL İletişim Bedeli, 10,13 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 477,48 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 477,48 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/345

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO:13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:1/6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 40220 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 40220 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 131,47 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 187,18 TL Dağıtım Bedeli, 40,02 TL İletişim Bedeli, 10,78 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,48 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 392,93 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 392,93 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/346

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO:13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:1/6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 125,54 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 159,44 TL Dağıtım Bedeli, 36,67 TL İletişim Bedeli, 9,95 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,61 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 350,21 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 350,21 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/347

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO:13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:1/6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 66050 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 66050 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 106,60 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 150,30 TL Dağıtım Bedeli, 33,84 TL İletişim Bedeli, 10,48 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,51 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 317,73 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 317,73 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/348

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO:13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:1/6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 79780 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 79780 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 7,82 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 10,52 TL Dağıtım Bedeli, 2,43 TL İletişim Bedeli, 9,55 TL Sayaç Okuma Bedeli, 1,22 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 31,54 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 31,54 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/349

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ayla YÜKSEL (T.C.NO:19871035790) İsalı Mah. Tabak Sk. No:4 D:1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayla YÜKSEL'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 103860 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 103860 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ayla YÜKSEL'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ayla YÜKSEL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ayla YÜKSEL'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 131,96 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 156,17 TL Dağıtım Bedeli, 36,67 TL İletişim Bedeli, 6,90 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,95 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 349,65 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 349,65 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/350

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Adil KARAOSMANOĞLU (T.C.NO:27980266752) Karamustafalı Mah. Atatürk Cad. Milenyum 2001 Apt. No:43 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adil KARAOSMANOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 76110 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 76110 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adil KARAOSMANOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adil KARAOSMANOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adil KARAOSMANOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 489,88 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 749,66 TL Dağıtım Bedeli, 167,31 TL İletişim Bedeli, 12,77 TL Sayaç Okuma Bedeli, 83,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.503,47 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.503,47 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/351

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Refik DAĞLI (T.C.NO:13823237492) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:5/3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Refik DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 82930 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 82930 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Refik DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Refik DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Refik DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 106,23 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 139,29 TL Dağıtım Bedeli, 31,78 TL İletişim Bedeli, 9,83 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,03 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 303,16 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 303,16 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/352

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Yusuf ÖZBAY (T.C.NO:35755506354) Yeni Mah. Vural Sk. No:11 B/16 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yusuf ÖZBAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 90540 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 90540 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yusuf ÖZBAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yusuf ÖZBAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yusuf ÖZBAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 442,67 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 661,33 TL Dağıtım Bedeli, 148,22 TL İletişim Bedeli, 12,61 TL Sayaç Okuma Bedeli, 75,42 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.339,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.339,80 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER

Başkan Belediye Temsilcisi

Bekir SOYLU Av. Taner ÖZASLAN

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Baro Temsilcisi

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Üyesi Yusuf ÖZBAY; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri Üçüncü Bölüm Çalışma Usul ve Esasları Başlığının Toplantılara Katılamayacaklar kısmının Madde-18'inde ' Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri; kendisi, usul ve füruundan biri ile eşi ve üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil, kan ve sıhri hısımları ile ilgili uyuşmazlıkların görüşülmesine ve bu konuda yapılacak oylamaya katılamazlar.' Denildiğinden oylamada oy kullanmamıştır.

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/353

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İlhan ULUTAŞ (T.C.NO:33484582120) Hürriyet Mah. Koca Hüseyin Sk. No:3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İlhan ULUTAŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 57730 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 151 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan İlhan ULUTAŞ adına kayıtlı 57730 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 57730 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İlhan ULUTAŞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İlhan ULUTAŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İlhan ULUTAŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 193,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 270,67 TL Dağıtım Bedeli, 62,2 TL İletişim Bedeli, 10,29 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,28 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 565,60 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 565,60 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/354

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmet ÖZASLAN (T.C.NO:20579012242) Hürriyet Mah. Barış Sk. No:7 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmet ÖZASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10600 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 157 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan İsmet ÖZASLAN adına kayıtlı 10600 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 10600 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmet ÖZASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmet ÖZASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmet ÖZASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 93,11 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 138,66 TL Dağıtım Bedeli, 38,20 TL İletişim Bedeli, 9,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,51 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 293,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 293,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/355

