T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/423
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Nihal KARAYAVUZ Karamustafalı Mah. Lord Osman Sk. No:24 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nihal KARAYAVUZ'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 36450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 36450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nihal KARAYAVUZ'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nihal KARAYAVUZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nihal KARAYAVUZ'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 134,84 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 181,27 TL Dağıtım Bedeli, 41,38 TL İletişim Bedeli, 9,37 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,82 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 387,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 387,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/424
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ergün VURAL Cumhuriyet Mah. Ahmet Vural Sk. No:2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 12/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ergün VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 12/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 37700 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 37700 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ergün VURAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ergün VURAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ergün VURAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 185,99 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 228,78 TL Dağıtım Bedeli, 54,33 TL İletişim Bedeli, 10,39 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,33 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 506,82 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 506,82 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/425
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Doğan CİNAKLI Hürriyet Mah. Sokullu Mehmet Paşa Sk. Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Doğan CİNAKLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 39190 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 39190 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Doğan CİNAKLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Doğan CİNAKLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Doğan CİNAKLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 68,65 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 88,40 TL Dağıtım Bedeli, 20,25 TL İletişim Bedeli, 10,88 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,34 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 198,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 198,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/426
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fazlı MAHUM Hürriyet Mah. 104 Sk. No: 7/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fazlı MAHUM'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 88700 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 88700 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fazlı MAHUM'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fazlı MAHUM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fazlı MAHUM'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 214,50 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 273,35 TL Dağıtım Bedeli, 62,93 TL İletişim Bedeli, 10,41 TL Sayaç Okuma Bedeli, 31,87 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 593,06 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 593,06 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/427
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Necati VURAL Hürriyet Mah. Barış Sk. No: 13 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Necati VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 37830 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 37830 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Necati VURAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Necati VURAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Necati VURAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 124,20 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 173,12 TL Dağıtım Bedeli, 39,18 TL İletişim Bedeli, 10,16 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,86 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 366,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 366,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/428
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şaban ÜNSAL İsalı Mah. Ertaçlar Sk. No: 5 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şaban ÜNSAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 64590 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 64590 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Şaban ÜNSAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Şaban ÜNSAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Şaban ÜNSAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 102,85 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 139,80 TL Dağıtım Bedeli, 31,84 TL İletişim Bedeli, 9,28 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,19 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 299,96 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 299,96 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/429
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ebubekir YILDIRIM İstiklal Mah. Hasan Güven Cad. No: 57/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ebubekir YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 97680 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 97680 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ebubekir YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ebubekir YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ebubekir YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 134,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 182,27 TL Dağıtım Bedeli, 41,34 TL İletişim Bedeli, 9,22 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,62 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 387,71 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 387,71 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/430
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fikret ERGÖRÜN Karamustafalı Mah. Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikret ERGÖRÜN'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 70940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 70940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikret ERGÖRÜN'ün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikret ERGÖRÜN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikret ERGÖRÜN'ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 110,03 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 148,81 TL Dağıtım Bedeli, 33,85 TL İletişim Bedeli, 9,14 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,08 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 318,91 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 318,91 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/431
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Abdullah ÖZDEN Karamustafalı Mah. Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Abdullah ÖZDEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 6940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 6940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Abdullah ÖZDEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Abdullah ÖZDEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Abdullah ÖZDEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 120,88 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 150,63 TL Dağıtım Bedeli, 34,42 TL İletişim Bedeli, 9,37 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 332,41 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 332,41 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/432
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ali KESKİN İsalı Mah. Sultan Murat Sk. No:14/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 5866 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 5866 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 334,81 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 425,21 TL Dağıtım Bedeli, 96,42 TL İletişim Bedeli, 8,42 TL Sayaç Okuma Bedeli, 47,27 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 912,13 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 912,13 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/433
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Orhan VURAL Cumhuriyet Mah. Yıldırımlar Sk. No:61 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Orhan VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2950 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2950 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Orhan VURAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Orhan VURAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Orhan VURAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 125,08 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 167,62 TL Dağıtım Bedeli, 38,07 TL İletişim Bedeli, 9,97 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,06 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 359,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 359,80 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/434
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hulusi KARCI Şükrüpaşa Mah. Karcılar Sk. No:24/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hulusi KARCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 1660 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 1660 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hulusi KARCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hulusi KARCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hulusi KARCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 342,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 467,07 TL Dağıtım Bedeli, 106,11 TL İletişim Bedeli, 11,29 TL Sayaç Okuma Bedeli, 53,40 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 980,03 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 980,03 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/435
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İbrahim Gürsel ESER Mahmutlu Mah. Sararlar Sk. No:13 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İbrahim Gürsel ESER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 65930 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 65930 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İbrahim Gürsel ESER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İbrahim Gürsel ESER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İbrahim Gürsel ESER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 144,82 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 193,86 TL Dağıtım Bedeli, 44,42 TL İletişim Bedeli, 9,05 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,70 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 413,85 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 413,85 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/436
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hurşit İŞLER Hürriyet Mah. Sokullu Mehmet Paşa Sk. Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hurşit İŞLER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 41230 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 41230 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hurşit İŞLER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hurşit İŞLER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hurşit İŞLER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 39,75 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 48,32 TL Dağıtım Bedeli, 11,22 TL İletişim Bedeli, 12,16 TL Sayaç Okuma Bedeli, 5,79 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 117,24 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 117,24 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/437
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sultan ÖZSOY Yeni Mah. Özsoylar Sk. No:8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sultan ÖZSOY'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 99350 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 99350 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sultan ÖZSOY'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sultan ÖZSOY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sultan ÖZSOY'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 98,69 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 126,01 TL Dağıtım Bedeli, 28,63 TL İletişim Bedeli, 8,49 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,70 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 276,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 276,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/438
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sultan ÖZSOY Yeni Mah. Özsoylar Sk. No:8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sultan ÖZSOY'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 50610 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 50610 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sultan ÖZSOY'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sultan ÖZSOY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sultan ÖZSOY'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 113,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 154,91 TL Dağıtım Bedeli, 35,02 TL İletişim Bedeli, 8,66 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,56 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 329,37 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 329,37 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/439
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer HERGÜNER Hürriyet Mah. Yunus Emre Sk. No:2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer HERGÜNER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 47450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 47450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer HERGÜNER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer HERGÜNER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer HERGÜNER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 128,05 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 167,93 TL Dağıtım Bedeli, 38,50 TL İletişim Bedeli, 8,83 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,49 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 362,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 362,80 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/440
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sadık DEMİR İsalı Mah. Atıcıoğlu Sk. No:40 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sadık DEMİR'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 6800 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 6800 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sadık DEMİR'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sadık DEMİR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sadık DEMİR'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 185,50 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 241,88 TL Dağıtım Bedeli, 55,36 TL İletişim Bedeli, 10,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,99 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 520,92 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 520,92 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/441
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Kubilay KARAKAYALI Şükrüpaşa Mah. Şükrüpaşa 1 Cad. No:69/6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kubilay KARAKAYALI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 96830 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 13/08/2013 tarih ve 160 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 96830 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kubilay KARAKAYALI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kubilay KARAKAYALI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kubilay KARAKAYALI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 81,23 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 104,94 TL Dağıtım Bedeli, 24,11 TL İletişim Bedeli, 10,87 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,25 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 233,40 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 233,40 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/442
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fikret ALTAY Bahçelievler Mah. İ. Sıtkı Kara Bulvarı No:41 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikret ALTAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 20280 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 149 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Fikret ALTAY adına kayıtlı 20280 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 20280 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikret ALTAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikret ALTAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikret ALTAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 143,00 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 184,71 TL Dağıtım Bedeli, 42,47 TL İletişim Bedeli, 9,44 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,36 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 400,98 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 400,98 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/443
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Celal EKER İstiklal Mah. Ekerler Sk. No:6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Celal EKER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 95530 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 152 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Celal EKER adına kayıtlı 95530 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 95530 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Celal EKER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Celal EKER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Celal EKER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 62,2 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 79,98 TL Dağıtım Bedeli, 18,03 TL İletişim Bedeli, 9,93 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,64 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 178,78 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 178,78 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/444
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Celal EKER İstiklal Mah. Ekerler Sk. No:6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Celal EKER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 5620 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 06/08/2013 tarih ve 148 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan Celal EKER adına kayıtlı 5620 nolu elektrik aboneliğine ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstresi yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 5620 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Celal EKER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Celal EKER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Celal EKER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 136,8 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 182,42 TL Dağıtım Bedeli, 41,43 TL İletişim Bedeli, 12,01 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,57 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 393,21 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 393,21 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/445
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hulusi GÖRKEM Şükrüpaşa Mah. Çelik Sk. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hulusi GÖRKEM'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44800 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44800 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hulusi GÖRKEM'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hulusi GÖRKEM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hulusi GÖRKEM'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 123,07 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 168,06 TL Dağıtım Bedeli, 38,15 TL İletişim Bedeli, 8,34 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,34 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 356,96 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 356,96 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/446
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Aişe YILMAZ Başlamış Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Aişe YILMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 5380 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 5380 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Aişe YILMAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Aişe YILMAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Aişe YILMAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 71,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 93,97 TL Dağıtım Bedeli, 21,45 TL İletişim Bedeli, 4.79 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,72 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 202,19 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 202,19 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/447
