T.C. İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
WEB SİTESİ GİZLİLİK VE ÇEREZ POLİTİKASI
Web sitemizi ziyaret edenlerin kişisel verilerini 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu uyarınca işlemekte ve gizliliğini korumaktayız. Bu Web Sitesi Gizlilik ve Çerez Politikası ile ziyaretçilerin kişisel verilerinin işlenmesi, çerez politikası ve internet sitesi gizlilik ilkeleri belirlenmektedir.
Çerezler (cookies), küçük bilgileri saklayan küçük metin dosyalarıdır. Çerezler, ziyaret ettiğiniz internet siteleri tarafından, tarayıcılar aracılığıyla cihazınıza veya ağ sunucusuna depolanır. İnternet sitesi tarayıcınıza yüklendiğinde çerezler cihazınızda saklanır. Çerezler, internet sitesinin düzgün çalışmasını, daha güvenli hale getirilmesini, daha iyi kullanıcı deneyimi sunmasını sağlar. Oturum ve yerel depolama alanları da çerezlerle aynı amaç için kullanılır. İnternet sitemizde çerez bulunmamakta, oturum ve yerel depolama alanları çalışmaktadır.
Web sitemizin ziyaretçiler tarafından en verimli şekilde faydalanılması için çerezler kullanılmaktadır. Çerezler tercih edilmemesi halinde tarayıcı ayarlarından silinebilir ya da engellenebilir. Ancak bu web sitemizin performansını olumsuz etkileyebilir. Ziyaretçi tarayıcıdan çerez ayarlarını değiştirmediği sürece bu sitede çerez kullanımını kabul ettiği varsayılır.
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz aşağıda sıralanan amaçlarla T.C. İçişleri Bakanlığı tarafından Kanun’un 5. ve 6. maddelerine uygun olarak işlenmektedir:
Web sitemizi ziyaret etmeniz dolayısıyla elde edilen kişisel verileriniz, kişisel verilerinizin işlenme amaçları doğrultusunda, iş ortaklarımıza, tedarikçilerimize kanunen yetkili kamu kurumlarına ve özel kişilere Kanun’un 8. ve 9. maddelerinde belirtilen kişisel veri işleme şartları ve amaçları kapsamında aktarılabilmektedir.
Çerezler, ziyaret edilen internet siteleri tarafından tarayıcılar aracılığıyla cihaza veya ağ sunucusuna depolanan küçük metin dosyalarıdır. Web sitemiz ziyaret edildiğinde, kişisel verilerin saklanması için herhangi bir çerez kullanılmamaktadır.
Web sitemiz birinci ve üçüncü taraf çerezleri kullanır. Birinci taraf çerezleri çoğunlukla web sitesinin doğru şekilde çalışması için gereklidir, kişisel verilerinizi tutmazlar. Üçüncü taraf çerezleri, web sitemizin performansını, etkileşimini, güvenliğini, reklamları ve sonucunda daha iyi bir hizmet sunmak için kullanılır. Kullanıcı deneyimi ve web sitemizle gelecekteki etkileşimleri hızlandırmaya yardımcı olur. Bu kapsamda çerezler;
İşlevsel: Bunlar, web sitemizdeki bazı önemli olmayan işlevlere yardımcı olan çerezlerdir. Bu işlevler arasında videolar gibi içerik yerleştirme veya web sitesindeki içerikleri sosyal medya platformlarında paylaşma yer alır.
Oturum Çerezleri (Session Cookies) |
Oturum çerezleri ziyaretçilerimizin web sitemizi ziyaretleri süresince kullanılan, tarayıcı kapatıldıktan sonra silinen geçici çerezlerdir. Amacı ziyaretiniz süresince İnternet Sitesinin düzgün bir biçimde çalışmasının teminini sağlamaktır. |
Web sitemizde çerez kullanılmasının başlıca amaçları aşağıda sıralanmaktadır:
Farklı tarayıcılar web siteleri tarafından kullanılan çerezleri engellemek ve silmek için farklı yöntemler sunar. Çerezleri engellemek / silmek için tarayıcı ayarları değiştirilmelidir. Tanımlama bilgilerinin nasıl yönetileceği ve silineceği hakkında daha fazla bilgi edinmek için www.allaboutcookies.org adresi ziyaret edilebilir. Ziyaretçi, tarayıcı ayarlarını değiştirerek çerezlere ilişkin tercihlerini kişiselleştirme imkânına sahiptir.
Kanunun ilgili kişinin haklarını düzenleyen 11 inci maddesi kapsamındaki talepleri, Politika’da düzenlendiği şekilde, ayrıntısını Bakanlığımıza ileterek yapabilir. Talebin niteliğine göre en kısa sürede ve en geç otuz gün içinde başvuruları ücretsiz olarak sonuçlandırılır; ancak işlemin ayrıca bir maliyet gerektirmesi halinde Kişisel Verileri Koruma Kurulu tarafından belirlenecek tarifeye göre ücret talep edilebilir.
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/231
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Tülün DİKER (T.C.NO:36373790378) Cumhuriyet Milli Egemenlik Cad. No: 48 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Tülün DİKER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 24/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 93030 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 128 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 438 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 93030 nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 93030 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Tülün DİKER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Tülün DİKER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Tülün DİKER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 119,95 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 197,39 TL Dağıtım Bedeli, 41,17 TL İletişim Bedeli, 9,32 TL Sayaç Okuma Bedeli, 21,00 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 388,83 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 388,83 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/232
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Adnan KARAÇAL (T.C.NO:17888101958) Mahmutlu Mah. Milli Egemenlik Cad. Piyale Sk. No: 4 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 18/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Adnan KARAÇAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 18/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 26710 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 115 sayılı savunmasından özetle, 19/07/2013 Tarih ve 404 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 26710 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 26710 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Adnan KARAÇAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Adnan KARAÇAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Adnan KARAÇAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 132,56 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 208,87 TL Dağıtım Bedeli, 47,59 TL İletişim Bedeli, 7,65 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,86 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 420,53 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 420,53 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/233
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Osman ÖZASLAN (T.C.NO:20300021536) Cumhuriyet Mah. Atatürk Cad. No: 36 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 15/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Osman ÖZASLAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 15/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 9787.0 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 108 sayılı savunmasından özetle, 15/07/2013 Tarih ve 373 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 9787.0 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 9787.0 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Osman ÖZASLAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Osman ÖZASLAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Osman ÖZASLAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 323,58 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 494,76 TL Dağıtım Bedeli, 106,57 TL İletişim Bedeli, 11,65 TL Sayaç Okuma Bedeli, 52,45 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 989,01 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 989,01 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYÇOKLUĞU ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER
Başkan Belediye Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Üyesi Av. Taner ÖZASLAN; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri Üçüncü Bölüm Çalışma Usul ve Esasları Başlığının Toplantılara Katılamayacaklar kısmının Madde-18'inde ' Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri; kendisi, usul ve füruundan biri ile eşi ve üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil, kan ve sıhri hısımları ile ilgili uyuşmazlıkların görüşülmesine ve bu konuda yapılacak oylamaya katılamazlar.' Denildiğinden oylamada oy kullanmamıştır.
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/234
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ahmet ÇEVİRKEN (T.C.NO:17039128124) Mustafalı Mah. Şükrüpaşa 2. Cad. Esen Apt. No: 140 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ahmet ÇEVİRKEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 100130 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 123 sayılı savunmasından özetle, 16/07/2013 Tarih ve 380 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 100130 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 100130 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ahmet ÇEVİRKEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ahmet ÇEVİRKEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ahmet ÇEVİRKEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 131,43 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 214,68 TL Dağıtım Bedeli, 42,93 TL İletişim Bedeli, 10,19 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,16 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 421,39 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 421,39 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/235
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İsmail GÖRÜCÜ (T.C.NO:22075962328) Hürriyet Mah. Uğur Mumcu Cad. No: 10-1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail GÖRÜCÜ'nünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 17/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 41220 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 120 sayılı savunmasından özetle, 18/07/2013 Tarih ve 383 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 41220 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 41220 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İsmail GÖRÜCÜ'nün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İsmail GÖRÜCÜ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İsmail GÖRÜCÜ'nün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 191,81 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 251,79 TL Dağıtım Bedeli, 56,18 TL İletişim Bedeli, 9,72 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,00 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 538,5 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 538,5 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/236
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Erkan ARIK Vekili Av. Metehan KOZANLI (T.C.NO:20984029330) İsalı Mah. Öksüzdere Sk. 26A/13 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İsmail GÖRÜCÜ'nünVekili Av. Metehan KOZANLI'nın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 17/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Müvekkilinin Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 98830 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 116 sayılı savunmasından özetle, 18/07/2013 Tarih ve 386 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 98830 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 98830 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Erkan ARIK'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Erkan ARIK, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Erkan ARIK'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 242,89 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 373,88 TL Dağıtım Bedeli, 82,93 TL İletişim Bedeli, 10,96 TL Sayaç Okuma Bedeli, 41,88 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 752,54 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 752,54 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/237
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet KOZANLI (T.C.NO:53146398470) Cumhuriyet Mah. Milli Egemenlik Cad. No: 30 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet KOZANLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 3140 nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 126 sayılı savunmasından özetle, 16/07/2013 Tarih ve 376 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 3140 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 3140 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mehmet KOZANLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mehmet KOZANLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mehmet KOZANLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 161,22 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 215,96 TL Dağıtım Bedeli, 48,79 TL İletişim Bedeli, 9,38 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,25 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 459,6 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 459,6 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/238
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Halim İLTER (T.C.NO:20822004086) İsalı Mah. Kurtuluş Cad. Deneş Sk. No: 44 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Halim İLTER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 6810 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 132 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 409 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 6810 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 6810 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Halim İLTER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Halim İLTER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Halim İLTER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 108,46 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 160,42 TL Dağıtım Bedeli, 36,41 TL İletişim Bedeli, 9,54 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,04 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 333,87 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 333,87 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/239
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Bekir KARCI (T.C.NO:12197291574) Şükrüpaşa Mah. Karcılar Sk. No: 6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bekir KARCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 24/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 17160 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 110 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 432 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 17160 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 17160 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Bekir KARCI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Bekir KARCI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Bekir KARCI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 99,96 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 140,36 TL Dağıtım Bedeli, 32,04 TL İletişim Bedeli, 9,07 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,13 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 297,56 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 297,56 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/240
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Selahittin GÜLLÜ (T.C.NO:21388985420) Yoncadüzü Köyü No:208 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Selahittin GÜLLÜ'nünTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 24/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 1860 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 142 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 437 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 1860 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 1860 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Selahittin GÜLLÜ'nün başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Selahittin GÜLLÜ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Selahittin GÜLLÜ'nün kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 131,02 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 190,11 TL Dağıtım Bedeli, 42,93 TL İletişim Bedeli, 5,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,48 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 388,06 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 388,06 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/241
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Levent AKSOY (T.C.NO:35650509788) İsalı Mah. Öksüzdere Sk. No:10 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Levent AKSOY'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 79130 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 129 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 420 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 79130 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 79130 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Levent AKSOY'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Levent AKSOY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Levent AKSOY'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 233,24 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 310,31 TL Dağıtım Bedeli, 70,65 TL İletişim Bedeli, 11,47 TL Sayaç Okuma Bedeli, 36,04 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 661,71 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 661,71 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/242
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İhsan ALKAN (T.C.NO:50620034640) İsalı Mah. Kurtuluş Cad. Arıklar Sk. No:7/4 No:10 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İhsan ALKAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 89160 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 141 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 418 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 89160 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 89160 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İhsan ALKAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İhsan ALKAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İhsan ALKAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 105,21 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 153,65 TL Dağıtım Bedeli, 34,35 TL İletişim Bedeli, 8,76 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,08 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 318,05 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 318,05 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/243
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Semra KARA (T.C.NO:2082109382) Bahçelievler Mah. Şehit Polis Babacan Cad. No:10 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Semra KARA'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 87010 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 112 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 422 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 87010 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 87010 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Semra KARA'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Semra KARA, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Semra KARA'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 150,91 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 210,01 TL Dağıtım Bedeli, 47,49 TL İletişim Bedeli, 9,17 TL Sayaç Okuma Bedeli, 24,01 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 441,59 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 441,59 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/244
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Dede ATEŞ (T.C.NO:41812304610) Gökdere Köyü Çarçabuk Mah. No:7 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Dede ATEŞ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 24/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 5050 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 111 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 434 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 5050 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 5050 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Dede ATEŞ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Dede ATEŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Dede ATEŞ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 50,61 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 73,86 TL Dağıtım Bedeli, 16,58 TL İletişim Bedeli, 4,48 TL Sayaç Okuma Bedeli, 8,33 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 153,86 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 153,86 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/245
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hasan KURT (T.C.NO:13615281962) Cumhuriyet Mah. Albay Osman Tıbıkoğlu Cad. No:22/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 45320 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 127 sayılı savunmasından özetle, 16/07/2013 Tarih ve 375 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 45320 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 45320 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan KURT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan KURT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan KURT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 101,42 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 151,37 TL Dağıtım Bedeli, 33,98 TL İletişim Bedeli, 9,05 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,74 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 296,14 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 296,14 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/246
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Metin ŞANAL (T.C.NO:15687009376) Hürriyet Mah. Uğur Mumcu Cad. No:10-1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Metin ŞANAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 17/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 86570 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 118 sayılı savunmasından özetle, 18/07/2013 Tarih ve 384 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 86570 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 86570 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Metin ŞANAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Metin ŞANAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Metin ŞANAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 279,36 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 380,64 TL Dağıtım Bedeli, 85,54 TL İletişim Bedeli, 14,09 TL Sayaç Okuma Bedeli, 41,57 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 801,20 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 801,20 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/247
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Kazım SAĞIROĞLU (T.C.NO:11831303864) Hürriyet Mah. Vural Sk. Tara Sitesi Limon Apt. K.1 No:3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kazım SAĞIROĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 13030 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 139 sayılı savunmasından özetle, 22/07/2013 Tarih ve 414 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 13030 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 13030 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kazım SAĞIROĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kazım SAĞIROĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kazım SAĞIROĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 7,01 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 10,04 TL Dağıtım Bedeli, 2,25 TL İletişim Bedeli, 6,17 TL Sayaç Okuma Bedeli, 1,11 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 26,58 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 26,58 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/248
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Kazım SAĞIROĞLU (T.C.NO:11831303864) Hürriyet Mah. Vural Sk. Tara Sitesi Limon Apt. K.1 No:3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Kazım SAĞIROĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 13040 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 137 sayılı savunmasından özetle, 22/07/2013 Tarih ve 413 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 13040 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 13040 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Kazım SAĞIROĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Kazım SAĞIROĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Kazım SAĞIROĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 171,09 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 244,31 TL Dağıtım Bedeli, 55,64 TL İletişim Bedeli, 8,08 TL Sayaç Okuma Bedeli, 28,05 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 507,17 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 507,17 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/249
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hüsam ÖZER (T.C.NO:42778272234) Bahçelievler Mah. M. Akif Sk. No:33 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hüsam ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 24/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 19610 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 114 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 435 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 19610 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 19610 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hüsam ÖZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hüsam ÖZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hüsam ÖZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 175,17 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 253,21 TL Dağıtım Bedeli, 57,9 TL İletişim Bedeli, 9,6 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,03 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 524,91 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 524,91 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/250
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Şenel SARIYILDIZ (T.C.NO:20192076546) Bahçelievler Mah. M. Akif Ersoy Cad. Serinevler Sitesi 1. Blok Zeminkat No:2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Şenel SARIYILDIZ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 88640 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 125 sayılı savunmasından özetle, 17/07/2013 Tarih ve 378 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 88640 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 88640 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Şenel SARIYILDIZ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Şenel SARIYILDIZ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Şenel SARIYILDIZ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 140,66 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 196,27 TL Dağıtım Bedeli, 44,58 TL İletişim Bedeli, 8,78 TL Sayaç Okuma Bedeli, 22,61 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 412,9 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 412,9 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/251
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yavuz ÜNAL (T.C.NO:17414117804) Başlamış Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yavuz ÜNAL'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 5290 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 138 sayılı savunmasından özetle, 22/07/2013 Tarih ve 415 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 5290 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 5290 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yavuz ÜNAL'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yavuz ÜNAL, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yavuz ÜNAL'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 192,70 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 269,94 TL Dağıtım Bedeli, 61,79 TL İletişim Bedeli, 5,24 TL Sayaç Okuma Bedeli, 29,88 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 559,55 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 559,55 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/252
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Yıldırım ATEŞ (T.C.NO:41611311390) Gökdere Köyü Çarçabuk Mevkii Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 23/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Yıldırım ATEŞ'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 23/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 7110 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 143 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 430 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 7110 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 7110 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Yıldırım ATEŞ'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Yıldırım ATEŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Yıldırım ATEŞ'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 60,4 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 84,71 TL Dağıtım Bedeli, 19,87 TL İletişim Bedeli, 4,97 TL Sayaç Okuma Bedeli, 10,02 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 179,97 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 179,97 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/253
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Öner ALTAY (T.C.NO:41569312562) Bahçelievler Mah. Serinevler Sitesi 3 Blok No:4 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Öner ALTAY'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 24/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 89600 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 144 sayılı savunmasından özetle, 24/07/2013 Tarih ve 436 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 89600 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 89600 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Öner ALTAY'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Öner ALTAY, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Öner ALTAY'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 116,75 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 155,83 TL Dağıtım Bedeli, 36,00 TL İletişim Bedeli, 10,57 TL Sayaç Okuma Bedeli, 18,12 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 337,27 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 337,27 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/254
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Günnur ÖZER (T.C.NO:42787271952) Bahçelievler Mah. M. Akif Ersoy Cad. No:35 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Günnur ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 56270 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 140 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 417 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 56270 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 56270 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Günnur ÖZER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Günnur ÖZER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Günnur ÖZER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 173,79 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 239,16 TL Dağıtım Bedeli, 54,21 TL İletişim Bedeli, 10,79 TL Sayaç Okuma Bedeli, 27,26 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 505,21 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 505,21 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/255
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa KESKİN (T.C.NO:18232901736) İsalı Mah. Keskinler Sk. No:2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa KESKİN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 98110 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 134 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 412 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 98110 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 98110 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Mustafa KESKİN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa KESKİN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Mustafa KESKİN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 104,09 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 140,83 TL Dağıtım Bedeli, 32,74 TL İletişim Bedeli, 9,14 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,55 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 303,35 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 303,35 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/256
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Sevgi ÖZER (T.C.NO:12469409522) Erzin Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİNŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 28/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Sevgi ÖZER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu28/06/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Düziçi Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 2009-2010 Yılları arasında 7.000,00 TL ve 5.000,00 TL tutarlarında iki kez kredi çektiğini, Çekmiş olduğu Tüketici Kredileri içerisinden istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, 18/06/2013 Tarihinde T. İş Bankası Düziçi Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 20/06/2013 tarih ve EK-1187 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle ilgili yazınızda adı geçen Şubemiz müşterilerinden Sevgi Özer'in kullanmış olduğu tüketici kredilerine ilişkin evraklar Ek'te tarafınıza gönderilmiştir. Bilgilerinize sunarız savunma yazılarında denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 17/12/2009 Tarihinde 250,01 TL ve 17/03/2010 Tarihinde 250,01 TL Komisyon alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 17/12/2009 Tarihinde 250,01 TL ve 17/03/2010 Tarihinde 250,01 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 17/12/2009 Tarihinde 250,01 TL ve 17/03/2010 Tarihinde 250,01 TL Komisyon masrafı adı altında kesilen ücretlerin tüketiciye tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYÇOKLUĞU ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanı Sevgi ÖZER; 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Uygulama Yönetmelikleri Üçüncü Bölüm Çalışma Usul ve Esasları Başlığının Toplantılara Katılamayacaklar kısmının Madde-18'inde ' Hakem Heyetleri Başkan ve üyeleri; kendisi, usul ve füruundan biri ile eşi ve üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil, kan ve sıhri hısımları ile ilgili uyuşmazlıkların görüşülmesine ve bu konuda yapılacak oylamaya katılamazlar.' Denildiğinden oylamada oy kullanmamıştır.
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/257
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mustafa AVCI (T.C.NO:25141860108) İstiklal Mah. Avcılar Sk. No:210 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mustafa AVCI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu24/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 07/11/2012 Tarihinde 35.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 500,00 TL İstihbarat/Dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası Erzin Şubesi, 30.07.2013 tarihinde kayıtlarımıza giren yazı ile, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup, kredi kullandırım dekontu savunma ekinde göndermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosyanın incelemesinde TüketiciMustafa AVCI'nınadı geçen bankadan 07/11/2012 Tarihinde almış olduğu Sabit Faiz Oranlı Konut Finansmanı Kredisi ile ilgili konut kredisi kullandırıldığı, bu kredi ile ilgili olarak bankanın da kabul ettiği üzere 500.00TL istihbarat ücreti alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 500,00 TL istihbarat masrafı kesildiğinin bildirildiği, söz konusu istihbarat masrafının hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 500,00 TL istihbarat masrafı adı altında kesilen ücretin tüketiciye tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/258
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Emin KARAHAN (T.C.NO:30352686362) Şükrüpaşa Mah. Ömerağalar Sk. No:6 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Emin KARAHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu24/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 25/06/2008 tarihinde 7.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 210,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesinti yapıldığını, 22/04/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 25/06/2008 Tarihinde 200,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 200,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca alınan 52,50 TL'nin ise, Bankamız uygulaması kapsamında, müşterilerimizin talepleri doğrultusunda eski tarihli belge, dekont üretilmesi işlemi 100 TL ücret (%5 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi dahil) karşılığında yapılmaktadır. Söz konusu işlem ücretinde indirim yapılmak suretiyle müşteriden BSMV dahil 52,50 TL tutarında ücret tahsil edilmiştir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 25/06/2008 Tarihinde 210,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 22/04/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 210,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/259
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Emin KARAHAN (T.C.NO:30352686362) Şükrüpaşa Mah. Ömerağalar Sk. No:6 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Emin KARAHAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu24/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 05/02/2008 tarihinde 3.200,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 183,75 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesinti yapıldığını, 22/04/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 05/02/2008 Tarihinde 175,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 175,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca alınan 52,50 TL'nin ise, Bankamız uygulaması kapsamında, müşterilerimizin talepleri doğrultusunda eski tarihli belge, dekont üretilmesi işlemi 100 TL ücret (%5 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi dahil) karşılığında yapılmaktadır. Söz konusu işlem ücretinde indirim yapılmak suretiyle müşteriden BSMV dahil 52,50 TL tutarında ücret tahsil edilmiştir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 05/02/2008 Tarihinde 183,75 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 22/04/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 183,75 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/260
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Esra DOĞANER (T.C.NO:10993319140) Emniyet Müdürlüğü Lojmanı Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 30/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Esra DOĞANER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu30/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Tüketici Kredisi adı altında 31/10/2012 tarihinde 10.000,00 TL Tüketici Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 225,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesinti yapıldığını, 14/05/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 17/05/2013 Tarih ve AÇ-806 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 31/10/2012 Tarihinde 214,29 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 214,29 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Hariç) tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca alınan 52,50 TL'nin ise, Bankamız uygulaması kapsamında, müşterilerimizin talepleri doğrultusunda eski tarihli belge, dekont üretilmesi işlemi 100 TL ücret (%5 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi dahil) karşılığında yapılmaktadır. Söz konusu işlem ücretinde indirim yapılmak suretiyle müşteriden BSMV dahil 52,50 TL tutarında ücret tahsil edilmiştir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 31/10/2012 Tarihinde 225,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) ve 14/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 225,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/261
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Bülent DOĞANER (T.C.NO:15031282608) Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI A.Ş. ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 30/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Bülent DOĞANER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu30/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 08/11/2012 tarihinde 120.000,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu kredi içerisinden 500,00 TL İstihbarat masrafı (%5 BSMV Dahil) adı altında kesinti yapıldığını, 14/05/2013 Tarihinde Erzin Şubesine vermiş olduğu dilekçeye istinaden 17/05/2013 Tarih ve AÇ-804 sayılı yazı ile ret cevabı verildiğini, Çekmiş olduğu kredinin Sözleşme fotokopisini ve kesinti tutarlarını gösteren belgelerin birer suretini dilekçe ile talep ettiğinde Arşiv Araştırması adı altında belge ve sözleşme suretlerin tarafına 52,50 TL yatırarak ulaşabildiğini bu haksız yere alınan bedelinde tarafına ödenmesini, banka tarafından kesilen tutarların kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 08/11/2012 Tarihinde 500,00 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde toplam 500,00 TL İstihbarat Masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Ayrıca alınan 52,50 TL'nin ise, Bankamız uygulaması kapsamında, müşterilerimizin talepleri doğrultusunda eski tarihli belge, dekont üretilmesi işlemi 100 TL ücret (%5 Banka ve Sigorta Muameleleri Vergisi dahil) karşılığında yapılmaktadır. Söz konusu işlem ücretinde indirim yapılmak suretiyle müşteriden BSMV dahil 52,50 TL tutarında ücret tahsil edilmiştir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı olan istemin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 08/11/2012 Tarihinde 500,00 TL İstihbarat masrafı ve 14/05/2013 Tarihinde 52,50 TL Arşiv Araştırma Bedeli alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
Diğer yandan alınan 52,50 TL arşiv evrak arama ücreti, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu kapsamında kalması ve bu kanun kapsamında çıkarılan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücreti Genel Tebliği ve ekinde sunulan Bilgi ve Belgeye Erişim Ücret tarifesi uyarınca ilk 10 sayfa için herhangi bir ücret alınmayacağı belirtildiğinden ve dosya içerisindeki sayfa sayısı 10'u geçmediğinden söz konusu alınan ücretin ilgili genelge ve tarifeye aykırı olarak alındığı ve tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen 500,00 TL İstihbarat Masrafı (%5 BSMV Dahil) ile 52,50 TL arşiv araştırma ücretinin kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/262
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ayla YÜKSEL (T.C.NO:19871035790) İsalı Mah. Ali Tabak Sk. No:4 D:1 Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : T. İŞ BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 24/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ayla YÜKSEL'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu24/05/2013tarihli dilekçesinde; T. İş Bankası Erzin Şubesinden Konut Kredisi adı altında 25/02/2013 Tarihinde 67.786,00 TL Konut Kredisi çektiğini, Çekmiş olduğu Konut Kredisi içerisinden 500,01 TL istihbarat/dosya masrafı adı altında kesinti yapıldığını, banka tarafından kesilen tutarın kendisine kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : T. İş Bankası A.Ş. savunmasından özetle şikayetçi ile bankaları arasında kullandırılan kredilerden alınacak ücretler gerek bankamız şubelerinde, gerek internet sitemizde ve gerekse basın yoluyla, müşterilerimizin anlayabileceği ve görebileceği şekilde ilan edilmekte ve müşterilerimiz söz konusu masraflar hususunda muhakkak uyarılmaktadır.
Banka tarafından 25/02/2013 Tarihinde 500,01 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, bu kredi ile ilgili olarak müşterimiz ile imzalanmış olan kredi sözleşmesinin 'Akdi Faiz, vergi ve masraflar' bölümünde 'Müşteri, işbu kredi sözleşmesinin ve bu nedenle verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerde mevzuatın gerektirdiği kredi maliyet artışlarını, her türlü masrafları, vergi, resim ve harcı ödemeyi kabul eder.' Şeklindeki düzenleme ile müşterimiz söz konusu ödemeyi açıkça taahhüt etmektedir.
Müşterimizden mevzuatımız çerçevesinde 500,01 TL İstihbarat masrafı tahsil edilmiş olup, müşterimizle mutabık kalınan bu masraf/komisyon ödemelerine ilişkin olarak müşterimiz tarafından imzalanmış dekont örneği ödeme planı da yazımız ekinde sayın heyetinize sunulmaktadır. Müşterimiz herhangi ihtirazi kaydı olmaksızın, ödemeyi kendi onay ve iradesi ile yapmış olup; tüketicinin bilgisi ve kabulü dahilinde olan bu işlemler ile ilgili şikayetinin de iyi niyet kuralına aykırı olduğu düşünülmektedir.
Müşterimizin kullanmış olduğu krediden kaynaklanan masrafların tarafına iade edilmesi yönündeki hukuka aykırı ve zamanaşımına uğramış olan isteminin reddi gerekmekte olup, başkanlığınız takdirlerine sunarız savunma yazılarında denilmektedir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 25/02/2013 Tarihinde 500,01 TL Komisyon alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez Bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da 500,01 TL Komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde kesilen tutarın Tüketiciye iadesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Arşiv araştırma ücreti adı altında kesilen tutarın tüketicinin vermiş olduğu şikayet dilekçesinde görülmediğinden talebinin reddine, Tüketiciden tahsil edilen 500,01 TL Komisyon adı altında kesilen ücretin tüketiciye kesinti yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/263
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Eyyüp AY (T.C.NO:27694775298)Kızlarçayı Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : Vodafone Telekomünikasyon A.Ş. Maslak /İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU: Vodafone Cep Avantaj Hk.
ŞİKAYET TARİHİ : 29/05/2013
OLAYIN ÖZETİ : Vodafone müşterisi olduğunu, Bir yıllık taahhütle cep Avantaj Mini Süper tarifesini kullandığını, taahhüt etmiş olduğu bir yılı doldurduktan sonra Vodafane Müşteri hizmetlerinden arandığını ve taahhüdünün dolduğunu, faturasının yaklaşık 31,00 TL'den 35,00 TL'ye çıkacağını söylediklerini, görüşme süresinin 500 dakikaya düşeceğinin belirtilmediğini, bilgilendirme mesajının da gelmediğini, kendisinin görüşme süresinde bir değişme olmayacağını anladığını, eski tarifesindeki aylık 1000 dakika görüşme süresinin olduğunu, gelen faturada 500 dakikayı aştığını ve 315 dakika fazla görüştüğü belirtildiği, 22,56 TL fatura yansıtıldığını, görüşmelerinin kayıt altına alındığını, kendisine bilgilendirme mesajı yada aylık görüşme süresinin 500 dakika olduğunu beyan etmediklerini, edilmiş olsa böyle bir görüşme süresi olmayacağını ve kendisinden kesilen fazla ücretin iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Vodafone savunmasından özetle; ilgi yazınız üzerine yapılan incelemelerde, Sn. Eyyüp AY adına kayıtlı bulunan 0 542 779 57 70 GSM numaralı hattın 07/01/2012 tarihi itibari ile Cep Avantaj Mini Süper tarifesi ve 1 TL'ye Avantaj Kampanyası ile kullanıldığı görüldüğü, 31/01/2013 kesim tarihli fatura incelendiğinde, Hat üzerinde 12 Fatura dönemi geçerli olan +1 TL Dakika Kampanyasının 31/12/2012 tarihinde son bulduğu ve ocak-2013 dönem faturasında, Cep Avantaj Mini Süper tarifesine ait ücretsiz kullanım hakkının tamamlanmasından sonra yapılan aramaların ücretlendirilmiş olduğu görüldüğü, Aynı zamanda, 0 542 779 57 70 GSM numaralı hat üzerinde kullanılan +1 TL Dakika kampanyası geçerlilik süresi 12 ay olup, ilgili dönemde, söz konusu kampanya giriş ve kampanya bitiminde gönderilen bilgi SMS'lerinin gönderilmiş olduğu görüldüğü, sonraki dönemde hat üzerinden farklı bir kampanyaya giriş yapılmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca süre sınırlı tarifelerimiz için %80 ve %100'lük kullanımlarını tamamladıklarında gönderilen bilgilendirme SMS'lerinin normal prosedüre uygun olarak gönderilmiş olduğu anlaşılmıştır. Başkanlığınızca bildirilmesi istenen hususları bilginize sunar, söz konusu şikayetin bu kapsamda değerlendirilmesini arz ve talep ederiz. Savunma yazılarında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 11/A maddesine göre Tüketici Eyyüp AY Bir yıllık taahhütle cep Avantaj Mini Süper tarifesini kullandığı, Kullandığı tarifenin 31/12/2012 tarihinde son bulduğu ve ocak-2013 dönem faturasında Cep Avantaj Mini Süper tarifesine ait ücretsiz kullanım hakkının tamamlanmasından sonra yapılan aramaların ücretlendirilmiş olduğu görülmüş olmakla, bilgilendirme SMS'lerinin 0 542 779 57 70 numaralı hattına gönderildiği tespit edildiğinden müracaatının yerinde olmadığına ve Başvurusunun Reddinin verilmesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Açıklanan nedenlerle; Tüketicinin talebinin REDDİNE, kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Tüketici Mahkemesine itiraz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/264
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Fikri KURT (T.C.NO:12476282248) Karamustafalı Mah. Çallı İbrahim Cad.No:29 D:2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ZİRAAT BANKASI ERZİN ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 25/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Fikri KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 25/06/2013 Tarihli dilekçesinde;Ziraat Bankası Erzin Şubesinden 25/10/2007 Tarihinde 12.000,00 TL Tüketici kredisi içerisinden 126,00 TL, 08/09/2008 Tarihinde 15.000,00 TL. Tüketici kredisi içerisinden 157,57 TL, 05/09/2008 Tarihinde 15.000,00 TL, 25/03/2009 Tarihinde 5.000,00 TL, 25/06/2009 Tarihinde 25.000,00 TL, 06/05/2010 Tarihinde 28.000,00 TL Tüketici kredisini 15/07/2010 Tarihinde erken kapama yaparak yeniden kredi çektiğini, kapama yaptığı kredinin hayat sigortasının geri kalan tutarlarının tarafına verilmediğini, 15/07/2010 Tarihinde 37.000,00 TL, 09/08/2011 Tarihinde 6.000,00 TL Tüketici kredisi kullandığını, Çekmiş olduğu krediler içerisinden hayat sigortası ve komisyon adı altında kesintiler yapıldığını, 2003-2007 yılları arasında kullanmış olduğu diğer kredilerin belgeleri mevcut olmadığından banka tarafından da herhangi bir belge tarafına verilmediğini, 22/05/2013 Tarihinde Ziraat Bankası Erzin Şubesinden çekmiş olduğu kredilerin kesintilerinin tarafına iadesinin yapılmasını talep ettiğinde 04/06/2013 tarih ve 587 sayılı yazı ile red cevabı verildiğini 2003/2007 yılları arasında kullanmış olduğu kredi tutarlarını ve kesintilerinde varsa tarafına kesinti yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte verilmesini beyan etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Ziraat Bankası Erzin Şubesi, 01/08/2013 tarihinde kayıtlarımıza giren yazı ile, bu bedellerin kredi şartlarından ve tüketicinin bizzat müracaatından kaynaklandığı ve bizzat tüketicinin bu konuda bilgilendirildiği yönünde savunma yapılmış olup,Sözleşme öncesi bilgilendirme formu ile taraflarca imzalanmış sözleşme suretleri ve geri ödeme planları, kredi kullandırım dekontları savunma ekinde göndermiştir. Söz konusu müşteriye kullandırılan krediye ilişkin olarak 'kredi Sözleşmesi' ve 'Sözleşme Öncesi Bilgi Formu' ilişikte sunulmuştur. Masrafların imzalanan sözleşme kapsamında tahsil edildiğini belirterek şikayetçinin talebinin reddini talep etmişlerdir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 25/10/2007 Tarihinde 12.000,00 TL Tüketici kredisi içerisinden 126,00 TL Komisyon Masrafı, 07/12/2005 Tarihinde 6.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 31,50 TL Komisyon, 15/09/2006 Tarihinde 8.500,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 89,25 TL Komisyon, 07/06/2007 Tarihinde 36,75 TL Komisyon, 08/09/2008 Tarihinde 15.000,00 TL. Tüketici kredisi içerisinden 157,57 TL Komisyon Masrafı, 05/09/2008 Tarihinde 15.000,00 TL Tüketici Kredisi İçerisinden 157,50 TL Komisyon Masrafı, 25/03/2009 Tarihinde 5.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 210,00 TL komisyon Masrafı, 25/06/2009 Tarihinde 25.000,00 TL Tüketici Kredisinden 525,00 TL Komisyon Masrafı, 06/05/2010 Tarihinde 28.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 588,00 TL Komisyon ve 2.631,53 TL Sigorta Primi (Erken Kapama Yapılmış olup iadesi yapılmadığı görülmüştür.), 15/07/2010 Tarihinde 37.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 4.275,03 TL Ziraat Hayat ve Emeklilik A.Ş. Grup Hayat Sigortası (Sağlayıcı Banka tarafından herhangi bir belge ve bilgi verilmemiştir), 09/08/2011 Tarihinde 6.000,00 TL Tüketici Kredisi içerisinden 126,00 TL Komisyon ve 610,00 TL Sigorta Primi olmak üzere Toplam: 9.564,06 TL Komisyon ve Sigorta Primi alındığı görülmüştür.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 2011/3576 E. ve 2011/10221 karar sayılı kararından özetle sözleşmede belirtilen ücret ve masrafların hangi nedenlerle alınacağına dair sözleşmede ve bilgi formunda açıklayıcı bir hüküm bulunması gerektiğini bankanın sadece kredinin verilmesi için zorunlu olan masrafları tüketiciden isteyebileceği, kredi verilmesi için gereken zorunlu masrafların neler olduğu konusunda ispat yükü ise davalı bankaya ait olduğu aksi halde, diğer ücret ve masraflar başlığı altında maktuen belirlenen bir miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerektiği belirtilmiştir.
YARGITAY 13. Hukuk Dairesinin 05/03/2013 tarihinde 2013/4374 E. ve 2013/5267 karar sayılı kararından özetle Bankanın sözleşmedeki hükme dayanarak haklı ve makul olmayan ayrıca belgelendirilmeyen dava konusu giderleri talep etme hakkı bulunmadığı, talep edilen bu giderlerin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalı taraftan talep edebileceği, soyut olarak istihbarat gideri adı altında ücret alınmasının mümkün bulunmadığı bankanın bu tür işlemleri Merkez bankasının nezdinde tutulan negatif kayıt sistemi ve Kredi Kayıt Bürosu A.Ş. nezdinde tutulan kayıtlardan bu durumun tespit edilmesinin mümkün olduğu bu nedenle davacı tarafın istihbarat ücreti adı altında haksız alınan bedel için icra takibi yapmakta haklı olduğu alacak miktarının likit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı, delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlerle ve özellikle delillerin takdirinde; bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK'nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2013 gününde oybirliği ile karar verildi denilmektedir.
Yine T.C. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2012/15220, K.2012/17662 sayılı 09/07/2012 tarihli kararında bankanın sadece kredinin verilmesi ve yapılandırması için zorunlu masrafları isteyebileceği, diğer ücret ve masraf başlığı altında maktuen belirlenen miktarın tüketiciden alınacağına dair hükmün haksız şart olduğunu bu konuda ispat yükünün davalı bankada olduğunu belirten kararı doğrultusunda komisyon başlığı altında alınan tutarın haksız şart teşkil ettiği belirtildiğinden banka tarafından verilen cevapta da Toplam: 9.564,06 TL komisyon kesildiğinin bildirildiği, söz konusu komisyonun hangi nedenle alındığı ve bunun için hangi masrafın yapıldığı ispatlanamadığından söz konusu Yargıtay kararı da gözetildiğinde Tüketicinin iadesini istediği tutarın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeniyle Tüketici mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere karar verilmesi kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; Tüketiciden tahsil edilen Toplam: 9.564,06 TL Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuru zorunluluğu olan 1.191,52 TL'yi aşması nedeni ile Tüketici Kanununun 22. maddesinin 6. fıkrası uyarınca Tüketici Mahkemesinde DELİL olarak ileri sürülmek üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/265
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Nusret ASLAN (T.C.NO:44275937944) Mahmutlu Mah. Vatan Cad.No:48 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : ANADOLU GİRİŞİMCİLİK TELE ALIŞVERİŞ REKLAM VE
PAZ. A.Ş. İSTANBUL
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI MAL
ŞİKAYET TARİHİ : 24/05/2013
OLAYINÖZETİ: Tüketici Nusret ASLAN'ın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu24/06/2013tarihli dilekçesinde; 27/03/2013 Tarihinde Telefonla sipariş verdiği Invısıtone İşitme Cihazı siparişi verdiğini, Ürünün Yurtiçi Kargo ile geldiğini ve 168,00 TL ödeyerek satın aldığını, Gelen kargo paketini açtığında içinden çıkan cihazın çalışmadığını aynı gün cayma bildirimi doldurduğunu, Cayma bildirimini almış olduğu firmaya iadeli taahhütlü gönderdiğini, Cayma bildirimini firma çalışanlarından Aylin AKYOL isimli bayanın 19/04/2013 tarihinde teslim aldığını, almış olduğu ürünün parasının kendisine iade edilmesini beyan etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Anadolu Girişimcilik Tele Alışveriş Reklam ve Paz. A.Ş. İSTANBUL adresinden 29/05/2013 Tarihinde İadeli Taahhütlü olarak savunmasını içeren yazı istenmesine rağmen herhangi bir savunma yazısı gönderilmemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:Şikayetçinin şikayet dilekçesinden 27/03/2013 Tarihinde Telefonla sipariş verdiği Invısıtone İşitme Cihazını Yurtiçi kargo ile 168,00 Tl. yatırarak teslim aldığını ve 02/04/2013 tarihinde cayma bildirimi düzenleyerek satıcıya gönderdiği 20 günlük süre içerisinde satıcının sattığı ürünü geri almadığını, bunun üzerine Nusret ASLAN'ın heyetimize başvurduğu, satıcının savunmasının istenmesi üzerine satıcının savunma yapmadığı görülmüştür.
Ürünün garanti kapsamında kaldığı ve garantisinin devam ettiği, 4822 Sayılı Kanun ile Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesinde Ayıplı Malın tanımı yapılmış olup; ayıplı malın Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilânlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar olarak sayıldığı, Tüketicinin, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlü olduğu, Tüketicinin bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahip olduğu, Satıcının, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlü olduğu açıkça hüküm altına alınmıştır.
Yukarıda açıklanan hükümler gereği tüketicinin başvurusunun kabulüne karar vermek hususunda kanaat oluşmuştur.
HÜKÜM: İncelemeve gerekçe bölümünde açıklanan bilgiler sonucunda, Tüketici talebinin KABULÜNE, tüketiciye ait Inıvısıtone İşitme Cihazının Anadolu Girişimcilik Tele Alışveriş Reklam ve Paz. A.Ş. İSTANBUL tarafından alınarak parasının İADESİNE,tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/266
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet KIZILKAYA (T.C.NO:13529169578) Emniyet Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : AKBANK DÖRTYOL ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET (HESAP İŞLETİM ÜCRETİ)
ŞİKAYET TARİHİ : 18/06/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet KIZILKAYA'nın Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu18/06/2013tarihli dilekçesinde; Akbank Dörtyol Şubesinden hesap işletim ücreti adı altında 17/06/2013 Tarihinde 83116 Nolu hesabına istinaden 50,00 TL kesinti yapıldığı, banka tarafından kesilen tutarın kendisine yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ: Akbank Dörtyol Şubesi 11/07/2013 tarihli yazı ile tüketicinin İmzalamış olduğu sözleşme ve ile bilgilendirildiği söz konusu masrafların, Bankalar Kanunu ve Merkez Bankası Tebliğleri doğrultusunda alındığı ve yasalara aykırı olmadığı yönünde savunma yapılmıştır. Sözleşme sureti ile Hesap İşletim Ücreti planı yazı ekinde gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 17/06/2013 Tarihinde 50,00 TL Dönem Hesap İşletim Ücreti alındığı görülmüştür.
Tüketici Akbank ile yaptığı sözleşme metnini kabul ederek hesap açılmıştır. Banka tarafından sözleşmenin fotokopisi gönderilmiş olup aslı ve onaylı sözleşme fotokopisi gönderilmediği tespit edilmiştir. 4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Yukarıda açıklanan emsal kararlar ve gerekçelerinden dolayı dosyanın kabulüne ve tüketiciden kesilen hesap işletim ücretinin iadesine karar verilmesi kanaati oluşmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu hesap işletim ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 17/06/2013 Tarihinde 50,00 TL olarak kesilen ücretin tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/267
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Mehmet Sıtkı BİLGEN (T.C.NO:36511479578) Erzin Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürlüğü Erzin / HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : GARANTİ BANKASI DÖRTYOL ŞUBESİ
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET (HESAP İŞLETİM ÜCRETİ)
ŞİKAYET TARİHİ : 01/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Mehmet Sıtkı BİLGEN'in Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu01/07/2013tarihli dilekçesinde; Garanti Bankası Dörtyol Şubesindeki 12186366 Nolu müşterisi olduğunu, 2012-2013 Yılları içerisinde hesap işletim ücreti adı altında 152,01 TL kesinti yapıldığı, banka tarafından kesilen tutarın kendisine yasal faizi ile iadesini talep etmektedir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ: Garanti Bankası Dörtyol Şubesi 25/07/2013 tarihli yazı ile tüketicinin İmzalamış olduğu sözleşme ve ile bilgilendirildiği söz konusu masrafların, Bankalar Kanunu ve Merkez Bankası Tebliğleri doğrultusunda alındığı ve yasalara aykırı olmadığı yönünde savunma yapılmıştır. Sözleşme sureti ile Hesap İşletim Ücreti planı yazı ekinde gönderilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Şikayetçinin şikayet dilekçesinden ve verilen savunma özetinden 16/07/2012 Tarihinde 117,01 TL, 05/01/2013 Tarihinde 18,66 TL, 18/01/2013 Tarihinde 18,31 TL ve 19/03/2013 Tarihinde 8,03 TL Toplam: 162,01 TL Hesap İşletim Ücreti alındığı görülmüştür.
Tüketici Garanti Bankası ile yaptığı sözleşme metnini kabul ederek hesap açılmıştır. Banka tarafından sözleşmenin fotokopisi gönderilmiş olup aslı ve onaylı sözleşme fotokopisi gönderilmediği tespit edilmiştir. 4822 Sayılı Kanunla Değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6. maddesi ile Satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden,tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu,tarafların sözleşmeden doğan hak ve hükümlü1üklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olduğu, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartların tüketici için bağlayıcı olmadığı, sözleşme şartı önceden hazırlanmış, özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediğinin kabul edileceği, sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinde, standart sözleşme olduğu sonucuna varıldığı takdirde, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olmasının, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği, Bir satıcı veya sağlayıcının bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ona ait olacağını, 6/A, 6/B, 6/C,7, 9,9/A, 10,10/Ave 11/A maddelerinde yazılı olarak düzenlenmesi öngörülen tüketici sözleşmelerinin en azonikipunto ve koyu siyah harflerledüzenleneceği hükme bağlanmıştır.
4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 31. ve Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar HakkındaYönetmelik7. maddesinde de satıcı, sağlayıcı ve kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu, yoksayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı hükme bağlanmıştır.
Bu konuda Yargıtay 13. Hukuk Dairesi23/11/2005, E.2005/11428,K.2005/17306 kararında "Tüketicilerle imzalanan sözleşmelerdeki haksız sözleşme şartların geçersiz olduğu, Tüketicinin sözleşmedeki haksız şartı yerine getirmeyeceğini, hukuken haksız şartlar batıl olduğu, geçersiz sayılan bu hükümler olmadan da sözleşme ayakta tutulabiliyorsa sözleşmenin geri kalanı varlığını koruyacağı, başka bir deyişle sözleşmenin geçerli olduğunu, bu durumda sözleşmenin kısmen veya tamamen ifa edilmiş olmamasına göre sözleşmenin tamamen geçersiz sayılmayacağını, o sözleşme hükmünün hukuk ve hakkaniyet ilkeleri çerçevesinde edimler ve menfaatler dengesine göre düzeltilmesi yoluna gidilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Yukarıda açıklanan emsal kararlar ve gerekçelerinden dolayı dosyanın kabulüne ve tüketiciden kesilen hesap işletim ücretinin iadesine karar verilmesi kanaati oluşmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenler ile banka tarafından söz konusu hesap işletim ücreti alınması haksız şart oluşturduğundan banka tarafından 16/07/2012 Tarihinde 117,01 TL, 05/01/2013 Tarihinde 18,66 TL, 18/01/2013 Tarihinde 18,31 TL ve 19/03/2013 Tarihinde 8,03 TL Toplam: 162,01 TL olarak kesilen ücretlerin tahsil tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/268
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Hasan KURT (T.C.NO:13615281962) Cumhuriyet Mah. Albay Osman Tıbıkoğlu Cad. No:22/2 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Hasan KURT'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 85430 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 121 sayılı savunmasından özetle, 16/07/2013 Tarih ve 374 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 85430 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 85430 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Hasan KURT'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Hasan KURT, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Hasan KURT'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 102,47 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 142,80 TL Dağıtım Bedeli, 32,03 TL İletişim Bedeli, 8,31 TL Sayaç Okuma Bedeli, 15,36 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 301,57 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 301,57 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/269
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Abidin COŞKUN (T.C.NO:19016064456) Bahçelievler Mah. Mehmet Akf Ersoy Cad. No: 35 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Abidin COŞKUN'unTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 56510 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 133 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 408 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 56510 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 56510 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Abidin COŞKUN'un başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Abidin COŞKUN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Abidin COŞKUN'un kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 96,63 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 141,88 TL Dağıtım Bedeli, 32,06 TL İletişim Bedeli, 10,34 TL Sayaç Okuma Bedeli, 16,46 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 237,36 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 237,36 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/270
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İdris HOŞKAŞ (T.C.NO:28138760498) YeniMah. Vural Sk. Tara Park Sitesi Limon Apt. K:1 No:3 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İdris HOŞKAŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 90860 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 130 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 421 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 90860 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 90860 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İdris HOŞKAŞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İdris HOŞKAŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İdris HOŞKAŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 205,82 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 293,59 TL Dağıtım Bedeli, 66,33 TL İletişim Bedeli, 11,17 TL Sayaç Okuma Bedeli, 42,76 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 619,67 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 619,67 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/271
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : İdris HOŞKAŞ (T.C.NO:28138760498) Kızlarçayı Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici İdris HOŞKAŞ'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 2970 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 136 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 410 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 2970 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 2970 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan İdris HOŞKAŞ'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde İdris HOŞKAŞ, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak İdris HOŞKAŞ'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 20,99 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 41,11 TL Dağıtım Bedeli, 8,8 TL İletişim Bedeli, 3,05 TL Sayaç Okuma Bedeli, 4,34 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 78,29 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 78,29 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/272
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Perihan GÜLER (T.C.NO:18232901736) Hürriyet Mah. Uğur Mumcu Cad. Koca Hüseyin Sk. No:13 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Perihan GÜLER'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 81430 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 135 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 411 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 81430 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 81430 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Perihan GÜLER'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Perihan GÜLER, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Perihan GÜLER'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 204,94 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 203,39 TL Dağıtım Bedeli, 46,60 TL İletişim Bedeli, 9,80 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,95 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 488,68 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 488,68 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/273
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Murat ERCAN (T.C.NO:6535253278) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:14 K:1 D:6 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 22/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Murat ERCAN'ınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 22/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 94180 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 131 sayılı savunmasından özetle, 23/07/2013 Tarih ve 419 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 94180 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 94180 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Murat ERCAN'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Murat ERCAN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Murat ERCAN'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 120,84 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 170,43 TL Dağıtım Bedeli, 38,77 TL İletişim Bedeli, 9,37 TL Sayaç Okuma Bedeli, 19,42 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 358,83 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 358,83 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/274
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Eşref BAYRAKTAROĞLU (T.C.NO:20300021536) Hürriyet Mah. Sokullu Mehmet Paşa Sk. No:7 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Eşref BAYRAKTAROĞLU'nunTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 17/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 84450 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 119 sayılı savunmasından özetle, 18/07/2013 Tarih ve 382 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 84450 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 84450 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Eşref BAYRAKTAROĞLU'nun başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Eşref BAYRAKTAROĞLU, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Eşref BAYRAKTAROĞLU'nun kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 161,15 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 208,69 TL Dağıtım Bedeli, 47,45 TL İletişim Bedeli, 9,52 TL Sayaç Okuma Bedeli, 23,51 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 450,32 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 450,32 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/275
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ömer DAĞLI (T.C.NO:13835237046) İstiklal Mah. Talat Paşa Sk. No:1 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ömer DAĞLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44940 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 122 sayılı savunmasından özetle, 17/07/2013 Tarih ve 381 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 44940 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44940 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ömer DAĞLI'nın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ömer DAĞLI, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ömer DAĞLI'nın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 116,96 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 155,02 TL Dağıtım Bedeli, 35,30 TL İletişim Bedeli, 9,50 TL Sayaç Okuma Bedeli, 17,76 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 334,54 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 334,54 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/276
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Ramazan ÇEVİRKEN (T.C.NO:17069127104) Yeşiltepe Köyü Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 16/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Ramazan ÇEVİRKEN'inTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 16/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 1960 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 124 sayılı savunmasından özetle, 17/07/2013 Tarih ve 379 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 1960 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 1960 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Ramazan ÇEVİRKEN'in başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Ramazan ÇEVİRKEN, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Ramazan ÇEVİRKEN'in kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 89,27 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 128,13 TL Dağıtım Bedeli, 28,94 TL İletişim Bedeli, 3,89 TL Sayaç Okuma Bedeli, 14,82 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 265,05 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 265,05 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi
T.C.
ERZİN KAYMAKAMLIĞI
Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı
Karar No : 2013/277
Karar Tarihi : 05/08/2013
Erzin İlçesi Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Kararıdır.
ŞİKAYET EDEN : Servet CANATAR Vekili Av. Metehan KOZANLI (T.C.NO:24115894262) Şükrüpaşa Mah. İbrahim Emiroğlu Cad. No:49 Erzin/HATAY
ŞİKAYET EDİLEN : TOROSLAR EDAŞ ERZİN İŞLETME BAŞMÜHENDİSLİĞİ ERZİN/HATAY
ŞİKAYET KONUSU : AYIPLI HİZMET
ŞİKAYET TARİHİ : 17/07/2013
OLAYIN ÖZETİ : Tüketici Servet CANATAR'ın Vekili Av. Metehan KOZANLI'nınTüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı'na vermiş olduğu 17/07/2013 tarihli dilekçesinden özetle; Müvekkilinin Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.'nin 44960 Nolu elektrik abonesi olduğunu, Söz konusu şirketin faturalarda Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olarak tahsil ettiği tutarların hukuka aykırı olarak hiçbir hizmet karşılığı olmadan tahsil edildiğini, bu konuda Tüketici Mahkemesi kararları olduğunu belirterek söz konusu bu bedellerin ilk fatura tarihinden itibaren gecikme faizi ile birlikte iadesine karar verilmesinitalep etmiştir.
ŞİKAYET EDİLENİN SAVUNMA ÖZETİ : Toroslar Edaş Erzin İşletme Başmühendisliğinin 29/07/2013 tarih ve 117 sayılı savunmasından özetle, 17/07/2013 Tarih ve 385 sayılı yazınız gereği Erzin İlçe İşletme Başmühendisliğimiz sorumluluk sahamızda yer alan 44960 Nolu Elektrik aboneliğine ait abone sözleşme bilgisi ile 2011-2013 yılları arasındaki dönem fatura detayları yazımız ekinde sunulmuştur. Savunma yazısında denilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dosya incelemesinden Tüketicinin Toroslar Edaş'ın 44960 Nolu abonesi olduğu anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketici kanununda Bir mal veya hizmeti ticari ve mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişilerin tüketici olduğu (4077 s.K.m.3/e), Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya kamu tüzel kişilerinin de satıcı sayıldığı hükme bağlanmıştır. (4077 madde 3/g).Bu kapsamda tüketici kapsamında olan Servet CANATAR'ın başvurusunun Tüketici Mahkemelerinin ve dolayısı ile Tüketici Hakem Heyetimizin görevi kapsamında olduğu açıktır. Ayrıca Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin Korunması ve Piyasa Gözetimi Genel Müdürlüğü'nün yayımladığı genelge ile de kayıp-kaçak elektrik bedellerinin iadesine ilişkin başvurularda tüketici sorunları hakem heyetlerinin yetkili olduğu bildirilmiştir. EPDK kararlarının hukuka aykırı olarak uygulanmasının da her zaman mümkün bulunması sebebi ile EPDK kararlarının doğru uygulanıp uygulanmadığının denetlenmesi bakımından şikayet edilen aleyhine husumet yöneltilmesinde de hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ticari hayatın doğal sonucu olarak bir hizmet veriliyorsa bunun karşılığı bir bedelin olması gerekir. Enerji Dağıtım işi de ticari niteliğe sahiptir ve bu hizmet verildiğinde karşılığının istenmesi işin doğası gereğidir. Enerji dağıtım sektöründe enerji üretimi maliyet bedelinin yanında dağıtımı ile ilgili de bir takım masrafların olması, dolayısıyla, bu işi yapan kişilerin tüm bu masraflarla birlikte meşru bir kar ile bunu tüketiciye yansıtması da kabul edilmelidir. Tüketici Sorunları hakem heyetleri Yönetmeliğinin 5. maddesinin' Başvurular, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgâhının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılır' hükmü gereği de hakem heyetimizin söz konusu uyuşmazlığı çözmeye yetkili olduğu açıktır. Bu bakımlardan şirketin husumet, görev ve yetki yönünden yaptığı usul itirazlarına itibar edilmemiştir. Söz konusu uyuşmazlık hakkında Elektrik Mühendisi Naim DEVRİM'e bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi incelemesinde başvuru konusu kalemler için ilgili aylara ait faturalarla tahsil edilen tutarlar ayrıntıları ile belirtilmiştir. Bilirkişi Raporunun 3. sayfasında da başvuru konusu iadesi istenen tutarların EPDK elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkındaki tebliğ gereğince abonelere tahakkuk ettirildiğini belirttikten sonra başvurunun hukuki değerlendirmesini yapmak sureti ile başvuru konusu tutarların iadesi gerektiğini belirtmiştir. Bilirkişi Raporunda da belirtildiği üzere başvuruya konu olan bedellerin İlgili Kanun EPDK yönetmelikleri ve ilgili diğer mevzuat gereği alındığı açıkça anlaşılmaktadır. İlgili mevzuat gereği tahsil edilen bu tutarların ilgili mevzuat hükümlerinin Danıştay'da iptali söz konusu olmadan, bu mevzuatlar iptal edilmeden uygulanmaya devam edileceği, EPDK kararlarının düzenleyici işlem olması nedeni ile tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı nitelikte olduğu açık olmakla birlikte "Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği, Elektrik Piyasası Perakende Satış Hizmeti Geliri, Perakende Satış Fiyatının Düzenlenmesi hakkında tebliğ incelendiğinde kayıp kaçak bedelinin ne şekilde hesaplanacağı belirtilmiş olup, bu kalemin tüketiciye yansıtılmasıyla ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. 'Kayıp kaçak enerji miktarının yine perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketleri tarafından temin edilir' denilerek kayıp kaçak bedelinden doğan sorumluluğu tedarikçi firmaya yüklemiştir. Tedarikçiden kaynaklanan sebeplerden dolayı doğan kayıp kaçak elektrik bedelinin tüketiciye yansıtılması kabul edilemez."
Anayasa'nın, 'Devletin amaç ve görevi' başlıklı 5. maddesi ile 'Kanun önünde eşitlik' başlıklı 10. maddesinde bireyi koruyucu hükümler mevcuttur. Anayasa'nın 'Tüketicinin korunması' başlıklı 172. Maddesi'nde de, 'Devlet, tüketicileri koruyucu ve aydınlatıcı tedbirler alır, tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini teşvik eder' hükmü yer almaktadır. Dosyaya konulan deliller ve anayasanın ilgili maddeleri birlikte değerlendirildiğinde Servet CANATAR, TOROSLAR EDAŞ'ın faturasına yansıtılan ücretin kaçak/kayıp miktarı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak Servet CANATAR'ın kaçak elektrik kullandığına ilişkin herhangi bir belgeyi dosyaya sunmadığı görülmektedir. Kaçak elektrik kullanımının söz konusu olması durumunda, yasa ve yönetmeliklere uygun olarak bir kaçak kullanımı zabtının tutulmuş olması ve bu zabıt çerçevesinde elektrik tarifeleri kullanılan kaçak elektrikten dolayı bir tahakkuk yaptırılması gerekmektedir. Ancak dosyaya, bu konuda herhangi bir belge sunulmamıştır. Şikayetçiden tahsil edilmek istenen ücret, üçüncü kişilerin kaçak olarak kullandığı elektrik zararının abone olarak sözleşme yaparak elektrik kullanan kişilere yansıtılan bir ücret olduğu Toroslar Edaş'ın da kabulündedir. Üçüncü kişilerin yasal olmayan yollardan kaçak olarak elektrik kullanmalarından doğan haksız fiilleri dolayısıyla oluşan zararların yasal yollardan elektrik kullanan kişilere yansıtılması yasaya uygun olarak kabul edilemez. Şirketlerin bu şekilde oluşan zararlarının sadece abonelerden alınacak ücretlerin tarifelerinin değiştirilmesiyle tahsil edilmesi hukuka uygun değildir. Şirketler, yapmış oldukları ticari faaliyetler sonrasında kar veya zarar edebilirler. Bu tamamen şirketlerin kendi faaliyetleri kapsamında oluşan duruma göre ortaya çıkan bir şekildir. Olayımızda, tüketiciye yansıtılan fatura incelendiğinde OCAK 2011-TEMMUZ 2013 Tarihleri arasında 303,40 TL Kayıp/Kaçak bedeli, 414,23 TL Dağıtım Bedeli, 94,50 TL İletişim Bedeli, 11,30 TL Sayaç Okuma Bedeli, 46,95 TL Perakende Satış Hizmet Bedeli adı altında Toplam 870,38 TL ücret tahakkuk ettirildiği görülmektedir. Uyuşmazlık konusu olay bu çerçevede ele alınmış, ancak Kayıp/Kaçak Bedeli adı altında alınan ücret ayrı bir başlık altında incelenmiştir. Bilindiği gibi, enerji dağıtımında işin doğası gereği oluşan kayıp ve kaçaklar olduğu gibi, abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden enerji kullanan kişilerin varlığı da bilinmektedir. Burada, enerjiyi abone olmadan ve dolayısıyla hiçbir ücret ödemeden kullanan kişinin bulunup kullanılan enerji bedelinin o kişiden tahsil edilmesi esas olmalıdır. Uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde bunda başarı sağlanamadığı ve bu yüzden yeni bir düzenlemeye gidildiği anlaşılmaktadır. EPDK kararı ile devreye giren ve NİSAN 2011 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan yeni düzenlemeye göre her aboneden %15 oranında Kayıp/Kaçak(K/K) Bedeli alınmaktadır. Bir başka deyişle, buna göre, enerji bedeli, enerjiyi kaçak olarak kullanandan değil konu ile ilgisi olmayan bir başka kişiden, yani olayımızda olduğu gibi yasal çerçevede hareket eden tüketiciden tahsil edilmektedir. Enerjiyi kaçak olarak kullanan bir kişiye ait yükümlülüğün; konu ve kişi ile hiç ilgisi bulunmayan tüketiciden tahsil edilmesi her türlü izahtan vareste görülmüştür. Adı geçen bedelin bölge farkı gözetmeksizin tüm tüketicilerden aynı oran uygulanmak suretiyle tahsil edilmesi de ayrıca değerlendirilmeye layık görülmüştür. Çünkü bilindiği gibi, enerji dağıtım şirketleri bölge bazında faaliyet göstermektedirler ve kaçak kullanım oranları bölgeden bölgeye değişebilmektedir. Yapılan uygulama haklı gerekçelere dayansa bile, öncelikle her bölge için kaçak kullanım oranları tespit edilmeli ve bu oran sadece o bölgeye uygulanmalıdır. Buna göre, örneğin kaçak kullanım oranının %30 olduğu A bölgesindeki K/K bedeli %30 olmalı, kaçak kullanım oranı %5 olan B bölgesinde alınacak bedel %5 olmalıdır. Halbuki mevcut uygulamada, kaçak oranı yüksek olan A bölgesindeki dağıtım şirketi aleyhine, B bölgesindeki dağıtım şirketinin de lehine bir dengesizlik ve dolayısıyla haksızlık oluşmaktadır. Tüm bölgelerde eşit oranda kaçak kullanım oranı uygulandığında A bölgesindeki dağıtım şirketi bunun %15'ini geri aldığı için zarar etmekte, buna karşın B bölgesinde faaliyet gösteren şirket, bölgesinde %5 lik bir kaçak olduğu için %10 kar edebilmektedir. Netice itibariyle, bölgeler arası kaçak kullanım oranları dikkate alınmadan belirlenen %15lik oran bu yönü ile de haksız bulunmuştur. Kullanılan enerji bedelinin 'oran' şeklinde hesap edilmesi de tüketicilerin arasında eşitsizliğe ve dolayısıyla haksızlığa neden olmaktadır. Uygulanan şekle göre 100 liralık enerji bedeli ödeyecek olan bir tüketiciden 15 lira alınırken, 10 liralık enerji kullanandan sadece 1,5 lira alınacaktır. Bu da enerjiyi çok tüketen aleyhine bir dengesizliğe sebep olmaktadır. Ayrıca, uygulama kayıp ve kaçakla mücadeleyi de gereksiz kılmakta böylelikle enerjiyi kaçak olarak kullananlar lehine bir alan oluşmaktadır. Hukukun temeli, öncelikle haksızlığı yok etmek ya da cezalandırmak üzerine kurulu iken mevcut uygulama kaçak kullanımı ödüllendirirken yasal kullanımı cezalandırmaktadır. Satıcı/sağlayıcı firma Kayıp/Kaçak bedeli, Dağıtım Bedeli, İletişim Bedeli adı altında tahsil ettiği ücretlerin gerekçesini izah edememiş, uygulamayı EPDK kararına dayandırmaya çalışmıştır. Satıcı/sağlayıcı tüketiciden ücreti kendisi tahsil ettiğine göre, gerekçesini izah edebilmeli, hatta gerektiğinde ispat edebilmelidir. Savunma bu yönü ile de yeterli görülmemiş, alınan ücretin haklı olduğuna dair bir kanıt ve dahi karine sunulmamış ve neticede yapılan uygulamanın haksız olduğu sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; TÜKETİCİ TALEBİNİN KABULÜNE, Tüketiciden haksız yere tahsil edilen Kayıp kaçak Kullanım Bedeli, Dağıtım Bedeli, Per.Sat.Hizmet Bedeli, PSH Sayaç Okuma Bedeli, İlet.Sis.Kullanım Bedeli olmak üzere Toplam 870,38 TL tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte TÜKETİCİYE İADESİNE, tarafların 15 (Onbeş) gün içerisinde Tüketici Mahkemesi'ne İtiraz yolu açık ve karara uyulmaması halinde icra yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.
Raportör
Mehmet Sıtkı BİLGEN
Sevgi ÖZER Murat OĞUZER Av. Taner ÖZASLAN
Başkan Belediye Temsilcisi Baro Temsilcisi
Bekir SOYLU Yusuf ÖZBAY
Tic. ve San. Oda. Temsilcisi Esn.veSan. Oda. Temsilcisi