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Enver ÖZER (T.C.NO:42793271724) Bahçelievler MahM. Akif Ersoy Cad. No:37 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Enver ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 18940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 147 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Enver ÖZER adına kayıtlı 18940 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 18940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Enver ÖZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Enver ÖZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Enver ÖZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 103,66 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 144,98 TL Dağıtım Bedeli, 32,80 TL İletişim Bedeli, 9,69 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,66 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 307,79 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 307,69 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/356

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali CÖMERT (T.C.NO:23521914298) Hürriyet Mah. Evliya Çelebi Sk. No:8/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali CÖMERT'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 31040 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 31040 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali CÖMERT'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali CÖMERT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali CÖMERT'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 132,98 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 187,73 TL Dağıtım Bedeli, 41,98 TL İletişim Bedeli, 9,34 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,81 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 392,84 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 392,84 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/357

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail AKDENİZ (T.C.NO:48697075062) İstiklal Mah. Sultan Beyazıt Sk. No:3/3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail AKDENİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92080 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92080 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail AKDENİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail AKDENİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail AKDENİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 176,48 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 228,54 TL Dağıtım Bedeli, 52,37 TL İletişim Bedeli, 10,77 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,43 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 494,59 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 494,59 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/358

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali ÖZASLAN (T.C.NO:20606011354) Hürriyet Mah. Barış Sk. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali ÖZASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10820 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 10820 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali ÖZASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali ÖZASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali ÖZASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 72,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 101,94 TL Dağıtım Bedeli, 23,65 TL İletişim Bedeli, 3,60 TL Sayaç Okuma Bedeli, 11,54 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 212,95 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 212,95 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/359

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Kubilay KARAKAYALI (T.C.NO:39736373652) Şükrüpaşa Mah. Şükrüpaşa 1 Cad. No:69/6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kubilay KARAKAYALI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 97730 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 97730 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kubilay KARAKAYALI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kubilay KARAKAYALI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kubilay KARAKAYALI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 311,01 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 435,73 TL Dağıtım Bedeli, 97,92 TL İletişim Bedeli, 12,16 TL Sayaç Okuma Bedeli, 48,92 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 905,74 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 905,74 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/360

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ünal DURAN (T.C.NO:15629177200) Mustafalı Mah. Katip Çelebi Sk. No:21/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ünal DURAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 430 ve 76030 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 430 ve 76030 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ünal DURAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ünal DURAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ünal DURAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan 430 Nolu Elektrik Abonesine ait fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 217,68 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 268,38 TL Dağıtım Bedeli, 62,34 TL İletişim Bedeli, 9,68 TL Sayaç Okuma Bedeli, 30,69 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 588,77 TL, 76030 Nolu Elektrik Abonesine ait fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 137,07 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 176,16 TL Dağıtım Bedeli, 43,90 TL İletişim Bedeli, 10,14 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,53 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 387,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere 430 Nolu Elektrik Abonesine Toplam 588,77 TL, 76030 Nolu Elektrik Abonesine Toplam 387,80 TL tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/361

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail AKDENİZ (T.C.NO:48697075062) İstiklal Mah. Sultan Beyazıt Sk. No:3/3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail AKDENİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92090 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92090 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail AKDENİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail AKDENİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail AKDENİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 69,75 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 90,74 TL Dağıtım Bedeli, 20,64 TL İletişim Bedeli, 10,40 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,37 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 201,90 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 201,90 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/362

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali KURT (T.C.NO:36355486336) İsalı Mah. Bağlar Sk. No:17/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 76170 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 76170 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali KURT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali KURT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali KURT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 202,55 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 265,48 TL Dağıtım Bedeli, 60,78 TL İletişim Bedeli, 11,27 TL Sayaç Okuma Bedeli, 30,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 570,93 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 570,93 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/363

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet KARCI (T.C.NO:12176292202) Şükrüpaşa Mah. Karcılar Sk. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 30/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet KARCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 30/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 16570 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 16570 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet KARCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet KARCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet KARCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 161,50 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 231,88 TL Dağıtım Bedeli, 51,89 TL İletişim Bedeli, 10,66 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,07 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 482,00 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 482,00 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/364

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet KARCI (T.C.NO:12176292202) Şükrüpaşa Mah. Karcılar Sk. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 30/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet KARCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 30/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 17110 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 17110 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet KARCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet KARCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet KARCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 433,93 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 573,35 TL Dağıtım Bedeli, 131,14 TL İletişim Bedeli, 9,98 TL Sayaç Okuma Bedeli, 62,55 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.210,95 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.210,95 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/365

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mustafa ÖZDEN (T.C.NO:42964266054) İsalı Mah. Deneş Sk. Işıl Apt. No:5 K:3 D:6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa ÖZDEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 103450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 154 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Mustafa ÖZDEN adına kayıtlı 103450 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 103450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa ÖZDEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa ÖZDEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa ÖZDEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 56,70 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 72,18 TL Dağıtım Bedeli, 16,65 TL İletişim Bedeli, 8,13 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,01 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 161,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 161,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/366

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mustafa ÖZDEN (T.C.NO:42964266054) İsalı Mah. Deneş Sk. Işıl Apt. No:5 K:3 D:6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa ÖZDEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 103460 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 155 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Mustafa ÖZDEN adına kayıtlı 103460 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 103460 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa ÖZDEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa ÖZDEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa ÖZDEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 101,55 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 124,34 TL Dağıtım Bedeli, 28,78 TL İletişim Bedeli, 8,55 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,07 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 277,29 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 277,29 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/367

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mustafa ÖZDEN (T.C.NO:42964266054) İsalı Mah. Deneş Sk. Işıl Apt. No:5 K:3 D:6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa ÖZDEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 103470 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 156 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Mustafa ÖZDEN adına kayıtlı 103470 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 103470 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa ÖZDEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa ÖZDEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa ÖZDEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 277,68 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 362,01 TL Dağıtım Bedeli, 81,59 TL İletişim Bedeli, 9,17 TL Sayaç Okuma Bedeli, 39,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 769,56 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 769,56 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/368

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Fikret ALTAY (T.C.NO:41632310426) Karamustafalı Mah. Atatürk Cad. Milenyum 2004 Apt. B Blok No:4 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikret ALTAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 87400 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 150 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Fikret ALTAY adına kayıtlı 87400 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 87400 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikret ALTAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikret ALTAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikret ALTAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 77,62 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 110,05 TL Dağıtım Bedeli, 49,82 TL İletişim Bedeli, 9,24 TL Sayaç Okuma Bedeli, 40,78 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 287,51 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 287,51 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/369

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Celal EKER (T.C.NO:47440116816 İstiklal Mah. Ekerler Sk. No:6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Celal EKER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 63270 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 153 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Celal EKER adına kayıtlı 63270 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 63270 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Celal EKER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Celal EKER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Celal EKER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 137,05 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 181,37 TL Dağıtım Bedeli, 41,21 TL İletişim Bedeli, 9,36 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,48 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 402,91 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 402,91 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/370

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali ÖZASLAN (T.C.NO:20606011354) Hürriyet Mah. Barış Sk. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali ÖZASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 96520 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 96520 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali ÖZASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali ÖZASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali ÖZASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 161,51 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 214,95 TL Dağıtım Bedeli, 48,97 TL İletişim Bedeli, 9,97 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,64 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 460,04 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 460,04 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/371

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Muzaffer GÜVEN (T.C.NO:26566812680) İstiklal Mah. Şükrüpaşa 2 Cad. No:194/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Muzaffer GÜVEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 4620 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 4620 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Muzaffer GÜVEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Muzaffer GÜVEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Muzaffer GÜVEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 200,05 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 265,92 TL Dağıtım Bedeli, 61,07 TL İletişim Bedeli, 11,14 TL Sayaç Okuma Bedeli, 30,90 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 569,08 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 569,08 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/372

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Bekir GÜL (T.C.NO:49123569582) Bahçelievler Mah. İ. Sıtkı Kara Bulvarı K:3 No:8 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bekir GÜL'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 102130 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 102130 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bekir GÜL'ün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bekir GÜL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bekir GÜL'ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 178,90 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 224,23 TL Dağıtım Bedeli, 50,99 TL İletişim Bedeli, 9,43 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,92 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 488,47 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 488,47 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/373

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali ÇİÇEK (T.C.NO:12152293162) Hürriyet Mah. Hamzalı Sk. No:8 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali ÇİÇEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 37160 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 37160 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali ÇİÇEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali ÇİÇEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali ÇİÇEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 118,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 149,97 TL Dağıtım Bedeli, 34,64 TL İletişim Bedeli, 9,42 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,54 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 330,13 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 330,13 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/374

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mevlüt ÇİÇEK (T.C.NO:12122294182) Hürriyet Mah. Hamzalı Sk. No:8 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mevlüt ÇİÇEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 11490 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 11490 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mevlüt ÇİÇEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mevlüt ÇİÇEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mevlüt ÇİÇEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 115,15 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 133,94 TL Dağıtım Bedeli, 30,27 TL İletişim Bedeli, 10,21 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,45 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 311,02 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 311,02 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/375

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Akın ÖZER (T.C.NO:13310254582) Mustafalı Mah. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Akın ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 70410 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 70410 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Akın ÖZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Akın ÖZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Akın ÖZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 140,80 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 189,15TL Dağıtım Bedeli, 42,65 TL İletişim Bedeli, 10,59 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 404,30 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 404,30 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/376

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Akın ÖZER (T.C.NO:13310254582) Mustafalı Mah. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Akın ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 4960 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 4960 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Akın ÖZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Akın ÖZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Akın ÖZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 193,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 265,52 TL Dağıtım Bedeli, 58,76 TL İletişim Bedeli, 10,87 TL Sayaç Okuma Bedeli, 30,08 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 558,39 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 558,39 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/377

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ruhi AKTAŞ (T.C.NO:37591445378) Gökdere Köyü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ruhi AKTAŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 3950 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 3950 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ruhi AKTAŞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ruhi AKTAŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ruhi AKTAŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 121,49 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 173,45 TL Dağıtım Bedeli, 39,16 TL İletişim Bedeli, 4,64 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,79 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 358,53 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 358,53 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/378

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Bestami ATALAY (T.C.NO:37591445378) İsalı Mah. Şehit Gaffar Okkan Cad. No:23-1/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bestami ATALAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 98190 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 98190 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bestami ATALAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bestami ATALAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bestami ATALAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 479,11 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 685,19 TL Dağıtım Bedeli, 154,34 TL İletişim Bedeli, 13,89 TL Sayaç Okuma Bedeli, 78,05 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.410,58 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.410,58 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/379

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali KURT (T.C.NO:36355486336) İsalı Mah. Bağlar Sk. No:17/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 7340 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 7340 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali KURT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali KURT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali KURT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 91,02 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 104,71 TL Dağıtım Bedeli, 24,63 TL İletişim Bedeli, 9,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,34 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 242,27 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 242,27 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/380

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Fatma KARAÇAL (T.C.NO:17669109234) Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:145 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fatma KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 78330 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 78330 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fatma KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fatma KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fatma KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 42,19 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 65,76 TL Dağıtım Bedeli, 14,02 TL İletişim Bedeli, 4,62 TL Sayaç Okuma Bedeli, 6,90 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 133,49 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 133,49 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/381

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hüseyin KARAÇAL (T.C.NO:17933100486) Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:149 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hüseyin KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 67240 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 67240 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hüseyin KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hüseyin KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hüseyin KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 166,84 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 229,41 TL Dağıtım Bedeli, 52,38 TL İletişim Bedeli, 9,63 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,91 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 485,17 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 485,17 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/382

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mustafa KARAÇAL (T.C.NO:17933100486) Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:147 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 77960 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 77960 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 130,64 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 181,86 TL Dağıtım Bedeli, 41,52 TL İletişim Bedeli, 9,13 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,26 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 384,41 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 384,41 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/383

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Adil KARAÇAL (T.C.NO:17921100832) Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:151 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adil KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 70490 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 70490 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adil KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adil KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adil KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 120,76 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 158,82 TL Dağıtım Bedeli, 36,44 TL İletişim Bedeli, 9,09 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,46 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 343,57 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 343,57 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/384

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Miktat KARAÇAL (T.C.NO:17924100778) Mahmutlu Mah. Temel Sk. No:48/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Miktat KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2628 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2628 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Miktat KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Miktat KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Miktat KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 77,64 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 113,66 TL Dağıtım Bedeli, 25,49 TL İletişim Bedeli, 9,49 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,96 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 239,24 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 239,24 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/385

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Muhterem ATEŞ (T.C.NO:41755306528) Atatürk Cad. Milenyum Apt. Zemin Kat No:3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Muhterem ATEŞ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Muhterem ATEŞ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Muhterem ATEŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Muhterem ATEŞ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 147,75 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 210,15 TL Dağıtım Bedeli, 47,39 TL İletişim Bedeli, 5,43 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,83 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 434,55 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 434,55 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/386

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ali ATEŞ (T.C.NO:41827304100) Gökdere Köyü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali ATEŞ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 970 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 970 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali ATEŞ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali ATEŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali ATEŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 134,83 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 174,36 TL Dağıtım Bedeli, 39,60 TL İletişim Bedeli, 4,63 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,31 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 372,73 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 372,73 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/387

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Yeter KURŞUN (T.C.NO:31216657764) Mahmutlu Mah. Karahüyük Cad. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yeter KURŞUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 26740 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 26740 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yeter KURŞUN'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yeter KURŞUN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yeter KURŞUN'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 30,41 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 38,51 TL Dağıtım Bedeli, 8,88 TL İletişim Bedeli, 8,21 TL Sayaç Okuma Bedeli, 4,43 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 90,44 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 90,44 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/388

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Kemal KURŞUN (T.C.NO:31171659216) Hürriyet Mah. Orhan Veli Sk. No:15/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kemal KURŞUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 59830 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 59830 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kemal KURŞUN'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kemal KURŞUN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kemal KURŞUN'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 97,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 131,47 TL Dağıtım Bedeli, 29,99 TL İletişim Bedeli, 8,77 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,10 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 282,59 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 282,59 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/389

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hacı İsmail FAYDALI (T.C.NO:69391219538) İsalı Mah. Deneş Sk. A Blok No:25 K:2 D:6 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hacı İsmail FAYDALI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 105840 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 105840 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Haci İsmail FAYDALI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hacı İsmail FAYDALI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hacı İsmail FAYDALI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 115,09 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 123,16 TL Dağıtım Bedeli, 29,49 TL İletişim Bedeli, 3,96 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,70 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 286,40 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 286,40 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/390

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Emine ÖZASLAN (T.C.NO:20045030060) Hürriyet Mah. Vural Sk. No:22/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Emine ÖZASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 103150 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 103150 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Emine ÖZASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Emine ÖZASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Emine ÖZASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 123,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 146,23 TL Dağıtım Bedeli, 33,98 TL İletişim Bedeli, 8,54 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,70 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 328,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 328,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/391

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Fahri ÜNSAL (T.C.NO:37477448868) Karamustafalı Mah. Sağlam Sk. No:2/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fahri ÜNSAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 66320 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 66320 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fahri ÜNSAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fahri ÜNSAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fahri ÜNSAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 108,40 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 147,95 TL Dağıtım Bedeli, 33,66 TL İletişim Bedeli, 9,02 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,99 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 316,02 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 316,02 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/392

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hilmi KESKİN (T.C.NO:29269722638) Hürriyet Mah. Orhan Veli Sk. No:9 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hilmi KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 78400 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 78400 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hilmi KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hilmi KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hilmi KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 95,55 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 128,64 TL Dağıtım Bedeli, 29,35 TL İletişim Bedeli, 8,88 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 277,27 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 277,27 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/393

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet İNCESU (T.C.NO:19913032558) Yeni Mah. İsmail Efendi Sk. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet İNCESU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 5666 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 5666 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet İNCESU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet İNCESU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet İNCESU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 235,99 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 306,67 TL Dağıtım Bedeli, 68,75 TL İletişim Bedeli, 10,17 TL Sayaç Okuma Bedeli, 33,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 655,43 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 655,43 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/394

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmet ESER (T.C.NO:44449216622) Bahçelievler Mah. Değirmenler Cad. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmet ESER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 51330 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 51330 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmet ESER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmet ESER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmet ESER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 110,17 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 146,91 TL Dağıtım Bedeli, 36,10 TL İletişim Bedeli, 9,11 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,31 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 320,60 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 320,60 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/395

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hidayet BÖRKLÜ (T.C.NO:40219357786) Gökdere Köyü Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hidayet BÖRKLÜ'nünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 130 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 130 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hidayet BÖRKLÜ'nün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hidayet BÖRKLÜ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hidayet BÖRKLÜ'nün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 125,04 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 175,57 TL Dağıtım Bedeli, 39,62 TL İletişim Bedeli, 6,01 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,91 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 366,15 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 366,15 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/396

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Selçuk YÜLEK (T.C.NO:25090861720) Kurtuluş Cad. Kenanoğlu Apt. K:1/A Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Selçuk YÜLEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 90690 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 90690 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Selçuk YÜLEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Selçuk YÜLEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Selçuk YÜLEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 150,91 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 199,40 TL Dağıtım Bedeli, 46,60 TL İletişim Bedeli, 9,60 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,42 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 429,93 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 429,93 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/397

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Zeynep ŞİMŞİR (T.C.NO:18608000698) Hürriyet Mah. 104 Sk. No:17/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Zeynep ŞİMŞİR'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 95790 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 95790 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Zeynep ŞİMŞİR'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Zeynep ŞİMŞİR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Zeynep ŞİMŞİR'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 139,13 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 180,46 TL Dağıtım Bedeli, 40,00 TL İletişim Bedeli, 10,03 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,00 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 390,62 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 390,62 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/398

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Devrim Sefa VURAL (T.C.NO:23923900738) Hürriyet Mah. Orhan Veli Sk. No:12 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Devrim Sefa VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 76650 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 76650 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Devrim Sefa VURAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Devrim Sefa VURAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Devrim Sefa VURAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 158,54 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 208,22 TL Dağıtım Bedeli, 47,58 TL İletişim Bedeli, 9,41 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,81 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 447,56 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 447,56 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/399

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Yusuf TIBIKOĞLU (T.C.NO:18845070058) Cumhuriyet Mah. Tıbıklar Sk. No:11/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 12/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yusuf TIBIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 12/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2400 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2400 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yusuf TIBIKOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yusuf TIBIKOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yusuf TIBIKOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 115,08 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 155,48 TL Dağıtım Bedeli, 35,25 TL İletişim Bedeli, 9,93 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,68 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 333,42 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 333,42 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/400

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Abdullah ÖZDEN (T.C.NO:42991265198) Karamustafalı Mah. Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Abdullah ÖZDEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 32650 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 32650 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Abdullah ÖZDEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Abdullah ÖZDEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Abdullah ÖZDEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 135,57 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 163,92 TL Dağıtım Bedeli, 37,59 TL İletişim Bedeli, 13,04 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,59 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 368,71 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 368,71 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/401

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Candemir AÇAN (T.C.NO:24478882272) Hürriyet Mah. Yunus Emre Sok. No:40 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 12/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Candemir AÇAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 12/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 54840 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 54840 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Candemir AÇAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Candemir AÇAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Candemir AÇAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 97,62 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 125,92 TL Dağıtım Bedeli, 28,93 TL İletişim Bedeli, 08,93 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,51 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 275,91 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 275,91 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/402

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet Reşat KOŞMAZ (T.C.NO:50590011900) Hürriyet Mah. Hasan Güven Caddesi No:99/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet Reşat KOŞMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 68670 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 68670 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet Reşat KOŞMAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet Reşat KOŞMAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet Reşat KOŞMAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 284,90 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 362,08 TL Dağıtım Bedeli, 78,91 TL İletişim Bedeli, 13,04 TL Sayaç Okuma Bedeli, 53,34 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 792,27 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 792,27 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/403

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ayşe AKDOĞAN (T.C.NO:36686305108) Mustafalı Mah. Esen Apartmanı Kat:2 No:2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayşe AKDOĞAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 99360 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 99360 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ayşe AKDOĞAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ayşe AKDOĞAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ayşe AKDOĞAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 166,23 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 237,09 TL Dağıtım Bedeli, 52,96 TL İletişim Bedeli, 10,23 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,51 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 493,02 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 493,02 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/404

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Cafer YİĞİT (T.C.NO:22240956718) İsalı Mah. Öksüzdere Sok.No:26 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Cafer YİĞİT'înTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 99410 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 99410 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Cafer YİĞİT'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Cafer YİĞİT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Cafer YİĞİT'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 190,82TL Kayıp/Kaçak bedeli, 260,64 TL Dağıtım Bedeli, 58,87 TL İletişim Bedeli, 10,12 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,70 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 550,15 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 550,15 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/405

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet Tütüncü (T.C.NO:10679342226) Hürriyet Mah. Köprülü Mehmet Paşa Sok. No:16 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet TÜTÜNCÜ'nünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 31310 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 31310 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet TÜTÜNCÜ'nün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet TÜTÜNCÜ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet TÜTÜNCÜ'nün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 115,57 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 152,98 TL Dağıtım Bedeli, 34,98 TL İletişim Bedeli, 9,55 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,79 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 330,87 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 330,87 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/406

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mitat ÇELİK (T.C.NO:20692002090) İsalı Mah. Trafo Sok. No:25 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mitat ÇELİK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44380 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44380 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mitat ÇELİK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mitat ÇELİK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mitat ÇELİK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 58,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 74,16 TL Dağıtım Bedeli, 17,11 TL İletişim Bedeli, 8,34 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,71 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 166,58 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 166,58 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/407

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Cumali CİNAKLI (T.C.NO:49846036774) Hürriyet Mah. Mehmet Paşalı Sok. No:36 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 01/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Cumali CİNAKLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 01/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 13720 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 13720 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Cumali CİNAKLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Cumali CİNAKLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Cumali CİNAKLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 154,78 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 224,91 TL Dağıtım Bedeli, 50,32 TL İletişim Bedeli, 9,92 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,15 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 465,08 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 465,08 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/408

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet KESKİN (T.C.NO:13229257292) İsalı Mah. Sultan Murat Sok. No:20/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 89390 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 89390 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet KESKİN başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 168,32 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 271,02 TL Dağıtım Bedeli, 58,81 TL İletişim Bedeli, 8,79 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,00 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 535,94 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 535,94 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/409

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Gökhan AKCİHAN (T.C.NO:21259989410) İsalı Mah. Oruç Reis Sok. No:22 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 30/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Gökhan AKCİHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 30/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 69700 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 69700 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Gökhan AKCİHAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Gökhan AKCİHAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Gökhan AKCİHAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 88,80 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 119,61 TL Dağıtım Bedeli, 27,20 TL İletişim Bedeli, 10,37 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,59 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 259,57TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 259,57 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/410

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Emin KARAHAN (T.C.NO:30352686362) Şükrüpaşa Mah. Ömer Ağalar Sok. No:6/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Emin KARAHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 14910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 14910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Emin KARAHAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Emin KARAHAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Emin KARAHAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 53,72 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 71,58 TL Dağıtım Bedeli, 16,30 TL İletişim Bedeli, 8,75 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,21 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 158,56 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 158,56 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/411

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet Akif ÖZER (T.C.NO:13229257292) İsalı Mah. Şehit Pamir Cad. No:2/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet Akif ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 100750 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 100750 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet Akif ÖZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet Akif ÖZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet Akif ÖZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 315,92 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 442,70 TL Dağıtım Bedeli, 100,27 TL İletişim Bedeli, 14,68 TL Sayaç Okuma Bedeli, 50,87 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 924,44 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 924,44 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/412

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Yusuf ŞENER (T.C.NO:18605077914) Bahçelievler Mah. İbrahim Emiroğlu Cad. No:7 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yusuf ŞENER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 9624 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 9624 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yusuf ŞENER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yusuf ŞENER TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yusuf ŞENER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 135,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 184,62 TL Dağıtım Bedeli, 42,09 TL İletişim Bedeli, 9,26 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,24 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 392,47 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 392,47 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/413

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Recep KESKİN (T.C.NO:49441050366) İsalı Mah. Sultan Murat Sok. No:18/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Recep KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 89360 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 89360 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Recep KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Recep KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Recep KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 131,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 204,80 TL Dağıtım Bedeli, 45,64 TL İletişim Bedeli, 11,03 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,26 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 416,23 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 416,23 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/414

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Miktat KARAÇAL (T.C.NO:17924100778) Mahmutlu Mah. Temel Sok. No:48/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Miktat KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2629 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2629 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Miktat KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Miktat KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Miktat KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 126,85 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 183,38 TL Dağıtım Bedeli, 41,24 TL İletişim Bedeli, 9,53 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,81 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 381,81 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 381,81 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/415

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Hasan KARCI (T.C.NO:12131293732) Şükrüpaşa Mah. Karcılar Sok. No:10/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 29/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan KARCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 29/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92110 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92110 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan KARCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan KARCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan KARCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 161,81 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 209,93 TL Dağıtım Bedeli, 49,51 TL İletişim Bedeli, 10,18 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,29 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 456,72 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 456,72 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/416

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Sadık EROL (T.C.NO:26620810904) Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:113/2 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sadık EROL'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 79310 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 79310 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sadık EROL'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sadık EROL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sadık EROL'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 67,06 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 88,89 TL Dağıtım Bedeli, 19,87 TL İletişim Bedeli, 8,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,45 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 194,84 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 194,84 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/417

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Mehmet KAYA (T.C.NO:11654309784) Hürriyet Mah. Namık Kemal Sok. No:37 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet KAYA'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 12920 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 12920 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet KAYA'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet KAYA, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet KAYA'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 154,55 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 207,53 TL Dağıtım Bedeli, 47,24 TL İletişim Bedeli, 9,48 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,67TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 442,47 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 442,47 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/418

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : İsmail AKDENİZ (T.C.NO:48697075062) İstiklal Mah. Sultan Beyazıt Sok. No:3/3 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail AKDENİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92070 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92070 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail AKDENİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail AKDENİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail AKDENİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 3,31 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 4,27 TL Dağıtım Bedeli, 0,94 TL İletişim Bedeli, 9,06 TL Sayaç Okuma Bedeli, 0,55 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 18,13 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 18,13 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/419

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Bünyamin YILDIRIM (T.C.NO:32617610938 Mustafalı Mah. Yıldırımlar Cad.No:30 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bünyamin YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 83910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 83910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bünyamin YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bünyamin YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bünyamin YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 143,87 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 191,37 TL Dağıtım Bedeli, 43,43 TL İletişim Bedeli, 10,22 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,88 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 410,77 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 410,77 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/420

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Taşkın ULUTAŞ (T.C.NO:33445583432) Mahmutlu Mah. Milli Egmenlik Cad. No:17 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 02/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Taşkın ULUTAŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 02/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 51020 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 51020 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Taşkın ULUTAŞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Taşkın ULUTAŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Taşkın ULUTAŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 194,74 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 249,28 TL Dağıtım Bedeli, 97,47 TL İletişim Bedeli, 9,80 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,01 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 580,30 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 580,30 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/421

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Nazif ÇİFTÇİ (T.C.NO:11375319000) Hürriyet Mah. Namık Kemal Sok. No:11Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 31/07/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nazif ÇİFTÇİ'nin Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 31/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 42710 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 42710 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nazif ÇİFTÇİ'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nazif ÇİFTÇİ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nazif ÇİFTÇİ'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 199,53 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 280,15 TL Dağıtım Bedeli, 62,98 TL İletişim Bedeli, 9,13 TL Sayaç Okuma Bedeli, 31,59 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 583,38 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 583,38 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

T.C.

ERZİN KAYMAKAMLIĞI

Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı

Karar No : 2013/422

Karar Tarihi : 26/08/2013

Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.

ŞİKAYET EDEN : Ahmet KESKİN (T.C.NO:49471049378) İsalı Mah. Sultan Murat Sok. No:20/1 Erzin/HATAY

ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY

ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET

ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013

OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet KESKİN'in Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 39600 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.

ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 39600 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."

Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 240,77 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 303,75 TL Dağıtım Bedeli, 69,53 TL İletişim Bedeli, 9,95 TL Sayaç Okuma Bedeli, 34,93 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 658,93 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.

HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 658,93 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.

Raportör

Mehmet Sıtkı BİLGEN

Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN

Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi

Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY

Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi

https://www.tccb.gov.tr/
https://www.icisleri.gov.tr/
https://www.turkiye.gov.tr/
https://www.cimer.gov.tr/
 
  • Kamu Denetçiliği Kurumu
  • Mevzuat Bilgi Sistemi
  • Kolluk Gözetim Komisyonu
İsalı Mah. Şehit Ali Gaffar Okkan Cad. No: 1 Erzin/HATAY
Tel: 0326 681 51 67 Fax: 0326 681 74 72
 
Sizlere daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerezlere yer veriyoruz 🍪 Çerez politikamız hakkında bilgi edinmek için tıklayınız