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yakup TEMİZ Mahmutlu Mah. Temizler Sk. No:48 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yakup TEMİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 64190 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 64190 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yakup TEMİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yakup TEMİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yakup TEMİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 105,25 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 141,66 TL Dağıtım Bedeli, 32,34 TL İletişim Bedeli, 8,37 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,05 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 303,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 303,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/448
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yakup TEMİZ Mahmutlu Mah. Temizler Sk. No:48 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yakup TEMİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 23430 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 23430 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yakup TEMİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yakup TEMİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yakup TEMİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 97,30 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 127,81 TL Dağıtım Bedeli, 29,32 TL İletişim Bedeli, 9,34 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,81 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 278,58 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 278,58 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/449
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Recep KARAYAVUZ Karamustafalı Mah. Lord Osman Sk. No:10/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Recep KARAYAVUZ'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 21550 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 21550 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Recep KARAYAVUZ'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Recep KARAYAVUZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Recep KARAYAVUZ'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 107,37 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 140,60 TL Dağıtım Bedeli, 32,29 TL İletişim Bedeli, 9,36 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,41 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 306,03 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 306,03 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/450
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hasan PARLAR Karamustafalı Mah. Atatürk Cad. No:47/4 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan PARLAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 75880 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 75880 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan PARLAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan PARLAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan PARLAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 182,09 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 228,82 TL Dağıtım Bedeli, 52,18 TL İletişim Bedeli, 7,99 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,21 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 496,29 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 496,29 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/451
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hakkı ÇEVİK Mahmutlu Mah. Çevik Sk. No:4 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hakkı ÇEVİK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44620 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44620 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hakkı ÇEVİK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hakkı ÇEVİK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hakkı ÇEVİK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 102,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 138,80 TL Dağıtım Bedeli, 31,47 TL İletişim Bedeli, 8,96 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,77 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 297,22 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 297,22 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/452
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Faik ÖZSOY) Yeni Mah. Çukobirlik Cad. No:72 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Faik ÖZSOY'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 62460 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 62460 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Faik ÖZSOY'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Faik ÖZSOY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Faik ÖZSOY'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 187,06 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 246,14 TL Dağıtım Bedeli, 56,21 TL İletişim Bedeli, 10,13 TL Sayaç Okuma Bedeli, 28,24 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 527,78 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 527,78 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/453
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hacı Murat ATEŞ Gökdere Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hacı Murat ATEŞ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10136 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 10136 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hacı Murat ATEŞ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hacı Murat ATEŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hacı Murat ATEŞ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 9,50 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 12,39 TL Dağıtım Bedeli, 2,82 TL İletişim Bedeli, 8,36 TL Sayaç Okuma Bedeli, 1,37 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 34,44 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 34,44 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/454
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hacı Murat ATEŞ Gökdere Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hacı Murat ATEŞ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 10138 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 10138 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hacı Murat ATEŞ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hacı Murat ATEŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hacı Murat ATEŞ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 137,52 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 173,71 TL Dağıtım Bedeli, 39,26 TL İletişim Bedeli, 8,87 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,03 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 378,39 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 378,39 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/455
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa KURŞUN Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:77 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa KURŞUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 41410 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 41410 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa KURŞUN'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa KURŞUN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa KURŞUN'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 59,23 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 80,55 TL Dağıtım Bedeli, 18,36 TL İletişim Bedeli, 8,72 TL Sayaç Okuma Bedeli, 9,33 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 176,19 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 176,19 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/456
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Necdet SÖKMEN Kurtuluş Cad. Ulu Ticaret Üzeri Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Necdet SÖKMEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 74580 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 74580 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Necdet SÖKMEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Necdet SÖKMEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Necdet SÖKMEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 290,94 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 411,66 TL Dağıtım Bedeli, 92,04 TL İletişim Bedeli, 11,54 TL Sayaç Okuma Bedeli, 46,06 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 852,24 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 852,24 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/457
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hilmi ÖZMEN Yeni Mah. Fuzuli Sk. No:7 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hilmi ÖZMEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 65500 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 65500 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hilmi ÖZMEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hilmi ÖZMEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hilmi ÖZMEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 268,59 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 381,49 TL Dağıtım Bedeli, 85,13 TL İletişim Bedeli, 6,62 TL Sayaç Okuma Bedeli, 42,01 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 783,84 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 783,84 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/458
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hasan KURŞUN Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:77 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan KURŞUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 54650 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 54650 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan KURŞUN'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan KURŞUN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan KURŞUN'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 124,42 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 164,01 TL Dağıtım Bedeli, 37,70 TL İletişim Bedeli, 9,30 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,18 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 354,61 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 354,61 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/459
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yaşar ÇEVİK Mahmutlu Mah. Çevik Sk. No:97 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yaşar ÇEVİK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 65670 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 65670 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yaşar ÇEVİK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yaşar ÇEVİK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yaşar ÇEVİK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 51,96 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 64,21 TL Dağıtım Bedeli, 15,00 TL İletişim Bedeli, 8,79 TL Sayaç Okuma Bedeli, 7,71 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 147,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 147,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/460
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet İlhan EKİZ Mahmutlu Mah. Şehit Mehmet Sarıaslan Sk. No:12/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet İlhan EKİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 62850 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 62850 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet İlhan EKİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet İlhan EKİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet İlhan EKİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 158,15 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 205,13 TL Dağıtım Bedeli, 47,04 TL İletişim Bedeli, 9,72 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,69 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 443,73 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 443,73 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/461
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İsmail BAZ Mahmutlu Mah. Temel Sk. No:14/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail BAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 64520 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 64520 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail BAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail BAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail BAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 22,23 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 30,10 TL Dağıtım Bedeli, 6,83 TL İletişim Bedeli, 8,14 TL Sayaç Okuma Bedeli, 3,38 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 70,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 70,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/462
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İsmail BAZ Mahmutlu Mah. Temel Sk. No:14/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail BAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 27020 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 27020 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail BAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail BAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail BAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 81,59 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 108,26 TL Dağıtım Bedeli, 24,82 TL İletişim Bedeli, 8,80 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,54 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 236,01 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 236,01 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/463
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yunis SÖKMEN Mahmutlu Mah.Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yunis SÖKMEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 78100 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 78100 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yunis SÖKMEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yunis SÖKMEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yunis SÖKMEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 211,60TL Kayıp/Kaçak bedeli, 275,59 TL Dağıtım Bedeli, 62,53 TL İletişim Bedeli, 10,70 TL Sayaç Okuma Bedeli, 31,22 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 591,64 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 591,64 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/464
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet SOMAY Yeşiltepe Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet SOMAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2240 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2240 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet SOMAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet SOMAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet SOMAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 98,36 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 128,79 TL Dağıtım Bedeli, 29,63 TL İletişim Bedeli, 4,86 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,16 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 276,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 276,80 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/465
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hulusi GÖRKEM Şükrüpaşa Mah. Çelik Sk. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hulusi GÖRKEM'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 82450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 82450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hulusi GÖRKEM'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hulusi GÖRKEM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hulusi GÖRKEM'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 45,48 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 62,29 TL Dağıtım Bedeli, 14,19 TL İletişim Bedeli, 3,51 TL Sayaç Okuma Bedeli, 7,21 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 132,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 132,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/466
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hüseyin KÜRTÜL Hürriyet Mah. Uğur Mumcu Cad. İlbay Gıda No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hüseyin KÜRTÜL'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 57620 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 57620 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hüseyin KÜRTÜL'ün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hüseyin KÜRTÜL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hüseyin KÜRTÜL'ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 171,30 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 226,55 TL Dağıtım Bedeli, 51,81 TL İletişim Bedeli, 9,78 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,60 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 485,04 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 485,04 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/467
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa ÇALIŞKAN Sıtkı Kara Bulvarı M. Evler Mah. No:32 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa ÇALIŞKAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 19260 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 19260 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa ÇALIŞKAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa ÇALIŞKAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa ÇALIŞKAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 145,50 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 194,01 TL Dağıtım Bedeli, 44,35 TL İletişim Bedeli, 9,50 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,42 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 415,78 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 415,78 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/468
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sabahattin VURAL Hürriyet Mah. Orhan Veli Sk. No:6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sabahattin VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 38640 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 38640 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sabahattin VURAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sabahattin VURAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sabahattin VURAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 116,07 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 155,56 TL Dağıtım Bedeli, 35,58 TL İletişim Bedeli, 8,86 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,82 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 333,89 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 333,89 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/469
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer KARABÜYÜK Cumhuriyet Mah. Gökçeli Cad. No:17 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer KARABÜYÜK'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 7666 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 7666 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer KARABÜYÜK'ün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer KARABÜYÜK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer KARABÜYÜK'ün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 129,90 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 174,48 TL Dağıtım Bedeli, 39,34 TL İletişim Bedeli, 8,26 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,65 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 371,63 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 371,63 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/470
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yunus ÇİFTÇİ Hürriyet Mah. Köprülü Mehmet Paşa Sk. No:22 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yunus ÇİFTÇİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 13790 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 13790 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yunus ÇİFTÇİ'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yunus ÇİFTÇİ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yunus ÇİFTÇİ'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 67,47 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 85,96 TL Dağıtım Bedeli, 19,86 TL İletişim Bedeli, 8,28 TL Sayaç Okuma Bedeli, 9,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 191,42 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 191,42 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/471
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hanifi EKİZ Kurtuluş Cad. Ulu Ticaret Üstü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hanifi EKİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 3030 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 3030 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hanifi EKİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hanifi EKİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hanifi EKİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 108,32 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 146,88 TL Dağıtım Bedeli, 33,21 TL İletişim Bedeli, 8,55 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,72 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 313,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 313,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/472
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İbrahim Mevlüt BİLİCİ Kurtuluş Cad. Ulu Ticaret Üstü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İbrahim Mevlüt BİLİCİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 4910 ve 55850 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 4910 ve 55850 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İbrahim Mevlüt BİLİCİ'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İbrahim Mevlüt BİLİCİ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İbrahim Mevlüt BİLİCİ'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan 4910 Nolu fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 52,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 68,18 TL Dağıtım Bedeli, 15,58 TL İletişim Bedeli, 9,22 TL Sayaç Okuma Bedeli, 7,87 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 153,01 TL, 55850 Nolu fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 137,06 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 178,40 TL Dağıtım Bedeli, 40,92 TL İletişim Bedeli, 9,92 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,68 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 386,98 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 539,99 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/473
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Halil KILIÇ Kurtuluş Cad. Ulu Ticaret Üstü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halil KILIÇ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 7110 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 7110 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Halil KILIÇ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Halil KILIÇ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Halil KILIÇ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 67,17 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 90,14 TL Dağıtım Bedeli, 20,50 TL İletişim Bedeli, 8,90 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,41 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 197,12 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 197,12 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/474
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hasan GEDİK Hürriyet mah. Mustafa Çevik Cad. No:19 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan GEDİK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 49780 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 49780 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan GEDİK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan GEDİK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan GEDİK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 177,62 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 233,22 TL Dağıtım Bedeli, 53,51 TL İletişim Bedeli, 9,77 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,99 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 501,11 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 501,11 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/475
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet KILIÇ Kurtuluş Cad. Ulu Ticaret Üstü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet KILIÇ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 75610 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 75610 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet KILIÇ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet KILIÇ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet KILIÇ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 123,87 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 162,83 TL Dağıtım Bedeli, 37,20 TL İletişim Bedeli, 9,44 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,71 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 352,05 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 352,05 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/476
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Alkan BÖLÜKBAŞI Cumhuriyet mah. Milli Egemenlik Cad. No:10/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Alkan BÖLÜKBAŞI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 46690 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 46690 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Alkan BÖLÜKBAŞI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Alkan BÖLÜKBAŞI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Alkan BÖLÜKBAŞI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 154,87 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 255,05 TL Dağıtım Bedeli, 55,00 TL İletişim Bedeli, 5,72 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,05 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 497,69 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 497,69 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/477
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Necdet YILDIRIM Başlamış Köyü No:25/5 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Necdet YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2760 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2760 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Necdet YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Necdet YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Necdet YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 120,43 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 163,18 TL Dağıtım Bedeli, 37,12 TL İletişim Bedeli, 4,26 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,54 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 343,53 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 343,53 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/478
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehdin ERYILMAZ Yeni Mah. Akınlar Sk. No:19 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehdin ERYILMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 70840 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 70840 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehdin ERYILMAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehdin ERYILMAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehdin ERYILMAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 52,25 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 79,20 TL Dağıtım Bedeli, 15,51 TL İletişim Bedeli, 7,22 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,70 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 162,88 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 162,88 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/479
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa MERT Cumhuriyet Mah. Milli Egemenlik Cad. No:10/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa MERT'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 37950 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 37950 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa MERT'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa MERT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa MERT'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 143,71 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 188,85 TL Dağıtım Bedeli, 43,43 TL İletişim Bedeli, 9,86 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 407,70 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 407,70 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/480
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hüseyin KOZAK Yeşiltepe Köyü No:210 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hüseyin KOZAK'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 0800 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 0800 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hüseyin KOZAK'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hüseyin KOZAK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hüseyin KOZAK'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 45,48 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 62,29 TL Dağıtım Bedeli, 14,19 TL İletişim Bedeli, 3,51 TL Sayaç Okuma Bedeli, 7,21 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 132,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 132,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/481
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ali CENGİZ Yeni Mah. Vurallar Sk. No:4 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali CENGİZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 22960 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 22960 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ali CENGİZ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali CENGİZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ali CENGİZ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 86,15 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 102,14 TL Dağıtım Bedeli, 23,13 TL İletişim Bedeli, 9,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,13 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 232,74 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 232,74 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/482
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hamdi AKATILĞAN (T.C.NO:29797627436) Bahçelievler Mah. İzgiler Sk. K:1 No:26/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hamdi AKATILĞAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 34430 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 34430 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hamdi AKATILĞAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hamdi AKATILĞAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hamdi AKATILĞAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 147,41 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 196,90 TL Dağıtım Bedeli, 44,91 TL İletişim Bedeli, 9,83 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,89 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 421,94 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 421,94 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/483
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hamdi AKATILĞAN (T.C.NO:29797627436) Bahçelievler Mah. İzgiler Sk. K:1 No:26/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hamdi AKATILĞAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 93340 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 93340 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hamdi AKATILĞAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hamdi AKATILĞAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hamdi AKATILĞAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 216,70 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 263,42 TL Dağıtım Bedeli, 61,48 TL İletişim Bedeli, 10,53 TL Sayaç Okuma Bedeli, 31,21 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 583,34 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 583,34 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/484
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Osman GÖKŞEN (T.C.NO:14246223352) Mustafalı Mah. İstasyon Cad. Azmanlar Sk. Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Osman GÖKŞEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 1120 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 1120 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Osman GÖKŞEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Osman GÖKŞEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Osman GÖKŞEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 152,15 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 196,83 TL Dağıtım Bedeli, 45,05 TL İletişim Bedeli, 10,07 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,42 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 426,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 426,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/485
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Cuma DEMİRCİ İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 13/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Cuma DEMİRCİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu13/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 17/04/2013 Tarihinde 14.069,21 TL kredi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredisi içerisinden 225,00 TL istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, Banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMAÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 17/08/2013 Tarih ve CM-214848 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciCuma DEMİRCİ'ninadı geçen bankadan 17/04/2013 Tarihinde 14.069,21 TL Tüketici kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere 225,00 TL istihbarat ücreti (%5 BSMV Dahil) alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından kesilen 17/04/2013 Tarihinde 225,00 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,00 TL İstihbarat Ücreti ve BSMV adı altında kesilen ücretlerin tüketiciye tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/486
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Metin AKHAN İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 11/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Metin AKHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu11/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 19/09/2011 Tarihinde 85.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 750,00 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 03/08/2013 Tarih ve EE-204692 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciMetin AKHAN'ınadı geçen bankadan 19/09/2011 Tarihinde almış olduğu Sabit Faiz Oranlı Konut Finansmanı Kredisi ile ilgili konut kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere 750.00TL istihbarat ücreti alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 750,00 TL istihbarat masrafı kesildiğinin bildirildiği, söz konusu istihbarat masrafının hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 750,00 TL istihbarat masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/487
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Metin AKHAN İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ANTAKYA ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 10/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Metin AKHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu10/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Antakya Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 24/12/2007 Tarihinde 16.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 13/08/2013 Tarih ve NÇ-211403 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciMetin AKHAN'ınadı geçen bankadan 24/12/2007 Tarihinde 16.000,00 TL Tüketici kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere 283,50TL istihbarat ücreti (%5 BSMV Dahil) alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 283,50 TL istihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) kesildiğinin bildirildiği, söz konusu istihbarat masrafının hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 283,50 TL istihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/488
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şinasi VURAL Yeşilkent Sulama Kooperatifi Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 31/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şinasi VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu31/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 03/11/2006 Tarihinde 5.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 210,00 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 09/04/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 17/08/2013 Tarih ve ÖÖ-214769 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 03/11/2006 Tarihinde 210,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 09/04/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 210,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/489
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şinasi VURAL Yeşilkent Sulama Kooperatifi Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 31/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şinasi VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu31/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 25/10/2011 Tarihinde 5.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 300,00 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 09/04/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 28/07/2013 Tarih ve NL-197890 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 25/10/2011 Tarihinde 300,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 09/04/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 300,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/490
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şinasi VURAL Yeşilkent Sulama Kooperatifi Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 31/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şinasi VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu31/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 20/12/2012 Tarihinde 18.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 225,01 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 09/04/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 28/07/2013 Tarih ve LK-197891 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 20/12/2012 Tarihinde 225,01 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 09/04/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,01 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/491
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şinasi VURAL Yeşilkent Sulama Kooperatifi Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 31/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şinasi VURAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu31/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 10/07/2012 Tarihinde 10.500,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 225,00 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 09/04/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 17/08/2013 Tarih ve ÖÖ-214753 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 18/07/2012 Tarihinde 225,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 09/04/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/492
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa CANSIZ İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 05/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa CANSIZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu05/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 15/05/2013 Tarihinde 33.310,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 225,01 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, Banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 07/08/2013 Tarih ve CM-208070 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 15/05/2013 Tarihinde 225,01 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,01 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/493
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Havva CANSIZ İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 05/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Havva CANSIZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu05/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 15/05/2013 Tarihinde 33.310,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 225,01 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, Banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 03/08/2013 Tarih ve CM-204742 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 15/05/2013 Tarihinde 225,01 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,01 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/494
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Emin KARAHAN Şükrüpaşa Mah. Ömer Ağalar Sk. No: 6 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI ÜYELİK AİDATI)
ŞİKAYET TARİHİ : 18/06/2013
OLAYINÖZETİ : Tüketici Emin KARAHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu18/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası A.Ş.'den almış olduğu 5437 7122 4975 0912 numaralı Maximum kredi kartına ait yıllık kredi kartı üyelik aidatlarının kartın verilmiş olduğu 2003-2013 yılları arasında kendisinden yıllık kullanımve üyelik ücreti kesildiğini, kesilen kredi kartı ücretlerinin tarafına yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VEGEREKÇE : Dosyaya T. İş Bankası A.Ş. tarafından gönderilen savunma yazısından şikayetçi Emin KARAHAN'dan 5437 7122 4975 0912 numaralı Maximum karttan 08/01/2008 tarihinde 25,00 TL kredi kartı aidatı kesildiği görülmüştür.
5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde:24 "Kart çıkarankuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en azonikipunto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılısözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur"Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.
4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
He ne kadar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. HukukDairesi4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin haksız şart teşkil ettiği, sözleşme hükümlerinin standart sözleşme olması nedeni ile kart ücretine ait sözleşme hükmünün müzakere edildiğine dair bankaca delil getirilmemesi nedeni ile söz konusu kart ücretinin tüketiciye iadesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 5437 7122 4975 0912 numaralı Maximum karttan 08/01/2008 tarihinde 25,00 TL olarak kesilen kart ücretinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/495
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ferdi YÜKSEL Cumhuriyet Mah. Gökçeli Sk. No: 61 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : YAPIKREDİ BANKASI A.Ş. İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI ÜYELİK AİDATI)
ŞİKAYET TARİHİ : 06/03/2013
OLAYINÖZETİ : Tüketici Ferdi YÜKSEL'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu06/03/2013tarihli dilekçesinde; Yapıkredi Bankası A.Ş.'den almış olduğu 5400 6191 1632 0013 numaralı kredi kartından 08/01/2012 Tarihinde 50,00 TL, 5400 6193 2601 2731 numaralı kredi kartından 60,00 TL Kredi kartı aidatı kesintisi yapıldığını, kesilen kredi kartı ücretlerinin tarafına yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Yapıkredi Bankası A.Ş. İSTANBUL adresinden 07/03/2013 Tarih ve 91 sayı ile savunması istenmiş olup, Herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.
İNCELEME VEGEREKÇE : Dosya incelendiğinde şikayetçi Ferdi YÜKSEL'in Hakem heyetine vermiş olduğu dilekçe eklerinde 5400 6191 1632 0013 numaralı kredi kartından 08/01/2012 Tarihinde 50,00 TL, 5400 6193 2601 2731 numaralı kredi kartından 60,00 TL karttan 08/01/2008 tarihinde 25,00 TL kredi kartı aidatı kesildiği görülmüştür.
5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde:24 "Kart çıkarankuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en azonikipunto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılısözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur"Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.
4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
He ne kadar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. HukukDairesi4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin haksız şart teşkil ettiği, sözleşme hükümlerinin standart sözleşme olması nedeni ile kart ücretine ait sözleşme hükmünün müzakere edildiğine dair bankaca delil getirilmemesi nedeni ile söz konusu kart ücretinin tüketiciye iadesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 5400 6191 1632 0013 numaralı kredi kartından 08/01/2012 Tarihinde 50,00 TL, 5400 6193 2601 2731 numaralı kredi kartından 60,00 TL olarak kesilen kart ücretlerinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/496
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yüksel AYKAÇ Cumhuriyet Mah. Yıldırım Beyazıt Sk. No:6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : VAKIFBANK ŞAHİNBEY/GAZİANTEP ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 11/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yüksel AYKAÇ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu11/07/2013tarihli dilekçesinde; Vakıfbank Şahinbey Şubesinden Konut Kredisi adı altında 28/01/2008 Tarihinde 45.150,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 903,00 TL Kredi Tahsis masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 28/11/2010 Tarihinde erken kapama yaptığını, Erken kapama ücreti adı altında kesinti yapıldığını, 28/11/2010 Tarihinde yeniden yapılandırma yaptığını, yapmış olduğu yapılandırma kredisi içerisinden de kredi tahsis ücreti adı altında kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu her iki kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Vakıfbank Gaziantep Şubesinin savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 28/010/2008 Tarihinde 225,75 TL Güneş Hayat Sigortası, 903,00 TL Diğer Masraf Toplam 1.128,75 TL kesintiler yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 903,00 TL Kredi Tahsis masrafı ve 225,75 TL Güneş Hayat Sigortası Toplam 1.128,75 TL kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/497
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yüksel AYKAÇ Cumhuriyet Mah. Yıldırım Beyazıt Sk. No:6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : VAKIFBANK ŞAHİNBEY/GAZİANTEP ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 11/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yüksel AYKAÇ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu11/07/2013tarihli dilekçesinde; Vakıfbank Şahinbey Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 23/03/2011 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 200,00 TL Kredi Tahsis masrafı adı altında kesinti yapıldığını, Çekmiş olduğu krediyi erken kapama yaptığını, Erken kapama ücreti adı altında kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Vakıfbank Gaziantep Şubesinin savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 23/03/2011 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici kredisi içerisinden 210,00 TL Kredi Tahsis Ücreti, 08/11/2010 Tarihinde 11.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 150,00 TL Masraf tutarı, 08/02/2010 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici kredisi içerisinden 250,00 TL Hayat sigortası, 38,59 TL Vakıf Emeklilik Ferdi Kaza Tahsilatı ve 299,00 TL Masraf kesintileri yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 23/03/2011 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici kredisi içerisinden 210,00 TL Kredi Tahsis Ücreti, 08/11/2010 Tarihinde 11.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 150,00 TL Masraf tutarı, 08/02/2010 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici kredisi içerisinden 250,00 TL Hayat sigortası, 38,59 TL Vakıf Emeklilik Ferdi Kaza Tahsilatı ve 299,00 TL Masraf kesintisi yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/498
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ayhan CUMA Yeşiltepe Köyü Okul Lojmanı K:2 No:48/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ZİRAAT BANKASI DÜZİÇİ/OSMANİYE ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 26/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayhan CUMA'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu26/07/2013tarihli dilekçesinde; Düziçi Şubesinden Konut Kredisi adı altında 2012 Yılı Eylül Ayı içerisinde 12.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden Dosya Masrafı ve Hayat Sigortası adı altında kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Ziraat Bankası Düziçi Şubesinin savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 62,68 TL Sigorta Primi ve 300,00 TL Komisyon ve masraf kesintisi yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 62,68 TL Sigorta Primi ve 300,00 TL Komisyon ve masraf kesintisi yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/499
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ökkeş ELMASOĞLU İstiklal Mah. Alperler Sk. No: 4 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI ÜYELİK AİDATI)
ŞİKAYET TARİHİ : 27/06/2013
OLAYINÖZETİ : Tüketici Ökkeş ELMASOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu27/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası A.Ş.'den almış olduğu 5437 7122 4459 0503 numaralı kredi kartına ait yıllık kredi kartı üyelik aidatlarının kartın verilmiş olduğu 2003-2013 yılları arasında kendisinden yıllık kullanımve üyelik ücreti kesildiğini, kesilen kredi kartı ücretlerinin tarafına yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VEGEREKÇE : Dosyaya T. İş Bankası A.Ş. tarafından gönderilen savunma yazısından şikayetçi Ökkeş ELMASOĞLU'nun 5437 7122 4459 0503 numaralı kartından 22/12/2006 tarihinde 25,00 TL, 10/01/2008 tarihinde 25,00 TL, 09/01/2009 tarihinde 25,00 TL, 10/01/2011 tarihinde 25,00 TL, 10/01/2012 tarihinde 40,00 TL, 10/01/2013 tarihinde 40,00 TL, kredi kartı aidatı kesildiği görülmüştür.
5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde:24 "Kart çıkarankuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en azonikipunto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılısözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur"Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.
4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
He ne kadar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. HukukDairesi4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin haksız şart teşkil ettiği, sözleşme hükümlerinin standart sözleşme olması nedeni ile kart ücretine ait sözleşme hükmünün müzakere edildiğine dair bankaca delil getirilmemesi nedeni ile söz konusu kart ücretinin tüketiciye iadesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 5437 7122 4459 0503 numaralı kartından 22/12/2006 tarihinde 25,00 TL, 10/01/2008 tarihinde 25,00 TL, 09/01/2009 tarihinde 25,00 TL, 10/01/2011 tarihinde 25,00 TL, 10/01/2012 tarihinde 40,00 TL, 10/01/2013 tarihinde 40,00 TL, olarak kesilen kart ücretinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/500
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer Yılmaz ÖLMEZ İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 11/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer Yılmaz ÖLMEZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu11/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 26/06/2012 Tarihinde 55.000,00 TL kredi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredisi içerisinden 350,00 TL istihbarat/dosya masrafı, 17,50 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 420,00 TL kesinti yapıldığını, Banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciÖmer Yılmaz ÖLMEZ'inadı geçen bankadan 26/06/2012 Tarihinde 55.000,00 TL kredi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredisi içerisinden 350,00 TL istihbarat/dosya masrafı, 17,50 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 420,00 TL alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından kesilen 350,00 TL istihbarat/dosya masrafı, 17,50 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 420,00 TL kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 350,00 TL istihbarat/dosya masrafı, 17,50 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 420,00 TL kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/501
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer Yılmaz ÖLMEZ İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 11/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer Yılmaz ÖLMEZ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu11/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 11/05/2012 Tarihinde 10.000,00 TL kredi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredisi içerisinden 190,48 TL istihbarat/dosya masrafı, 9,52 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 252,50 TL kesinti yapıldığını, Banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciÖmer Yılmaz ÖLMEZ'inadı geçen bankadan 11/05/2012 Tarihinde 10.000,00 Tüketici Kredisi içerisinden 190,48 TL istihbarat/dosya masrafı, 9,52 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 252,50 TL alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından kesilen 190,48 TL istihbarat/dosya masrafı, 9,52 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 252,50 TL kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 11/05/2012 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 190,48 TL istihbarat/dosya masrafı, 9,52 TL BSMV ve 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli Toplam 252,50 TL kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/502
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Cengiz KARAKURT Karamustafalı Mah. Lord Osman Sk. No: 20 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : YAPIKREDİ BANKASI A.Ş. İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI ÜYELİK AİDATI)
ŞİKAYET TARİHİ : 03/07/2013
OLAYINÖZETİ : Tüketici Cengiz KARAKURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu03/07/2013tarihli dilekçesinde; Yapıkredi Bankası A.Ş.'den almış olduğu 5400 6193 6646 0675 numaralı kredi kartından 27/04/2012 Tarihinde 55,00 TL, 28/04/2013 Tarihinde 60,00 TL Kredi kartı aidatı kesintisi yapıldığını, kesilen kredi kartı ücretlerinin tarafına yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Yapıkredi Bankası A.Ş. İSTANBUL adresinden 05/07/2013 Tarih ve 342 sayı ile savunması istenmiş olup, Herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.
İNCELEME VEGEREKÇE : Dosya incelendiğinde şikayetçi Cengiz KARAKURT'un Hakem Heyetine vermiş olduğu dilekçe eklerinde 5400 6193 6646 0675 numaralı kredi kartından 08/01/2012 Tarihinde 50,00 TL, 5400 6193 2601 2731 numaralı kredi kartından 27/04/2012 Tarihinde 55,00 TL, 28/04/2013 Tarihinde 60,00 TL kredi kartı aidatı kesildiği görülmüştür.
5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde:24 "Kart çıkarankuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en azonikipunto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılısözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur"Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.
4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
He ne kadar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. HukukDairesi4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin haksız şart teşkil ettiği, sözleşme hükümlerinin standart sözleşme olması nedeni ile kart ücretine ait sözleşme hükmünün müzakere edildiğine dair bankaca delil getirilmemesi nedeni ile söz konusu kart ücretinin tüketiciye iadesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 5400 6193 6646 0675 numaralı kredi kartından 27/04/2012 Tarihinde 55,00 TL, 28/04/2013 Tarihinde 60,00 TL olarak kesilen kart ücretlerinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/503
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Harun DURMAZ İsalı Mah. Öksüz dere Sk. No:24c-5 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : FİNANSBANK DÖRTYOL ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 23/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Harun DURMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu23/07/2013tarihli dilekçesinde; Dörtyol Şubesinden Konut Kredisi adı altında 2009-2010 Yılları arasında 55.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden Dosya Masrafı ve İpotek Ücreti ve Ekspertiz Ücreti adı altında kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Finansbank Dörtyol Şubesinin savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 500,00 TL Dosya, 200,00 TL İpotek ve 350,00 TL Ekspertiz Ücreti kesintisi yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 500,00 TL Dosya, 200,00 TL İpotek ve 350,00 TL Ekspertiz Ücreti kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/504
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Harun DURMAZ İsalı Mah. Öksüz dere Sk. No:24c-5 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : FİNANSBANK DÖRTYOL ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 23/07/2013
OLAYINÖZETİ : Tüketici Harun DURMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu23/07/2013tarihli dilekçesinde; Finansbank Dörtyol Şubesinden almış olduğu 4022 7801 8071 1445 numaralı kredi kartından 02/05/2004 Tarihinde 5,00 TL, 14/04/2005 Tarihinde 15,00 TL, 16/04/2006 Tarihinde 25,00 TL, 18/04/2007 Tarihinde 30,00 TL, 24/09/2009 Tarihinde 45,00 TL, 26/09/2010 Tarihinde 45,00 TL, 28/09/2011 Tarihinde 55,00 TL, 30/09/2012 Tarihinde 55,00 TL Kredi kartı aidatı kesintisi yapıldığını, kesilen kredi kartı ücretlerinin tarafına yasal faizi ile birlikte iade edilmesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Finansbank Dörtyol Şubesinin savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VEGEREKÇE : Dosya incelendiğinde şikayetçi Harun DURMAZ'ın Hakem Heyetine vermiş olduğu dilekçe eklerinde 4022 7801 8071 1445 numaralı kredi kartından 02/05/2004 Tarihinde 5,00 TL, 14/04/2005 Tarihinde 15,00 TL, 16/04/2006 Tarihinde 25,00 TL, 18/04/2007 Tarihinde 30,00 TL, 24/09/2009 Tarihinde 45,00 TL, 26/09/2010 Tarihinde 45,00 TL, 28/09/2011 Tarihinde 55,00 TL, 30/09/2012 Tarihinde 55,00 TL kredi kartı aidatı kesildiği görülmüştür.
5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde:24 "Kart çıkarankuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en azonikipunto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılısözleşme ile düzenlenir. Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur"Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.
4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
He ne kadar Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. HukukDairesi4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin haksız şart teşkil ettiği, sözleşme hükümlerinin standart sözleşme olması nedeni ile kart ücretine ait sözleşme hükmünün müzakere edildiğine dair bankaca delil getirilmemesi nedeni ile söz konusu kart ücretinin tüketiciye iadesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 4022 7801 8071 1445 numaralı kredi kartından 02/05/2004 Tarihinde 5,00 TL, 14/04/2005 Tarihinde 15,00 TL, 16/04/2006 Tarihinde 25,00 TL, 18/04/2007 Tarihinde 30,00 TL, 24/09/2009 Tarihinde 45,00 TL, 26/09/2010 Tarihinde 45,00 TL, 28/09/2011 Tarihinde 55,00 TL, 30/09/2012 Tarihinde 55,00 TL olarak kesilen kart ücretlerinin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/505
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fikri ALTAY Bahçelievler Mah. İbrahim Sıtkı Bulvarı No:31 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikri ALTAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 30550 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 30550 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikri ALTAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikri ALTAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikri ALTAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 163,43 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 208,45 TL Dağıtım Bedeli, 48,01 TL İletişim Bedeli, 10,02 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,08 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 453,99 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 453,99 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/506
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şefika GÜLER İsalı Mah. Sultan Murad Cad. No:40 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şefika GÜLER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 85640 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 85640 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Şefika GÜLER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Şefika GÜLER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Şefika GÜLER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 162,71 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 202,56 TL Dağıtım Bedeli, 46,91 TL İletişim Bedeli, 9,74 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,67 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 445,59 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 445,59 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/507
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yunus CANATAR Şükrüpaşa Mah. İbrahim Emiroğlu Cad. No:47/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yunus CANATAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 17260 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 17260 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yunus CANATAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yunus CANATAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yunus CANATAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 119,96 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 148,22 TL Dağıtım Bedeli, 34,50 TL İletişim Bedeli, 9,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,71 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 329,96 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 329,96 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/508
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Cumali ŞAHBAZ İsalı Mah. Bakkal Amca Sk. No:3/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Cumali ŞAHBAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 96870 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 96870 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Cumali ŞAHBAZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Cumali ŞAHBAZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Cumali ŞAHBAZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 100,57 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 122,99 TL Dağıtım Bedeli, 28,57 TL İletişim Bedeli, 9,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,53 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 275,85 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 275,85 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/509
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Çetin SOYLU Mahmutlu Mah. Uzun Hasanlı Cad. No:14 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Çetin SOYLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 76940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 76940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Çetin SOYLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Çetin SOYLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Çetin SOYLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 172,79 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 213,16 TL Dağıtım Bedeli, 49,61 TL İletişim Bedeli, 10,06 TL Sayaç Okuma Bedeli, 25,25 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 470,87 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 470,87 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/510
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet BİLİCİ İstiklal Mah. Özerler Sk. No:9 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet BİLİCİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 61500 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 61500 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet BİLİCİ'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet BİLİCİ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet BİLİCİ'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 151,29 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 204,92 TL Dağıtım Bedeli, 46,37 TL İletişim Bedeli, 9,86 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,30 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 435,74 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 435,74 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/511
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Rübeyda KARAÇAL Mahmutlu Mah. Özgün Sk. No:3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Rübeyda KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 31740 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 31740 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Rübeyda KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Rübeyda KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Rübeyda KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 228,06 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 236,12 TL Dağıtım Bedeli, 52,31 TL İletişim Bedeli, 14,03 TL Sayaç Okuma Bedeli, 46,67 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 577,19 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 577,19 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/512
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Nazif ALKAN Bahçelievler Mah. Altay Cad. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nazif ALKAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 19140 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 19140 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nazif ALKAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nazif ALKAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nazif ALKAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 129,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 179,31 TL Dağıtım Bedeli, 40,40 TL İletişim Bedeli, 10,67 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,54 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 380,48 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 380,48 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/513
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Reşit BENEK Mahmutlu Mah. Bayram Sökmen Cad. No:128 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Reşit BENEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 69500 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 69500 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Reşit BENEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Reşit BENEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Reşit BENEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 237,67 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 311,96 TL Dağıtım Bedeli, 72,90 TL İletişim Bedeli, 10,99 TL Sayaç Okuma Bedeli, 37,81 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 671,33 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 671,33 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/514
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Erdal YILDIZ İsalı Mah. Öksüz dere Sk. Gözde Sitesi B Blok K:3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Erdal YILDIZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 101860 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 101860 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Erdal YILDIZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Erdal YILDIZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Erdal YILDIZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 140,00 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 242,70 TL Dağıtım Bedeli, 62,03 TL İletişim Bedeli, 9,90 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,43 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 482,06 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 482,06 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/515
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ahmet OĞUZER Bahçelievler Mah. Mehmet Akif Ersoy Cad. No:46 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet OĞUZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 96000 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 96000 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet OĞUZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet OĞUZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet OĞUZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 92,99 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 112,70 TL Dağıtım Bedeli, 26,32 TL İletişim Bedeli, 13,49 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,32 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 271,82 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 271,82 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/516
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Halil BOZCUK Mahmutlu Mah. Çıraklar Sk. No:46 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halil BOZCUK'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 25050 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 25050 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Halil BOZCUK'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Halil BOZCUK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Halil BOZCUK'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 139,33 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 186,33 TL Dağıtım Bedeli, 42,19 TL İletişim Bedeli, 9,28 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,09 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 398,22 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 398,22 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/517
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Halil ULUTAŞ Hürriyet Mah. Koca Hüseyin Sk. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halil ULUTAŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 45180 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 45180 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Halil ULUTAŞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Halil ULUTAŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Halil ULUTAŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 193,03 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 257,72 TL Dağıtım Bedeli, 59,96 TL İletişim Bedeli, 16,20 TL Sayaç Okuma Bedeli, 40,60 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 567,51 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 567,51 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/518
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer YÜREKLİ İsalı Mah. Bağlar Sk. No:2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer YÜREKLİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 7280 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 7280 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer YÜREKLİ'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer YÜREKLİ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer YÜREKLİ'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 262,74 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 343,41 TL Dağıtım Bedeli, 78,49 TL İletişim Bedeli, 10,92 TL Sayaç Okuma Bedeli, 39,59 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 735,15 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 735,15 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/519
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Safa ERGAN Yeni Mah. Uzun Hasanlı Cad. No:7/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Safa ERGAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 57800 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 57800 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Safa ERGAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Safa ERGAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Safa ERGAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 106,57 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 149,52 TL Dağıtım Bedeli, 34,90 TL İletişim Bedeli, 8,97 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,80 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 317,76 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 317,76 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/520
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Safa ERGAN Yeni Mah. Uzun Hasanlı Cad. No:7/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Safa ERGAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 84700 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 84700 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Safa ERGAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Safa ERGAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Safa ERGAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 141,39 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 192,66 TL Dağıtım Bedeli, 43,77 TL İletişim Bedeli, 9,51 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,15 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 409,48 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 409,48 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/521
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Safa ERGAN Yeni Mah. Uzun Hasanlı Cad. No:7/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Safa ERGAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 84710 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 84710 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Safa ERGAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Safa ERGAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Safa ERGAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 226,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 323,50 TL Dağıtım Bedeli, 72,70 TL İletişim Bedeli, 10,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 36,97 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 669,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 669,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/522
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Osman YAZAR Mahmutlu Mah. Temel Sk. No:56 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Osman YAZAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 47270 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 47270 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Osman YAZAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Osman YAZAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Osman YAZAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 86,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 116,24 TL Dağıtım Bedeli, 26,57 TL İletişim Bedeli, 8,75 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,24 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 251,36 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 251,36 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/523
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Seyfettin CAN Bahçelievler Mah. Kadir Karakurum Cad. No:20 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Seyfettin CAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 82900 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 82900 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Seyfettin CAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Seyfettin CAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Seyfettin CAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 187,99 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 235,30 TL Dağıtım Bedeli, 54,51 TL İletişim Bedeli, 10,03 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,80 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 515,63 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 515,63 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/524
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mesut ERDEM Şükrüpaşa Mah. Şükrüpaşa Cad. No:45 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mesut ERDEM'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 16910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 16910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mesut ERDEM'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mesut ERDEM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mesut ERDEM'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 4,07 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 1,52 TL Dağıtım Bedeli, 0,30 TL İletişim Bedeli, 5,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 0,16 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 11,24 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 11,24 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/525
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Nazif ALKAN Bahçelievler Mah. Altay Cad. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nazif ALKAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 34910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 34910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nazif ALKAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nazif ALKAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nazif ALKAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 155,02 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 207,16 TL Dağıtım Bedeli, 45,83 TL İletişim Bedeli, 11,64 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,45 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 443,10 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 443,10 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/526
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Adnan Menderes SEYDİOĞLU Hürriyet Mah. Sultan Mahmut Sk. No:8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adnan Menderes SEYDİOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 71980 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 71980 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adnan Menderes SEYDİOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adnan Menderes SEYDİOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adnan Menderes SEYDİOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 142,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 179,92 TL Dağıtım Bedeli, 41,53 TL İletişim Bedeli, 9,81 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 394,53 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 394,53 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/527
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet YÜLEK İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:14/8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet YÜLEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 8613 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 8613 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet YÜLEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet YÜLEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet YÜLEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 131,38 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 180,15 TL Dağıtım Bedeli, 40,81 TL İletişim Bedeli, 8,36 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,56 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 381,26 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 381,26 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/528
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ayhan KUNT Şükrüpaşa Mah. Özgür Sk. No:3/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayhan KUNT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 15930 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 15930 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ayhan KUNT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ayhan KUNT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ayhan KUNT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 236,14 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 303,99 TL Dağıtım Bedeli, 69,85 TL İletişim Bedeli, 11,46 TL Sayaç Okuma Bedeli, 35,32 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 656,76 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 656,76 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/529
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İhsan ALPAR İstaiklal Mah. Hasan Güven Cad. No:19 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İhsan ALPAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 76350 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 76350 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İhsan ALPAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İhsan ALPAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İhsan ALPAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 122,96 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 161,83 TL Dağıtım Bedeli, 36,99 TL İletişim Bedeli, 9,85 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,57 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 350,20 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 350,20 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/530
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Necati TONBALAK Cumhuriyet Mah. Belediye Sk. No:4/6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Necati TONBALAK'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 88450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 88450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Necati TONBALAK'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Necati TONBALAK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Necati TONBALAK'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 188,89 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 253,83 TL Dağıtım Bedeli, 57,72 TL İletişim Bedeli, 11,69 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,12 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 541,25 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 541,25 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/531
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Selçuk YÜLEK İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:14/8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Selçuk YÜLEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 90690 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 90690 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Selçuk YÜLEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Selçuk YÜLEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Selçuk YÜLEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 150,91 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 205,39 TL Dağıtım Bedeli, 46,60 TL İletişim Bedeli, 9,60 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,42 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 435,92 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 435,92 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/532
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Uğur PEKİN Yeni Mah. Vural Sk. No:11D/33 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Uğur PEKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92250 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92250 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Uğur PEKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Uğur PEKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Uğur PEKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 273,95 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 408,20 TL Dağıtım Bedeli, 91,82 TL İletişim Bedeli, 10,65 TL Sayaç Okuma Bedeli, 46,34 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 830,96 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 830,96 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/533
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Uğur PEKİN Yeni Mah. Vural Sk. No:11D/33 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Uğur PEKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92810 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92810 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Uğur PEKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Uğur PEKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Uğur PEKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 20,98 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 28,22 TL Dağıtım Bedeli, 6,41 TL İletişim Bedeli, 3,15 TL Sayaç Okuma Bedeli, 7,98 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 66,74 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 66,74 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/534
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Celal SEYDİOĞLU Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı No:8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Celal SEYDİOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 82890 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 82890 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Celal SEYDİOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Celal SEYDİOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Celal SEYDİOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 185,12 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 252,07 TL Dağıtım Bedeli, 57,13 TL İletişim Bedeli, 10,07 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,02 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 533,41 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 533,41 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/535
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Lütfiye ÖZASLAN Hürriyet Mah. Ahmet Vural Sk.No:22/3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Lütfiye ÖZASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 103160 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 103160 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Lütfiye ÖZASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Lütfiye ÖZASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Lütfiye ÖZASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 174,27 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 213,20 TL Dağıtım Bedeli, 48,85 TL İletişim Bedeli, 8,79 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,88 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 468,99 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 468,99 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/536
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Resmiye ALPAR Cumhuriyet Mah. Yıldırım Beyazıt Sk.No:4 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Resmiye ALPAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 58950 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 58950 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Resmiye ALPAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Resmiye ALPAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Resmiye ALPAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 115,70 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 154,85 TL Dağıtım Bedeli, 35,23 TL İletişim Bedeli, 9,85 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,74 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 333,37 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 333,37 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/537
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Adlen ALPAR İstiklal Mah. Hasan Güven Cad. No:23 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adlen ALPAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 58670 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 58670 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adlen ALPAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adlen ALPAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adlen ALPAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 71,26 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 93,97 TL Dağıtım Bedeli, 21,45 TL İletişim Bedeli, 4,79 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,72 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 202,19 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 202,19 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/538
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yusuf TIBIKOĞLU Cumhuriyet Mah. Tıbıklar Sk.No:11/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yusuf TIBIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 48760 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 48760 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yusuf TIBIKOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yusuf TIBIOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yusuf TIBIKOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 148,16 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 193,66 TL Dağıtım Bedeli, 44,00 TL İletişim Bedeli, 10,74 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,19 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 418,75 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 418,75 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/539
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Koray IŞIKOĞLU Yeni Mah. Vural Sk.No:11D/35 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Koray IŞIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 94580 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 94580 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Koray IŞIKOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Koray IŞIKOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Koray IŞIKOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 277,39 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 371,30 TL Dağıtım Bedeli, 84,91 TL İletişim Bedeli, 10,70 TL Sayaç Okuma Bedeli, 42,60 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 786,90 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 786,90 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/540
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Süleyman SARTAÇ Mahmutlu Mah. Çevik Sk.No:3/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Süleyman SARTAÇ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44870 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44870 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Süleyman SARTAÇ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Süleyman SARTAÇ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Süleyman SARTAÇ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 77,43 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 94,69 TL Dağıtım Bedeli, 22,20 TL İletişim Bedeli, 8,49 TL Sayaç Okuma Bedeli, 11,52 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 214,33 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 214,33 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/541
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa YÜLEK Cumhuriyet Mah. Muluklar Sk. No:1/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa YÜLEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 72150 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 72150 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 S.K.M.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa YÜLEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa YÜLEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa YÜLEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 184,72 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 264,23 TL Dağıtım Bedeli, 58,96 TL İletişim Bedeli, 9,80 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,30 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 547,01 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 547,01 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/542
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Nebi AYDOĞDU İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 10/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nebi AYDOĞDU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu10/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 2010 Yılında 55.000,00 TL kredi çektiğini, Çekmiş olduğu Konut Kredisini 02/07/2013 Tarihinde erken kapama yaptığını, Erken kapama yaptığı için %2 erken ödeme adı altında 652,00 TL kesinti yapıldığını, 02/07/2013 tarihinde 30.739,39 TL yapılandırma yaptığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden 500,00 TL TL istihbarat/dosya masrafı ve BSMV adı altında kesinti yapıldığını, Banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMAÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 18/08/2013 Tarih ve EB-215173 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciNebi AYDOĞDU' nunadı geçen bankadan 02/07/2013 Tarihinde 614,79 TL erken ödeme ücreti, 02/07/2013 tarihinde 500,01 TL istihbarat masrafı tahsil edildiği görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından kesilen 02/07/2013 Tarihinde 614,79 TL erken ödeme ücreti, 02/07/2013 tarihinde 500,01 TL istihbarat masrafı kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 02/07/2013 Tarihinde 614,79 TL erken ödeme ücreti, 02/07/2013 tarihinde 500,01 TL istihbarat masrafı adı altında kesilen ücretlerin tüketiciye tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/543
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Meltem ONAR Erzin noterliği Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Meltem ONAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu17/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 06/08/2008 Tarihinde 9.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 157,50 TL, 24/08/2011 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 249,00 TL, 04/01/2013 Tarihinde 20.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 225,01 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 03/06/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 210,00 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 22/08/2013 Tarih ve FM-221038 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 06/08/2008 Tarihinde 157,50 TL, 24/08/2011 Tarihinde 249,00 TL, 01/04/2013 Tarihinde 225,01 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 05/07/2013 Tarihinde 210,00 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 210,00 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 06/08/2008 Tarihinde 157,50 TL, 24/08/2011 Tarihinde 249,00 TL, 01/04/2013 Tarihinde 225,01 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 05/07/2013 Tarihinde 210,00 TL Arşiv Araştırma Bedeli kesintisinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/544
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mütalip SARAR Yeni Mah. Refik Özsoy Bulvarı No:72 Paşaoğlu Eczanesi Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mütalip SARAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu16/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 10/11/2011 Tarihinde 6.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 285,71 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 15/05/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 18/08/2013 Tarih ve LK-215406 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 10/11/2011 Tarihinde 285,71 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Hariç) ve 15/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 10/11/2011 Tarihinde 285,71 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Hariç) ve 15/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli kesintisinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/545
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hayati GÜVEN İstiklal Mah. Şükrüpaşa 2 Cad. No:192 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : FİNANSBANK OSMANİYE ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 02/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hayati GÜVEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu02/08/2013tarihli dilekçesinde; Osmaniye Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 2011-2012 Yılları arasında 8.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden Dosya Masrafı, Hayat Sigortası ve BSMV Ücreti adı altında kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Finansbank Osmaniye Şubesinin savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 331,80 TL Dosya, 182,43 TL Hayat Sigortası kesintisi yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 331,80 TL Dosya, 182,43 TL Hayat Sigortası kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/546
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sebahat PÜSKÜLLÜOĞLU İsalı Mah. Bakkal amca Sk. No:1/7 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : AKBANK OSMANİYE ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 02/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sebahat PÜSKÜLLÜOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu02/08/2013tarihli dilekçesinde; Osmaniye Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 2003-2013 Yılları arasında Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden Dosya Masrafı, Hayat Sigortası ve BSMV Ücreti adı altında kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Finansbank Osmaniye Şubesinin savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 150,00 TL Dosya Masrafı kesintisi yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 150,00 TL Dosya Masrafı kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/547
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet YÜLEK İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:14/8 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet YÜLEK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 9410 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 9410 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet YÜLEK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet YÜLEK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet YÜLEK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 284,04 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 384,94 TL Dağıtım Bedeli, 86,96 TL İletişim Bedeli, 11,41 TL Sayaç Okuma Bedeli, 43,32 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 810,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 810,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/548
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet IŞIKOĞLU Mustafalı Mah. Babürhan Sk. No:11/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet IŞIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 79400 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 79400 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet IŞIKOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet IŞIKOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet IŞIKOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 74,35 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 96,47 TL Dağıtım Bedeli, 22,08 TL İletişim Bedeli, 9,45 TL Sayaç Okuma Bedeli, 11,17 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 213,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 213,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/549
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet IŞIKOĞLU Mustafalı Mah. Babürhan Sk. No:11/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet IŞIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 36870 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 36870 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet IŞIKOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet IŞIKOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet IŞIKOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 161,48 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 222,68 TL Dağıtım Bedeli, 50,07 TL İletişim Bedeli, 10,56 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,98 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 468,77 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 468,77 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/550
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Abdullah KARADEMİR Karamustafalı Mah. Kadir Karakurum Cad. No:33/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 12/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Abdullah KARADEMİR'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 12/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 92650 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 92650 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Abdullah KARADEMİR'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Abdullah KARADEMİR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Abdullah KARADEMİR'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 192,30 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 260,29 TL Dağıtım Bedeli, 59,57 TL İletişim Bedeli, 9,22 TL Sayaç Okuma Bedeli, 30,02 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 551,40 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 551,40 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/551
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Celal SEYDİOĞLU Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı No:10 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Celal SEYDİOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 82890 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 82890 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Celal SEYDİOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Celal SEYDİOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Celal SEYDİOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 185,12 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 252,07 TL Dağıtım Bedeli, 57,13 TL İletişim Bedeli, 10,07 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,02 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 533,41 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 533,41 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/552
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sayim KESKİN Hürriyet Mah. Orhan Veli Sk. No:7 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 12/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sayim KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 12/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 59810 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 59810 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Sayim KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Sayim KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Sayim KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 141,71 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 179,36 TL Dağıtım Bedeli, 41,42 TL İletişim Bedeli, 9,07 TL Sayaç Okuma Bedeli, 20,96 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 392,52 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 392,52 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/553
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İsmet KESKİN Hürriyet Mah. Orhan Veli Sk. No:11 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmet KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 26730 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 26730 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmet KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmet KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmet KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 62,47 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 86,32 TL Dağıtım Bedeli, 19,61 TL İletişim Bedeli, 8,48 TL Sayaç Okuma Bedeli, 9,92 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 186,80 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 186,80 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/554
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Duran ÇEVİK Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. No:89 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Duran ÇEVİK'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 52820 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 52820 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Duran ÇEVİK'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Duran ÇEVİK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Duran ÇEVİK'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 90,90 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 117,37 TL Dağıtım Bedeli, 26,98 TL İletişim Bedeli, 8,39 TL Sayaç Okuma Bedeli, 13,58 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 257,22 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 252,22 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/555
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Tayfur SEYDİOĞLU Hürriyet Mah. Hanifi Soylu Bulvarı Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 07/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Tayfur SEYDİOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 07/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 66700 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 66700 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Tayfur SEYDİOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Tayfur SEYDİOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Tayfur SEYDİOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 419,99 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 462,54 TL Dağıtım Bedeli, 95,23 TL İletişim Bedeli, 14,80 TL Sayaç Okuma Bedeli, 113,36 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.105,92 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 1.105,92 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/556
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Adil ALPAR İstiklal Mah. Sultan Süleyman Sk. No:9 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adil ALPAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 81050 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 81050 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adil ALPAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adil ALPAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adil ALPAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 101,09 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 146,69 TL Dağıtım Bedeli, 36,18 TL İletişim Bedeli, 8,40 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,31 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 308,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 308,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/557
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Adil ALPAR İstiklal Mah. Sultan Süleyman Sk. No:9 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adil ALPAR'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 38060 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 16/08/2013 tarih ve 166 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 38060 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adil ALPAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adil ALPAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adil ALPAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 119,93 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 176,69 TL Dağıtım Bedeli, 39,33 TL İletişim Bedeli, 8,66 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,71 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 364,32 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 364,32 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/558
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ayhan KUNT Şükrüpaşa Mah. Özgür Sk. No:3/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayhan KUNT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 15920 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 15920 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ayhan KUNT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ayhan KUNT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ayhan KUNT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 20,38 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 22,78 TL Dağıtım Bedeli, 5,41 TL İletişim Bedeli, 8,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 2,74 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 59,83 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 59,83 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/559
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ayhan KUNT Şükrüpaşa Mah. Özgür Sk. No:3/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayhan KUNT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 15940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 15940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ayhan KUNT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ayhan KUNT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ayhan KUNT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 287,11 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 407,72 TL Dağıtım Bedeli, 92,02 TL İletişim Bedeli, 11,09 TL Sayaç Okuma Bedeli, 46,44 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 844,38 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 844,38 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/560
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ayhan KUNT Şükrüpaşa Mah. Özgür Sk. No:3/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayhan KUNT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 15910 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 15910 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ayhan KUNT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ayhan KUNT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ayhan KUNT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 185,00 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 241,34 TL Dağıtım Bedeli, 55,27 TL İletişim Bedeli, 10,59 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 520,05 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 520,05 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/561
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet SARIER Mahmutlu Mah. Temizler Sk. No:14/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet SARIER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 3536 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 3536 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet SARIER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet SARIER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet SARIER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 8,18 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 6,43 TL Dağıtım Bedeli, 1,74 TL İletişim Bedeli, 1,80 TL Sayaç Okuma Bedeli, 1,02 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 19,17 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 19,17 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/562
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa AVCI İstiklal Mah. Şükrüpaşa 2 Cad. No:210 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa AVCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 33950 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 33950 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa AVCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa AVCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa AVCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 80,01 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 109,62 TL Dağıtım Bedeli, 24,43 TL İletişim Bedeli, 8,67 TL Sayaç Okuma Bedeli, 12,19 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 234,92 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 234,92 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/563
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Kadir YILDIRIM Mustafalı Mah. Hasan Ağa Sk. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kadir YILDIRIM'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 14/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 54220 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 54220 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kadir YILDIRIM'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kadir YILDIRIM, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kadir YILDIRIM'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 165,48 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 213,29 TL Dağıtım Bedeli, 48,80 TL İletişim Bedeli, 9,18 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,60 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 461,35 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 461,35 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/564
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Nevzat BİLİCİ İstiklal Mah. Özerler Sk. No:13 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Nevzat BİLİCİ'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 51570 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 51570 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Nevzat BİLİCİ'nin başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Nevzat BİLİCİ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Nevzat BİLİCİ'nin kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 93,58 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 198,32 TL Dağıtım Bedeli, 45,38 TL İletişim Bedeli, 10,32 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,97 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 370,57 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 370,57 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/565
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Çetin SOYLU Mahmutlu Mah. Uzun Hasanlı Cad. Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Çetin SOYLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 23060 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 23060 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Çetin SOYLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Çetin SOYLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Çetin SOYLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 62,64 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 84,82 TL Dağıtım Bedeli, 19,33 TL İletişim Bedeli, 8,45 TL Sayaç Okuma Bedeli, 9,72 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 184,96 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 184,96 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/566
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fikret SAV Cumhuriyet MahNasrettin Hoca Sk. No:29 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikret SAV'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2520 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 27/08/2013 tarih ve 175 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2520 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Fikret SAV'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Fikret SAV, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Fikret SAV'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 148,15 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 184,55 TL Dağıtım Bedeli, 42,58 TL İletişim Bedeli, 10,15 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,47 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 406,90 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 406,90 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/567
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet IŞIKOĞLU Mustafalı Mah. Babürhan Sk. No:11/1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet IŞIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 79410 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 79410 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet IŞIKOĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet IŞIKOĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet IŞIKOĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 175,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 251,54 TL Dağıtım Bedeli, 56,65 TL İletişim Bedeli, 15,90 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,28 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 528,93 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 528,93 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/568
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Bestami AKÇA İsalı Mah. Akçalar Sk. No:13 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bestami AKÇA'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44570 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44570 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bestami AKÇA'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bestami AKÇA, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bestami AKÇA'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 120,41 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 167,60 TL Dağıtım Bedeli, 37,78 TL İletişim Bedeli, 9,69 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,09 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 354,57 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 354,57 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/569
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Bekir ÇATAL Şükrüpaşa Mah. Özkan Sk. No:23/3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bekir ÇATAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 99810 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 99810 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bekir ÇATAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bekir ÇATAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bekir ÇATAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 122,07 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 184,57 TL Dağıtım Bedeli, 41,30 TL İletişim Bedeli, 10,05 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,12 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 379,11 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 379,11 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/570
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Arif YEL Mahmutlu Mah. Giritli Sk. No:32 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 20/08/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Arif YEL'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 20/08/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 35800 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 22/08/2013 tarih ve 173 sayılı savunmasından özetle, Erzin İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan muhtelif aboneliklere ait 2011-2013 yılları arasında TL bazında tüketim Ekstreleri yazımız ekinde yer alan CD'de sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 35800 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Arif YEL'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, ''Devletin amaç ve görevi'' başlıklı 5. maddesi ile ''Kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın ''Tüketicinin korunması'' başlıklı 172. Maddesi'nde de, ''Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder'' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Arif YEL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Arif YEL'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 77,48 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 97,98 TL Dağıtım Bedeli, 22,64 TL İletişim Bedeli, 9,18 TL Sayaç Okuma Bedeli, 11,50 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 218,78 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 218,78 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/571
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ali KOYUNCU İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 04/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali KOYUNCU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu04/07/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 24/02/2012 Tarihinde 30.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 300,00 TL, 14/06/2012 Tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 225,00 TL, 07/12/2012 Tarihinde 76.000,00 TL Konut Kredisi içerisinden 500,00 TL ve 15/02/2013 Tarihinde 30.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 225,00 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 01/06/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 420,00 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün 20/08/2013 Tarih ve NO-218747 tarihli savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 24/02/2011 Tarihinde 300,00 TL, 14/06/2012 Tarihinde 225,00 TL, 15/02/2013 Tarihinde 225,00 TL, 07/12/2012 Tarihinde 500,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 01/06/2013 Tarihinde 420,00 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 420,00 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 24/02/2011 Tarihinde 300,00 TL, 14/06/2012 Tarihinde 225,00 TL, 15/02/2013 Tarihinde 225,00 TL, 07/12/2012 Tarihinde 500,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 01/06/2013 Tarihinde 420,00 TL Arşiv Araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/572
Karar Tarihi : 09/09/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Eyüp KOZAK Yeşiltepe Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : AKBANK T.A.Ş. GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 04/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Eyüp KOZAK'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu04/07/2013tarihli dilekçesinde; Toros Şubesinden Konut Kredisi adı altında 17/12/2009 Tarihinde 72.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden Kredi Kullandırım Dosya masrafı adı altında 1.000,00 TL kesinti yapıldığını, çekmiş olduğu kredi içerisinden kesilen tutarların kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Akbank Genel Müdürlüğünün savunma yazısında, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 1.000,00 TL Kredi Kullandırım Dosya Masrafı kesintisi yapıldığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.000,00 TL Kredi Kullandırım Dosya Masrafı kesintisinin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi