T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/140
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ali Yaşar ONAGÜL (T.C.NO: 32281624750) Mahmutlu Mah. Vatan Cad. N0: 99 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 12/02/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali Yaşar ONAGÜL'ünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu12/02/2013tarihli dilekçesinde; Toroslar Edaş İşletme Başmühendisliğinin tarafına tevdi ettiği 4 adet faturalarda Aktif Tüketim parası dışında başka isimler adı altında 16,27 TL haksız olarak tarafından tahsilat yapıldığını, ayrıca bir makbuz'da da açma kapama adı altında 19.13 TL ücret alındığı, alınan bu ücretlerin tutarı 35,40 TL olduğu, Açma kapama parası olarak paranın abonenin adresine gelinmeden bir hizmet karşılığı vermeden tahsili cihetine gidildiği, bir işlem yapılamadan bir alacak talep edilmesi borçlar kanununa ve ticaret kanunu kapsamında Tüketici Sorunları Hakem Heyetine şikayet edilmesi zarureti hasıl olduğundan kendisinden kesilen tutarların iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş savunmasından özetle; Kurumumuz E.P.D.K.'nın ön gördüğü uygulamalar çerçevesinde işlem yapmaktadır. Elektrik borcundan dolayı, elektriğin nasıl ve ne zaman kesileceği E.P.D.K. tarafından onaylanarak uygulamaya konulan alçak gerilim elektrik satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin 5. maddesi d fıkrasında belirtilmiştir. Söz konusu sözleşmenin 5. maddesi d fıkrası 'müşteri tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen ödeme merkezlerine süresi içinde ödemekle yükümlüdür. Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli, belirtilen son ödeme merkezlerine süresi içinde ödemekle yükümlüdür. Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli, belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, son ödeme tarihini izleyen beş iş günü içerisinde müşteriye bir kez daha bildirimde bulunulur. Bu bildirime rağmen, fatura bildirimi takip eden beş iş günü (dahil) içerisinde ödenmezse müşterinin elektriği kesilir' demektedir. Tebligatın nasıl yapılacağı da aynı sözleşmenin 5. maddesi e fıkrasında belirtilmiştir. Sözleşmenin 5. maddesi e fıkrası ise 'müşterinin kullanım yeri adresine gönderilen fatura veya bildirim müşteriye tebliğ edilmiş sayılır' demektedir.
Ayrıca belirtilen tarihlerde abonenin ikamet ettiği güzergahta Tedaş ekiplerince kaçak taraması yapılmamış olup; Ali Yaşar ONAGÜL'e ait 9973.0 nolu meskeninde ödenmeyen dönem faturasından dolayı E.P.D.K. öngördüğü uygulamalar çerçevesinde işlem yapılmış olup kesildiğine dair açma kesme elemanları tarafından çekilen resim savunma yazılarında belirtilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ali Yaşar ONAGÜL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan açma kapama ücretinin E.P.D.K.'nın ön gördüğü uygulamalar çerçevesinde işlem yapıldığı, Elektrik borcundan dolayı, elektriğin nasıl ve ne zaman kesileceği E.P.D.K. tarafından onaylanarak uygulamaya konulan alçak gerilim elektrik satışına ilişkin perakende satış sözleşmesinin 5. maddesi d fıkrasında belirtildiği, Söz konusu sözleşmenin 5. maddesi d fıkrası 'müşteri tahakkuk ettirilen fatura bedelini fatura veya ödeme bildiriminde belirtilen ödeme merkezlerine süresi içinde ödemekle yükümlü olduğu, Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli, belirtilen son ödeme merkezlerine süresi içinde ödemekle yükümlü olduğu, Müşteriye tahakkuk ettirilen fatura bedeli, belirtilen son ödeme tarihine kadar ödenmediği takdirde, son ödeme tarihini izleyen beş iş günü içerisinde müşteriye bir kez daha bildirimde bulunulduğu, Bu bildirime rağmen, fatura bildirimi takip eden beş iş günü (dahil) içerisinde ödenmezse müşterinin elektriği kesilir' denildiği, Tebligatın nasıl yapılacağı da aynı sözleşmenin 5. maddesi e fıkrasında belirtildiği, Sözleşmenin 5. maddesi e fıkrası ise 'müşterinin kullanım yeri adresine gönderilen fatura veya bildirim müşteriye tebliğ edilmiş sayılır' denildiği, Ayrıca belirtilen tarihlerde abonenin ikamet ettiği güzergahta Tedaş ekiplerince kaçak taraması yapılmamış olduğunu; Ali Yaşar ONAGÜL'e ait 9973.0 nolu meskeninde ödenmeyen dönem faturasından dolayı E.P.D.K. öngördüğü uygulamalar çerçevesinde işlem yapılmış olup, kesildiğine dair açma kesme elemanları tarafından çekilen resimli savunma yaptıkları görülmüş olup, Ali Yaşar ONAGÜL'ün diğer şikayet konusu aktif dışı kesinti yapıldığını beyan ettiği konunun da incelemesinde vermiş olduğu dilekçe eklerine bakıldığında herhangi bir kesintinin yapılmadığı görüldüğünden şikayetçinin yapmış olduğu şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketicinin talebinin REDDİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/141
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO: 13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. K: 1 No: 1 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ANC İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI MAL VE AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 14/01/2013
OLAYINÖZETİ: 13/12/2012 Tarihinde Televizyondan gördüğü reklamlardan bitkisel ürün siparişi verdiğini, Sürat Kargo ile ürünün geldiğini, 109,00 TL ödeme yaparak ürünü teslim aldığını ve ürünü açtığında sipariş verdiği ürünün olmadığını gördüğünü, ilgili firmayı defalarca aradığını ürünün kargoda karışabileceğini söylediklerini, değiştirileceğini beyan ettiklerini, 31/12/2012 tarihinde firmaya faks çektiğini, herhangi bir sonuç alamadığını ve tüketici sorunları hakem heyetine başvurmak zorunda kaldığını, sipariş etmiş olduğu ürünün gönderilmesini veya parasının iadesinin yapılmasını beyan etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMAÖZETİ : ANC Tarım Ürünleri Matbaacılık Prodüksiyon Reklam Kargo Özel Sağlık İletişim San. Tic. Ltd. Şti.'den İadeli Taahhütlü olarak savunmasını içeren yazı istenmesine rağmen herhangi bir savunma gönderilmemiştir.
İNCELEME VEGEREKÇE: Söz konusu dosya incelemesinde Ömer DAĞLI'nın söz konusu ürünü ANC Tarım Ürünleri Matbaacılık Prodüksiyon Reklam Kargo Özel Sağlık İletişim San. Tic. Ltd. Şti'den 109,00 TL'ye satın aldığı, ürünün garanti kapsamında kaldığı ve garantisinin devam ettiği anlaşılmıştır. 4077 sayılı TKHK' nun 4. maddesinde bir malın ayıplı malsayılabilmesi için, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olması ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksikliklere haiz olmasının gerektiğini, ayrıca bu eksikliklerin ortaya çıkmasına kullanıcının sebebiyet vermemesi gerektiği, tüm bunlarla birlikte, gerekli faydayı alabilmek için ürünün, kullanım kılavuzuna uygun olarak kullanılması gerektiği ayrıca 4077 Sayılı T.K.H.K. 4/A (Ayıplı Hizmet) 'Sağlayıcı tarafından bildirilen reklam ve ilânlarında veya standardın da veya teknik kuralında tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler, ayıplı hizmet olarak kabul edilir. Tüketici, hizmetin ifa edildiği tarihten itibaren otuz gün içerisinde bu ayıbı sağlayıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, sözleşmeden dönme, hizmetin yeniden görülmesi veya ayıp oranında bedel indirimi haklarına sahiptir. Tüketicinin sözleşmeyi sona erdirmesi, durumun gereği olarak haklı görülemiyorsa, bedelden indirim ile yetinilir. Tüketici, bu seçimlik haklarından biri ile birlikte 4 üncü maddede belirtilen şartlar çerçevesinde tazminat da isteyebilir. Sağlayıcı, tüketicinin seçtiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Daha uzun bir süre için garanti verilmemiş ise, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile ayıplı hizmetten dolayı yapılacak talepler hizmetin ifasından itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Ancak, sunulan hizmetin ayıbı, tüketiciden sağlayıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz. Ayıplı hizmetin neden olduğu zararlardan sorumluluğa ilişkin hükümler dışında, ayıplı olduğu bilinerek edinilen hizmetler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Bu hükümler, hizmet sağlamaya ilişkin her türlü tüketici işleminde de uygulanır.' Denilmektedir. 4822 Sayılı Kanun Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. ve 4/A Maddelerine İstinaden Tüketici Ömer DAĞLI'nın sipariş vermiş olduğu ürünün yanlış gönderilmesinin sağlayıcı firma tarafından sorumluluğunun davam ettiğini ve kargo firması tarafından yanlış gönderildiği beyanının sağlayıcı firmayı haklı duruma çıkartmayacağını ve tüketicinin sipariş vermiş olduğu ürünle değiştirilmesini veya parasının iadesinin gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Tüm bu tespitler ve incelemelerle birlikte değerlendirildiğinde,
1- 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4. maddesi ile 4/A maddesi gereği tüketicinin haklılığına ve başvurunun KABULÜNE, ayıplı ürünün iade alınarak sipariş vermiş olduğu ürün ile değişimin sağlanmasına, ürün değişikliği yapılmazsa 109,00 TL iadesinin yapılmasına,
2- İş bu kararın ilanına, tarafların kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne itirazları saklı kalmak kaydıyla toplantıya katılan üyelerin OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/142
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Çetin ERGAN (T.C.NO:18497081648) Yeni Mah. Kumrular Sk. No:12 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ZİRAAT BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 19/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Çetin ERGAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu19/04/2013tarihli dilekçesinde; Ziraat Bankası Erzin Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 2010-2013 Yılları arasında Tüketici Kredisi çektiğini, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Ziraat Bankası Erzin Şubesi savunma yazısında; Çetin ERGAN'ın 13/12/2011 tarihinde 14.500,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 290,00 TL komisyon alınmıştır. Kredi kullandırımı sırasında alınan komisyonlar, müşteriye karşılıklı varılan mutabakat sonucu imzalanan sözleşme kapsamında kullandırılan ve fiyatlaması faiz ve komisyon ile beraber değerlendirilerek belirlenmiş olan komisyonlardır. Bireysel kredi kullandırımı talebi ile gelen müşterilerimize faiz komisyon ve ücretlerimize ilişkin bilgi verilmekte ve müşterimizin kabulünün ardından kredi kullandırımı yapılmaktadır. Bu kapsamda talebiniz uygun bulunmamaktadır. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 13/12/2011 tarihinde 14.500,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 290,00 TL Komisyon alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 290,00 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 290,00 TL Komisyon adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/143
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Songül YILMAZ (T.C.NO:24842341930) Devlet Hastanesi Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ZİRAAT BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 19/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Songül YILMAZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu19/04/2013tarihli dilekçesinde; Ziraat Bankası Erzin Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 2003-2013 Yılları arasında Tüketici Kredisi çektiğini, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Ziraat Bankası Erzin Şubesi savunma yazısında; Songül YILMAZ'ın muhtelif tarihlerde 18.500,00 TL Tüketici Kredisi çekmiş olup 360,00 TL komisyon alınmıştır. Kredi kullandırımı sırasında alınan komisyonlar, müşteriye karşılıklı varılan mutabakat sonucu imzalanan sözleşme kapsamında kullandırılan ve fiyatlaması faiz ve komisyon ile beraber değerlendirilerek belirlenmiş olan komisyonlardır. Bireysel kredi kullandırımı talebi ile gelen müşterilerimize faiz komisyon ve ücretlerimize ilişkin bilgi verilmekte ve müşterimizin kabulünün ardından kredi kullandırımı yapılmaktadır. Bu kapsamda talebiniz uygun bulunmamaktadır. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden muhtelif tarihlerde 18.500,00 TL Tüketici Kredisi çektiği ve 360,00 TL Komisyon alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 360,00 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 360,00 TL Komisyon adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/144
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Bayram GÜLŞEN (T.C.NO:38788904210) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ZİRAAT BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bayram GÜLŞEN'ninTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu25/04/2013tarihli dilekçesinde; Ziraat Bankası Erzin Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 2009 yılında Tüketici Kredisi çektiğini, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Ziraat Bankası Erzin Şubesi savunma yazısında; Bayram GÜLŞEN'in 22/04/2010 tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 420,00 TL komisyon alınmıştır. Kredi kullandırımı sırasında alınan komisyonlar, müşteriye karşılıklı varılan mutabakat sonucu imzalanan sözleşme kapsamında kullandırılan ve fiyatlaması faiz ve komisyon ile beraber değerlendirilerek belirlenmiş olan komisyonlardır. Bireysel kredi kullandırımı talebi ile gelen müşterilerimize faiz komisyon ve ücretlerimize ilişkin bilgi verilmekte ve müşterimizin kabulünün ardından kredi kullandırımı yapılmaktadır. Bu kapsamda talebiniz uygun bulunmamaktadır. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 22/04/2010 tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 420,00 TL Komisyon alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 420,00 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 420,00 TL Komisyon adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/145
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fahrettin OKATAR (T.C.NO:22555946312) Erzin Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYETEDİLEN :T. Garanti Bankası A.Ş. İSTANBUL
ŞİKA YET KONUSU:AYIPLI HİZMET (KREDİ KARTI AİDAT BEDELİ)
ŞİKAYET TARİHİ:22/04/2013
OLAYIN ÖZETİ: Tüketici Fahrettin OKATAR'ın Erzin Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına vermiş olduğu 22/04/2013 tarihli dilekçesinde; T.Garanti Bankası A.Ş.'den almış olduğu 5549 6066 8172 7013 (Vısa Bonus) kredi kartı için kendisinden 59,00 TL yıllık kullanım ve üyelik ücreti kesildiği, kesilen tutarın kendisine iadesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ:: T.Garanti Bankası A.Ş savunmasından özetle şikayetçi Fahrettin OKATAR bankamızın 14867415 nolu müşterisidir. 5549 6066 8172 7013 (Vısa Bonus) kartından şikayete konu edilen 2013 dönemlerinde kart aidatı tahsil edilmiştir. Şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, kendisine şikayete konu kredi kartının tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu aidatların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dosyaya sunulan Hesap ekstreleri incelendiğinde 15/02/2013 hesap kesim tarihli ekstresinde 56,00 TL kart aidat ücreti kesildiği görülmüştür.
5464 Sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanununun Altıncı Bölüm Sözleşme Şekli ve Genel İşlem Şartları Madde.24 "Kart çıkaran kuruluşlar ile kart hamilleri arasındaki ilişkiler, bu kanun ve ilgili diğer mevzuat çerçevesinde en az oniki punto ve koyu siyah harflerle hazırlanacak yazılı sözleşme ile düzenlenir. (Bankaca verilen savunma yazısında şikayetçi ve banka arasında imzalanan sözleşmeler 12 punto olarak düzenlenmiştir denilmektedir.) Sözleşmenin bir örneği kart hamiline ve varsa kefile verilir. Sözleşme hükümleri ve kartın kullanımı hakkında kart hamiline ayrıntılı bilgi verilmesi zorunludur "Sözleşmede kart hamilinin haklarını zedeleyici ve kart çıkaran kuruluş lehine tek taraflı haksız şartlar sağlayan hükümlere yer verilemez." denilmektedir.
4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesinde "Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. 6/A, 6/B, 6/C, 7, 9, 9/A, 10,10/A ve 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmeleri en az oniki punto ve koyu siyah harflerle düzenlenir." denilmektedir.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve 4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik 7. maddesinde "satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartlar batıldır. Yok sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 23/11/2005, E.2005/11428, K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartları geçersizdir. Tüketici sözleşmedeki haksız şartın gereğini yerine getirmez. Hukuken haksız şartlar batıldır. Yani geçersizdir. Geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını korur, başka bir deyişle sözleşme geçerlidir. Bu durumda, sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşme tamamen geçersiz sayılmamalı, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmelidir." denilmektedir.
He ne kadar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin dolaylı olarak bankaların kart ücreti alabileceğine dair manevi tazminat ile ilgili verdiği kararlar var ise de 13. Hukuk Dairesi 4736 Esas 2011/11579 K. Sayılı en son verdiği zaman aşımı ile ilgili kararında dolaylı olarak kart ücretinin iadesini kabul eden Tüketici Hakem Heyetinin kararını haklı bulup kanun yararına Asliye Hukuk Mahkemesinin kararını bozduğundan söz konusu kart ücretinin iadesine karar vermek gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu kart ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 15/02/2013 hesap kesim tarihli ekstrede 56,00 TL olarak kesilen kart ücretinin TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/146
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa AYSAL (T.C.NO:39502779350) İlçe Jandarma Komutanlığı Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. GARANTİ BANKASI A.Ş. DÖRTYOL ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa AYSAL'ın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu06/05/2013tarihli dilekçesinde; T. Garanti Bankası A.Ş. Dörtyol Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 2013 Yılında Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinde İstihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. Garanti Bankası A.Ş. Dörtyol Şubesi savunma yazısında; Mustafa AYSAL 21/03/2013 tarihinde 33.000,00 TL Tüketici kredisi kullanmış olup, toplam 257,25 TL Tahsis Ücreti alınarak tüketici kredisi kullandırılması hususunda mutabakata varılmıştır. Mutabakata uygun olarak Tüketici Kredisi Sözleşmesi ve ekleri imzalanmıştır. Şikayetçinin kendi eliyle yazarak baştan kabul etmiş olduğu ek'te de imzalı bir örneği sunulan 21/03/2013 tarihli 'KREDİ BİLGİLERİ VE ÖDEME PLANI' adlı belgenin 4. sayfasından da anlaşılacağı üzere 257,25 TL'lik Tahsis Ücreti kredi kullandırım koşulları arasında açıkça belirtilerek şikayetçi tarafından da imzası ile baştan kabul edilmiştir. Bu nedenle şimdi, tüketici kredisi kullandırım koşullarındaki dosya masrafına ilişkin mevcut itirazı ve şikayeti haksızdır. Medeni kanun md. 2'deki iyiniyet kurallarına da aykırıdır. Bu koşullarda itirazında hukuken reddi gerekeceği aşikardır. Bu kapsamda; Tüketici Kredisi Sözleşmesi kapsamında dosya masrafı alınması; kullanılan kredinin mahiyetine, kullandırım koşullarına, hukuka, hayatın olağan akışına ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygundur. Açıklanan nedenlerle, şimdiye değin Sayın heyetinizin benzer konularda vermiş olduğu kararlardan dönülerek, şikayetçinin açıklama ve itirazlarımız uyarınca haksız ve hukuka aykırı talebin reddine karar verilmesini arz ve talep ederiz. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 21/03/2013 tarihinde T. Garanti Bankası A.Ş. Dörtyol Şubesinden 33.000,00 TL tutarında tüketici kredisi kullandığı ve bu krediye istinaden banka tarafından 257,25 TL Tahsis Ücreti adı altında kesinti yapıldığı ve bu kesintinin iadesi için heyetimize başvurduğu anlaşılmaktadır.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 257,25 TL Tahsis Ücreti kesildiğinin bildirildiği, söz konusu Tahsis Ücretinin hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 257,25 TL Tahsis Ücreti adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/147
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Murat ÇALIŞ (T.C.NO:11668405236) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 12/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Murat ÇALIŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu12/04/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 2009 Yılında Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden Komisyon masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 18/12/2009 Tarihinde 250,00 TL Komisyon masrafı tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 250,00 TL Komisyon tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 18/12/2009 Tarihinde 250,00 TL Komisyon masrafı alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 250,00 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 250,00 TL Komisyon Masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/148
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ali DUYMUŞ (T.C.NO:67726272470) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 03/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ali DUYMUŞ'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu03/04/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden İhtiyaç Kredisi adı altında 26/07/2011 tarihinde 16.000,00 TL ve 09/08/2011 Tarihinde 15.000,00 TL Tüketici Kredileri çektiğini, Çekmiş olduğu krediler içerisinden kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 09/08/2011 Tarihinde 371,42 TL, 26/07/2011 Tarihinde 333,33 TL Toplam 704,75 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV dahil) tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 704,75 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV dahil) tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 09/08/2011 Tarihinde 371,42 TL, 26/07/2011 Tarihinde 333,33 TL Toplam 704,75 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV dahil) alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da Toplam 704,75 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen Toplam 704,75 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV dahil) adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/149
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Koray IŞIKOĞLU (T.C.NO:15071195852) Yeni Mah. Vural Sk. Tara Park Sitesi D Blok K:3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 01/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Koray IŞIKOĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu01/04/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 12/10/2009 tarihinde 56.227,00 TL Kredi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 1.000,00 TL kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan krediden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
09/09/2009 Tarihinde 57.000,00 TL Konut Kredisi kullandırılmış olup, bu kredi için 1.000,00 TL. istihbarat masrafı tahsil edilmiştir. 5582 Konut Finansmanı Kanunu Kapsamında Konut kredisi kullandırılmış olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin ilgili maddesindeki 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 1.000,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciKoray IŞIKOĞLU'nunadı geçen bankadan 09/09/2009 Tarihinde almış olduğu Sabit Faiz Oranlı Konut Finansmanı Kredisi ile ilgili konut kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere 1.000.00TL istihbarat ücreti alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 1.000,00 TL istihbarat masrafı kesildiğinin bildirildiği,söz konusu istihbarat masrafının hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.000,00 TL istihbarat masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/150
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ramazan CAN (T.C.NO:45025028646) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 05/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ramazan CAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu05/04/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden 2012 Yılında 75.000,00 TL Konut Kredisi adı altında Kredi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan krediden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
30/05/2012 Tarihinde 75.000,00 TL Konut Kredisi kullandırılmış olup, bu kredi için 750,00 TL. istihbarat masrafı tahsil edilmiştir. 5582 Konut Finansmanı Kanunu Kapsamında Konut kredisi kullandırılmış olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin ilgili maddesindeki 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 750,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciRamazan CAN'ınadı geçen bankadan 30/05/2012 Tarihinde almış olduğu Sabit Faiz Oranlı Konut Finansmanı Kredisi ile ilgili konut kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere 750.00TL istihbarat ücreti alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 750,00 TL istihbarat masrafı kesildiğinin bildirildiği,söz konusu istihbarat masrafının hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 750,00 TL istihbarat masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/151
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sıddık AKBASAN (T.C.NO:12781270312) İlçe Emniyet Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sıddık AKBASAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu17/05/2013tarihli dilekçesinde; Türkiye Finans Bankası Osmaniye Şubesinden 24/08/2012 Tarihinde 112.500,00 TL Konut Kredisi adı altında Kredi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 900,00 TL kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Türkiye Finans Bankası savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında bireysel müşteri sözleşmesi imzalandığını, 24/08/2012 tarihinde 112.500,00 TL konut kredisi kullandığını ve Proje Komisyonu (BSMV Dahil) 900,00 TL ve Diğer Masraflar (BSMV Dahil) 400,00 TL Toplam 1.300,00 TL alındığını, kendisine şikayete konu kredi tahsis edildiğini, sözleşmeyi serbest iradesi ile imzaladığını ve söz konusu kesintinin imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciSıddık AKBASAN'ınadı geçen bankadan 24/08/2012 Tarihinde almış olduğu Sabit Faiz Oranlı Konut Finansmanı Kredisi ile ilgili konut kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere Proje Komisyonu (BSMV Dahil) 900,00 TL ve Diğer Masraflar (BSMV Dahil) 400,00 TL Toplam 1.300,00 TL alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 1.300,00 TL kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 1.300,00 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/152
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hasan KARAÇAL (T.C.NO:317852103186) Mahmutlu Mah. Ş. Sarıaslan Sk. No: 17 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 06/02/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 06/02/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş nin abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Hatay İl Müdürlüğünün 15/02/2013 tarih ve 788-86629 sayılı savunmasından özetle, Hasan KARAÇAL ile ilgili kayıp-kaçak kullanım bedeli olarak kesinti yapıldığını ve okuma gideri, dağıtım giderlerinin iade edilmesi istenildiği ve bu hususta bilgi ve belgelerle çıkartılarak gönderilmesi istenilmektedir. 01/09/2006 tarihli mükerrer 26276 sayılı resmi gazete yayımlanan EPDK'nın 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı kurul kararı ekinde (EK-2) yer alan 20 Dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplaması ve tarife metodolojisinin, 'Kayıp/Kaçak bileşeninin hesaplanması' ile ilgili B.3 maddesi 'İletim sistemi kullanıcısı aboneler hariç olmak üzere, dağıtım seviyesinden enerji satılan tüm aboneler için, ortalama enerji alım fiyatı üzerinden kayıp/kaçak bedeli hesaplanmakta ve hesaplanan kayıp/kaçak birim fiyatları tek ve çok zamanlı tarifelere aynen yansıtılmaktadır.' hükmünü içermektedir.
Bu doğrultuda şirketimiz tarafından tüketicilerden alınan kayıp/kaçak (K/K) bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH ve İletim Bedeli, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 27/12/2012 tarih ve 4214 sayılı kurul kararı ile onaylanan ve 01/01/2013 tarihinden itibaren geçerli olan tarifelerde de yer almaktadır.
Kanun gereği tarifeleri yapmak üzere yetkilendirilmiş olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından onaylanan tarifeler ve dilekçede belirtilen Erzin 5228 no'lu aboneye ait NİSAN 2011'den bugüne kadar istenilen bedelleri gösterir TL bazında tüketim ekstresi ekte sunulmakta olup, Türkiye'deki tüm elektrik dağıtım şirketleri aynı tarifeyi uygulamaktadır.
Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir.Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim Devrim'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir.Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde NİSAN 2011-MAYIS 2013 Tarihleri arasında 379,95 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 495,19 TL Dağıtım Bedeli, 112,39 TL İletişim Bedeli, 9,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 72,81 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 1.069,86 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tüketici talebinin KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 1.069,86 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/153
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Çetin ERGAN (T.C.NO:18497081648) Yeni Mah. Kumrular Sk. No: 12 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Çetin ERGAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/04/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş nin abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Hatay İl Müdürlüğünün 08/05/2013 tarih ve 2653-235986 sayılı savunmasından özetle, Çetin ERGAN ile ilgili kayıp-kaçak kullanım bedeli olarak kesinti yapıldığını ve okuma gideri, dağıtım giderlerinin iade edilmesi istenildiği ve bu hususta bilgi ve belgelerle çıkartılarak gönderilmesi istenilmektedir. 01/09/2006 tarihli mükerrer 26276 sayılı resmi gazete yayımlanan EPDK'nın 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı kurul kararı ekinde (EK-2) yer alan 20 Dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplaması ve tarife metodolojisinin, 'Kayıp/Kaçak bileşeninin hesaplanması' ile ilgili B.3 maddesi 'İletim sistemi kullanıcısı aboneler hariç olmak üzere, dağıtım seviyesinden enerji satılan tüm aboneler için, ortalama enerji alım fiyatı üzerinden kayıp/kaçak bedeli hesaplanmakta ve hesaplanan kayıp/kaçak birim fiyatları tek ve çok zamanlı tarifelere aynen yansıtılmaktadır.' hükmünü içermektedir.
Bu doğrultuda şirketimiz tarafından tüketicilerden alınan kayıp/kaçak (K/K) bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH ve İletim Bedeli, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 27/12/2012 tarih ve 4214 sayılı kurul kararı ile onaylanan ve 01/01/2013 tarihinden itibaren geçerli olan tarifelerde de yer almaktadır.
Kanun gereği tarifeleri yapmak üzere yetkilendirilmiş olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından onaylanan tarifeler ve dilekçede belirtilen Erzin 10190 No'lu aboneye ait OCAK 2011'den bugüne kadar istenilen bedelleri gösterir TL bazında tüketim ekstresi ekte sunulmakta olup, Türkiye'deki tüm elektrik dağıtım şirketleri aynı tarifeyi uygulamaktadır.
Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Çetin ERGAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim Devrim'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Çetin ERGAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Çetin ERGAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-MAYIS 2013 Tarihleri arasında 165,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 240,6 TL Dağıtım Bedeli, 53,69 TL İletişim Bedeli, 7,85 TL Sayaç Okuma Bedeli, 26,5 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 493,86 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tüketici talebinin KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 493,86 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/154
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Bekir DAĞ (T.C.NO:13559745032) İstiklal Mah. Talatpaşa Sk. Kat: 3 No: 24 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/03/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bekir DAĞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/03/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş nin abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Hatay İl Müdürlüğünün 16/04/2013 tarih ve 2056-201415 sayılı savunmasından özetle, Bekir DAĞ ile ilgili kayıp-kaçak kullanım bedeli olarak kesinti yapıldığını ve okuma gideri, dağıtım giderlerinin iade edilmesi istenildiği ve bu hususta bilgi ve belgelerle çıkartılarak gönderilmesi istenilmektedir. 01/09/2006 tarihli mükerrer 26276 sayılı resmi gazete yayımlanan EPDK'nın 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı kurul kararı ekinde (EK-2) yer alan 20 Dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplaması ve tarife metodolojisinin, 'Kayıp/Kaçak bileşeninin hesaplanması' ile ilgili B.3 maddesi 'İletim sistemi kullanıcısı aboneler hariç olmak üzere, dağıtım seviyesinden enerji satılan tüm aboneler için, ortalama enerji alım fiyatı üzerinden kayıp/kaçak bedeli hesaplanmakta ve hesaplanan kayıp/kaçak birim fiyatları tek ve çok zamanlı tarifelere aynen yansıtılmaktadır.' hükmünü içermektedir.
Bu doğrultuda şirketimiz tarafından tüketicilerden alınan kayıp/kaçak (K/K) bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH ve İletim Bedeli, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 27/12/2012 tarih ve 4214 sayılı kurul kararı ile onaylanan ve 01/01/2013 tarihinden itibaren geçerli olan tarifelerde de yer almaktadır.
Kanun gereği tarifeleri yapmak üzere yetkilendirilmiş olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından onaylanan tarifeler ve dilekçede belirtilen Erzin 94140 No'lu aboneye ait EYLÜL 2012'den bugüne kadar istenilen bedelleri gösterir TL bazında tüketim ekstresi ekte sunulmakta olup, Türkiye'deki tüm elektrik dağıtım şirketleri aynı tarifeyi uygulamaktadır.
Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bekir DAĞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim Devrim'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bekir DAĞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bekir DAĞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde EYLÜL 2012-MAYIS 2013 Tarihleri arasında 172,3 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 273,17 TL Dağıtım Bedeli, 59,72 TL İletişim Bedeli, 32,99 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,88 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 568,06 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tüketici talebinin KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 568,06 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/155
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet URAS (T.C.NO:43321254172) İsalı Mah. Trafo Sk. No: 16 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/04/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet URAS'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/04/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş nin abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Hatay İl Müdürlüğünün 08/05/2013 tarih ve 2654-235991 sayılı savunmasından özetle, Mehmet URAS ile ilgili kayıp-kaçak kullanım bedeli olarak kesinti yapıldığını ve okuma gideri, dağıtım giderlerinin iade edilmesi istenildiği ve bu hususta bilgi ve belgelerle çıkartılarak gönderilmesi istenilmektedir. 01/09/2006 tarihli mükerrer 26276 sayılı resmi gazete yayımlanan EPDK'nın 24/08/2006 tarih ve 875 sayılı kurul kararı ekinde (EK-2) yer alan 20 Dağıtım şirketi için gelir gereksinimi hesaplaması ve tarife metodolojisinin, 'Kayıp/Kaçak bileşeninin hesaplanması' ile ilgili B.3 maddesi 'İletim sistemi kullanıcısı aboneler hariç olmak üzere, dağıtım seviyesinden enerji satılan tüm aboneler için, ortalama enerji alım fiyatı üzerinden kayıp/kaçak bedeli hesaplanmakta ve hesaplanan kayıp/kaçak birim fiyatları tek ve çok zamanlı tarifelere aynen yansıtılmaktadır.' hükmünü içermektedir.
Bu doğrultuda şirketimiz tarafından tüketicilerden alınan kayıp/kaçak (K/K) bedeli, Dağıtım Bedeli, PSH ve İletim Bedeli, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 27/12/2012 tarih ve 4214 sayılı kurul kararı ile onaylanan ve 01/01/2013 tarihinden itibaren geçerli olan tarifelerde de yer almaktadır.
Kanun gereği tarifeleri yapmak üzere yetkilendirilmiş olan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından onaylanan tarifeler ve dilekçede belirtilen Erzin 99660 No'lu aboneye ait OCAK 2011'den bugüne kadar istenilen bedelleri gösterir TL bazında tüketim ekstresi ekte sunulmakta olup, Türkiye'deki tüm elektrik dağıtım şirketleri aynı tarifeyi uygulamaktadır.
Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet URAS'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim Devrim'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet URAS, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet URAS'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-MAYIS 2013 Tarihleri arasında 218,67 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 387,86 TL Dağıtım Bedeli, 99,85 TL İletişim Bedeli, 8,98 TL Sayaç Okuma Bedeli, 35,85 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 751,21 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Tüketici talebinin KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 751,21 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/156
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYETEDEN : Hasan DURGUN (48451083272) Hürriyet mah. Barbaros Sk. No:10/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYETEDİLEN : AVEA İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. İSTANBUL
ŞİKAYETKONUSU: AYIPLI HİZMET
ŞİKAYETTARİHİ : 19/12/2012
OLAYINÖZETİ: Tüketici Hasan DURGUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 19/12/2012 tarihli dilekçesinden özetle Temmuz atamaları ile Tunceli Geyiksuyu Jandarma Komando Taburuna atandığı, GSM olarak kullandığı Avea iletişim Hizmetleri A.Ş. görev yaptığı yerde şebeke olmadığını, Avea İletişim Hizmetleri A.Ş.'ye telefonla başvuruda bulunduğunu, konuyu araştırdıklarını, görev yaptığı Tunceli İli Geyiksuyu Köyünde şebekelerinin olmadığını tespit ettiklerini, Baz istasyonu kurmaları gerektiğini bunun yüksek maliyeti olduğunu, baz istasyonu kuramayacaklarını bildirdiklerini, buna istinaden kendiside telefonunun 2 yıl taahhüdü olduğunu bu taahhüt yüzünden hizmet alamadığı halde 37,00 TL temmuz ayından bu yana mecburen ödediğini, bu ödemenin dondurulmasını yada düşük tarifelere geçirilmesi veya iptalinde sadece borcunun faturaya yansıtılmasını herhangi bir cezai işlem yansıtılmamasını talep ettiğini, hizmet alamadığı için 37,00 TL ödemesinin gerektiğini yada cezasını ödeyip kapattırması gerektiğini ilettiklerini, baz istasyonu kuramayacaklarını belirttiklerini kendiside kullanmadığı hattı iptal ettirdiğini, Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından cezalar dahil 277,33 TL fatura gönderildiğini, konuyla ilgili şirketten şikayetçi olduğunu, şirketin kendi çıkarları doğrultusundaki okuduğu ama değiştiremediği taahhüt sözleşmesinin tek taraflı olarak yükümlülüklerini yerine getirmediği halde ceza talep ettiklerini, ilgili yere baz istasyonu kurmalarını veya hattına hizmet vermeden aldıkları ücretin iptalini istediğini, ödemiş olduğu parasının iadesini talep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMAÖZETİ : Avea İletişim Hizmetleri A.Ş.'ye savunmalarını bildirmeleri için 21/12/2012 Tarihli ve 620 sayılı yazı ile savunmaları istenmiş olup, Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından gönderilen savunma yazısında 5052034857 numaralı hattı için kapsama alanı nedeniyle hattını kullanamadığını ve bu nedenle 17/12/2012 son ödeme tarihli Kasım 2012 dönem faturasına yansıyan kampanya iptal bedeli ve aylık tarife ücretine itiraz etmektedir. 5052034857 numaralı hat, Abonelik Sözleşmesine istinaden26/01/2011 tarihinde Süper Kamu tarifesi ile aktif edilmiştir. 05/11/2012 tarihinde müşteri isteği ile iptal edilmiştir. 5052034857 numaralı hatta 20/09/2011 tarihinde 12 ay taahhütlü %10 ücret indirimi tanımlanmıştır. Müşterimiz 12 aylık taahhüt süresi dolmadan hattını iptal ettirdiği için son faturaya taahhüde aykırılık bedeli olarak vergiler dahil 50,00 TL ücret yansımıştır. Bununla birlikte müşterimiz 09/06/2011 tarihinde Nokia 3730 cihaz kampanyasından yararlanmaya başlamıştır. Kampanya kapsamında müşterilerden 24 aylık taahhüt alınacaktır. Kampanyalı Nokia 2730 cihazının aylık taksit bedeli olarak 10,67 TL'dir. Kampanya kapsamında 24 ay taahhüt veren müşterilerin faturalarına 6,67 TL tarife indirimi yansıtılacaktır. Böylece; kampanyaya katılan müşteriler tarifelerine ek 4 TL ödeyerek Nokia 2730 cihazına sahip olacaklardır. Fiyatlara tüm vergiler dahil edilmiştir. Taahhüt süresinin sona ermesinden önce müşterilerin hattının kapatılması, faturasız tarifeye geçiş yapılması, hattının tarifesini kampanya kapsamı dışındaki tarifelerden birine geçirmesi, fesih/devir işlemleri durumunda, ilgili durumun gerçekleştiği tarihten itibaren kalan cihaz taksitleri ve taahhütüne bağlı kaldığı sürece faturasına aylık olarak yansıtılan indirim bedellerinin toplamı kadar cayma bedeli yansıtılacaktır. 5052034857 numaralı hattın fatura kesim tarihi her ayın 22'si olması nedeniyle hattın 05/11/2012 tarihinde iptal edilmesine bağlı olarak 23/10/2012-22/11/2012 tarih aralığına ait kasım 2012 dönem 277,33 TL tutarında fatura düzenlenmiştir.
Müşterimizin 02/10/2012 tarihinde Müşteri Hizmetlerimiz ile yapmış olduğu görüşmede, belirtmiş olduğu bölgede kapsama alanı ile ilgili yaşamış olduğunu iletmiştir. Yapılan inceleme neticesinde müşterimizin 24 aylık taahhüdü bulunmasına rağmen müşteri memnuniyeti adına Taahhüde Aykırılık Bedeli ve aylık tarife ücreti adı altında yansıtılan toplam vergiler dahil 87,00 TL iade edilmiştir. 5052034857 numaralı hatta düzenlenen 17/12/2012 son ödeme tarihli Kasım 2012 faturası (277,33 TL) için yapılan incelemelerde müşterimiz 24 aylık taahhüdü dolmadan hattını iptal ettirdiği için taahhütnamede bilgisi yer cihaza ilişkin tutarlar için herhangi işlem yapılmamıştır. Bir başka deyişle bu tutarlar cihazla ilgili bedeller olduğu için cihazın bedelsiz olarak verilmesi söz konusu değildir kaldı ki müşterimiz farklı lokasyon ve hatlar ile kullanım yapabilecek durumdadır.
Yukarıda arz edilen nedenlerle, şirketimizce yapılan işlemlerde tüketicinin korunması hakkında mevzuata aykırı herhangi bir hukuki hata olmaması nedeni ile nezdinizde yürütülen incelemenin abonemizin şikayetinin reddedilerek şirketimiz lehine neticelendirilmesini vekaleten arz ve talep ederiz denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dosya incelemesinde şikayetçinin taahhütte bulunmuş olsa da hattını bulunduğu yerde yeterli hizmet alamaması nedeni ile iptal zorunda kaldığı bu hususun Avea İletişim Hizmetleri A.Ş. tarafından verilen cevapta bu nedenle müşteri memnuniyeti nedeni ile kendisine gerekli indirimin yapıldığı bu nedenle söz konusu hattın çekmemesi nedeni ile şikayetçinin hattını iptal zorunda açıkça anlaşılmaktadır.
Söz konusu gerekli hizmeti verememesine kendi edimini yerine getirmemesine rağmen hattını iptal zorunda kalan şikayetçiye sözleşme cezası verilmesi hem haksız şart hem de edimlerin aynı zamanda yerine getirilmesi olan Genel Borçlar Hukuku kurallarına aykırılık teşkil etmektedir. Bu nedenler ile şikayet konusu faturada yer alan ve Nokia 2730 Kampanya indirim cezası ve taahhüde aykırılık bedeli olarak gösterilen 118,93 TL ve bunlara ait 21,41 TL KDV ve 29,73 TL ÖİV olmak üzere toplam 51,14 TL vergilerin iadesi gerektiği, ancak şikayetçinin söz konusu telefonun kendisinde kalacak olması nedeni ile telefon bedelini isteyemeyeceği, tarifesini Kasım Ayı içerinde iptal ettirmesi nedeni ile o Ay ki tarife bedelini, görüşme ücretini, telsiz ücretini ödemek zorunda olduğu kanaatine varılmıştır
HÜKÜM: İnceleme ve gerekçe bölümünde açıklanan bilgiler sonucunda, Şikayetçinin talebinin KISMEN KABULÜ ile 118,93 TL ve bu tutara tekabül eden vergiler olan 51,14 TL Toplam 170,07 TL'nin Şikayet edilenden alınarak TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/157
Karar Tarihi : 10/06/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYETEDEN : Kadir ÜNEL (24487881822) İlçe Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü Erzin/HATAY
ŞİKAYETEDİLEN : TURKCELL İLETİŞİM HİZMETLERİ A.Ş. İSTANBUL ve TİM ALTERNATİF ELEKTRONİK İLETİŞİM HABERLEŞME HURŞİT PEKER OSMANİYE
ŞİKAYETKONUSU: AYIPLI HİZMET
ŞİKAYETTARİHİ : 19/10/2012
OLAYINÖZETİ: Tüketici Kadir ÜNEL'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 19/10/2012 tarihli dilekçesinden özetle 27/08/2012 Tarihinde Turkcell İletişim Merkezi Alternatif Elektronik İletişim Haberleşme Hurşit PEKER Osmaniye'den Nokia x3 Black İMEİ NO:358282041981137 cep telefonu fatura üzerinden kampanya ile 24 ay vadeli 11,00 TL taksitle faturasına cep telefonu dahil 33,00 TL yansıtılacağını söylediklerini, Cep telefon fiyatının 350,00 TL olduğunu beyan ettiklerini, telefonu bu şartlarda satın aldığını, sözleşmeyi imzaladığını, imzalamış olduğu sözleşmenin içeriğini tam olarak okumadığını, kendisine bilgi veren yetkilinin sözüne inandığını, ilk gelen faturada 17,50 TL ve 24 ay vadeli olarak gördüğünü, hesaplayınca kendisine 420,00 TL'ye tekabül ettiğini, almış olduğu telefonun piyasada 325,00 ile 350,00 TL arasında satıldığını, Aynı zamanda sözleşme yaptığı gün tarifesinin de bilgisi dışında değiştirildiğini, haksız bir kazanç olduğunu, kendisinden habersiz değiştirilen tarifeye geri dönmek istediğini beyan etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMAÖZETİ : Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş.'ye savunmalarını bildirmeleri için 22/10/2012 Tarihli ve 495 sayılı yazı, TIM Alternatif Elektronik İletişim Haberleşme Osmaniye'den 22/10/2013 Tarihli ve 494 sayılı yazı ile savunmaları istenmiş olup, Herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dosya incelemesinde şikayetçinin telefon kampanyalı tarifeden yararlanmak sureti ile sözleşme imzaladığı, sözleşmede telefonun bedelinin açıkça yazıldığı, bu telefonun kampanyalı olarak satıldığı ve yazılı tarifelerin seçilmek zorunda olduğunun sözleşmede açıkça belli olduğu, bunun aksini kanıtlamanın ancak yazılı delil ile olabileceği dosyada hata ve hileye dayalı yani tüketicinin aldatıldığını gösterir herhangi bir delil olmadığı göz önüne alınarak talebin reddine karar verilmesi gerektiği yönünde kanaate varılmıştır
HÜKÜM: İnceleme ve gerekçe bölümünde açıklanan bilgiler sonucunda, Şikayetçinin talebinin REDDİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi